- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
Hastalıklara karşı nasıl beslenmeliyiz Soğuk havanın tesiriyle düşüşe geçen bağışıklık mevsimsel gripten koronavirüse kadar birfazlaca hastalığa kapı aralıyor. Uygun beslenme modeliyle biroldukça rahatsızlığın seyrinin yavaşlatılmasının yanında önüne de geçilebildiğini belirten Beslenme Uzmanı ve Diyetisyen Pınar Demirkaya, muhteşem besinlere dikkat çekiyor.
Formda kalırken bağışıklığı güçlendirmenin kıymetini belirten Beslenme Uzmanı ve Diyetisyen Pınar Demirkaya, diyet yaparken kalori hesabı yapmaya gerek olmadığını söylüyor. Bilhassa kış mevsiminde bünyeyi tehdit eden virüslere karşı metabolizmayı güçlendiren besinlerin tüketilmesi gerektiğinin altını çizen Demirkaya, obeziteden hipertansiyona, Haşimato Hastalığı’ndan kalp-damar sıkıntılarına ve insülin direncinden diyabete varıncaya kadar birfazlaca rahatsızlığın önüne geçilebildiğini söz ediyor. Demirkaya’ya göre kalori hesabı yapmadan hem zayıflamak birebir vakitte bağışıklığı güçlendirmek değerli. Lakin yapılacak diyetler bireye özel olmalı zira her diyet herkese uymuyor. Dahası, kalori hesabı yapılan diyetler yanlış sonuçlar verebiliyorken, Demirkaya, mevzuyla ilgili tekliflerini sıralıyor.
Beden kitlesi, yaş, cinsiyet, stres…
Kişinin tüketebileceği besinlerin ayrıntılı incelemelerden daha sonra belirlenmesi gerekiyor. Bu mevzuda beden kitlesi, hareket sıklığı ve uyku tertibi yeterli saptanmalı. Ayrıyeten genetik faktörler, cinsiyet ve yaş aralığının yanında gerilim ölçüsü de bir daha değerli bir etken. Mikrobiyom tahlili daha sonrası ise gerekli diyet programına başlanabiliyor. Unutmamak gerekiyor ki, diyet bireye özel hazırlanmalı. Lakin genel programlara yumurtayla birlikte lif ve mineral bakımından varlıklı domates, karalahana, şalgam ve turp üzere muhteşem besin ismi verilen besinler dahil edilebiliyor.
Tahin, brokoli, zencefil…
Güçsüz bir vücuda sahip olduktan daha sonra zayıflamak kıymetli değil zira hastalıklar soğuk havanın, hareketsizliğin ve sistemsiz beslenme üzere biroldukca faktörün tesiriyle bünyeyi tehdit ediyor. Bağışıklığı güçlendirmek için zencefil, kırmızı pancar, avokadonun yanında çinko bedelleri yüksek kabak çekirdeği ve tahin tüketilebiliyor. Ayrıyeten C vitamini açısından yüksek bedellere sahip besinler de beslenme planına eklenmeli. Brokoli ve maydanoz bol bol C vitamini içeren besinler içinde yer alıyor.
Fırınlayın yahut haşlayın
Düşük glisemik indeksli ve lif içeriği bakımından varlıklı besinler hem tok tutuyor tıpkı vakitte istikrarlı beslenme için hassas kıymete sahip besinler içinde sıralanıyor. Bu doğrultuda kabak, patlıcan ve karnabahar tercih edilebiliyor. Fakat pişirme formülü açısından kızartmak yerine fırınlama ile haşlama, sağlıklı ömür için istikrar köprüsü görüyor. Ayrıyeten yoğurt ile armut, kivi, elma, kuru kayısı üzere meyve ve sebzelerden hazırlanan zeytinyağlı ve limonlu salatalar bir daha istikrarlı beslenme için tüketilebiliyor. Ceviz, fındık, badem, kabak çekirdeği üzere yağlı tohumlar ise beslenme modellerine çarçabuk dahil edilebiliyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Formda kalırken bağışıklığı güçlendirmenin kıymetini belirten Beslenme Uzmanı ve Diyetisyen Pınar Demirkaya, diyet yaparken kalori hesabı yapmaya gerek olmadığını söylüyor. Bilhassa kış mevsiminde bünyeyi tehdit eden virüslere karşı metabolizmayı güçlendiren besinlerin tüketilmesi gerektiğinin altını çizen Demirkaya, obeziteden hipertansiyona, Haşimato Hastalığı’ndan kalp-damar sıkıntılarına ve insülin direncinden diyabete varıncaya kadar birfazlaca rahatsızlığın önüne geçilebildiğini söz ediyor. Demirkaya’ya göre kalori hesabı yapmadan hem zayıflamak birebir vakitte bağışıklığı güçlendirmek değerli. Lakin yapılacak diyetler bireye özel olmalı zira her diyet herkese uymuyor. Dahası, kalori hesabı yapılan diyetler yanlış sonuçlar verebiliyorken, Demirkaya, mevzuyla ilgili tekliflerini sıralıyor.
Beden kitlesi, yaş, cinsiyet, stres…
Kişinin tüketebileceği besinlerin ayrıntılı incelemelerden daha sonra belirlenmesi gerekiyor. Bu mevzuda beden kitlesi, hareket sıklığı ve uyku tertibi yeterli saptanmalı. Ayrıyeten genetik faktörler, cinsiyet ve yaş aralığının yanında gerilim ölçüsü de bir daha değerli bir etken. Mikrobiyom tahlili daha sonrası ise gerekli diyet programına başlanabiliyor. Unutmamak gerekiyor ki, diyet bireye özel hazırlanmalı. Lakin genel programlara yumurtayla birlikte lif ve mineral bakımından varlıklı domates, karalahana, şalgam ve turp üzere muhteşem besin ismi verilen besinler dahil edilebiliyor.
Tahin, brokoli, zencefil…
Güçsüz bir vücuda sahip olduktan daha sonra zayıflamak kıymetli değil zira hastalıklar soğuk havanın, hareketsizliğin ve sistemsiz beslenme üzere biroldukca faktörün tesiriyle bünyeyi tehdit ediyor. Bağışıklığı güçlendirmek için zencefil, kırmızı pancar, avokadonun yanında çinko bedelleri yüksek kabak çekirdeği ve tahin tüketilebiliyor. Ayrıyeten C vitamini açısından yüksek bedellere sahip besinler de beslenme planına eklenmeli. Brokoli ve maydanoz bol bol C vitamini içeren besinler içinde yer alıyor.
Fırınlayın yahut haşlayın
Düşük glisemik indeksli ve lif içeriği bakımından varlıklı besinler hem tok tutuyor tıpkı vakitte istikrarlı beslenme için hassas kıymete sahip besinler içinde sıralanıyor. Bu doğrultuda kabak, patlıcan ve karnabahar tercih edilebiliyor. Fakat pişirme formülü açısından kızartmak yerine fırınlama ile haşlama, sağlıklı ömür için istikrar köprüsü görüyor. Ayrıyeten yoğurt ile armut, kivi, elma, kuru kayısı üzere meyve ve sebzelerden hazırlanan zeytinyağlı ve limonlu salatalar bir daha istikrarlı beslenme için tüketilebiliyor. Ceviz, fındık, badem, kabak çekirdeği üzere yağlı tohumlar ise beslenme modellerine çarçabuk dahil edilebiliyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı