- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
hayatınızdaki Kişi Dünyanız Değil, Galaksinizdeki Bir Gezegen Olmalı Bütün vaktinizi bağınıza ayırıyor, her fırsatta sevgilinizle görüşüyorsunuz. Bütün boş vaktinizi onunla geçirip ailenizi, arkadaşlarınızı ve hatta kendinizi ihmal ediyorsunuz. Pekala, sanki bu yaptığınız ne kadar yanlışsız? Bu sorunun karşılığını DoktorTakvimi.com uzmanlarından Uzm. Kl. Psk. Sanem Akkurt ile masaya yatırdık.
Yeni bir bağa başladığımızda her anımızı onunla geçirmek, sık sık görüşmek, konuşmak isteriz. Hatta bunun için hayatımızdaki her şeyi bir kenara iter, yalnızca o bireye ve münasebete odaklanırız. Pekala görüşme sıklığımız ilgimizi etkileyebilir mi? Aslında çiftlerin birlikte ne kadar vakit geçirmesi gerektiğine dair net bir karşılık bulunmuyor. Fakat ister yeni bir bağa adım atmış olun, isterseniz de yıllardır devam etmekte olan bir birlikteliğiniz olsun partnerinizi görmekle işlerinizi ve ömrünüzün geri kalanına ayırdığınız zamanlaki dengeyi nasıl kuracağınızı bulmak kimi vakit güç olabiliyor. Her bağın kendine mahsus olduğunu hatırlatan DoktorTakvimi.com uzmanlarından Uzm. Kl. Psk. Sanem Akkurt, “Bir alakaya başlamanın ve devam ettirmenin kesin olarak “doğru” bir yolu yoktur, lakin dikkatli olmak ekseriyetle daha uygun sonuçlar veren bir yaklaşımdır. İşleri erkenden aceleye getirmek biroldukça ‘iyi’ alakayı mahvedebilir” diyor.
İlgi tecridine çekilmeyin
İnsanların ekseriyetle bir bağlantının içine daldıklarını ve kendilerini erkenden kaybetmeye başladıklarını hatırlatan Uzm. Kl. Psk. Akkurt, şu biçimde devam ediyor: “yaşamınıza girmiş bu bireyle tanışmadan evvel, kendiniz ve öbürleri için yaptığınız planları, onunla vakit geçirmek için hemencecik bırakmaya başlarsınız. Tomurcuklanan bu yeni aşk hikayenizin gücüne kapılarak bir nevi münasebet tecridine çekilerek etrafınızdan bir süre yahut artık bundan daha sonrası için kaybolursunuz. Bu durum mevcut alakalarınızı tehlikeye atacağı üzere, beraberinde bir alakanın kendi doğal akışında oluşması için kâfi vakti kendinize tanımadığınız manasına gelir. Aşk dolu bir endorfin patlaması, kimi işaretleri ve kırmızı bayrakları da kaçırmanıza sebep olabilir.”
Yeni bir ilgiyi muhafazanın tahminen de en güzel yolunun dikkatli olmak ve hayli sık görüşmemek olabileceğine dikkat çeken DoktorTakvimi.com uzmanlarından Uzm. Kl. Psk. Sanem Akkurt, bu sayede karşımızdaki kişiyi yavaş yavaş tanıyarak, bize uygun olup olmadığını daha güzel nazaranbileceğimizin altını çiziyor: “bu biçimdece kendinizi kaybetmeden, daha kendiniz kalarak, daha az telaşlı, daha az kırılgan bir biçimde münasebette var olursunuz. birlikte geçirdiğiniz vaktin kalitesini korur ve arttırabilirsiniz. Arkadaşlarınız ve aileniz ile olan bağlarınızı koruyabilirsiniz.” hayatınızdaki kişinin dünyanız değil, galaksinizdeki bir gezegen olması gerektiğini söyleyen Uzm. Kl. Psk. Akkurt, bu tekliflere uyarak oluşmakta olan ilgiyi süratli tüketimden kurtarabileceğimizi belirtiyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Yeni bir bağa başladığımızda her anımızı onunla geçirmek, sık sık görüşmek, konuşmak isteriz. Hatta bunun için hayatımızdaki her şeyi bir kenara iter, yalnızca o bireye ve münasebete odaklanırız. Pekala görüşme sıklığımız ilgimizi etkileyebilir mi? Aslında çiftlerin birlikte ne kadar vakit geçirmesi gerektiğine dair net bir karşılık bulunmuyor. Fakat ister yeni bir bağa adım atmış olun, isterseniz de yıllardır devam etmekte olan bir birlikteliğiniz olsun partnerinizi görmekle işlerinizi ve ömrünüzün geri kalanına ayırdığınız zamanlaki dengeyi nasıl kuracağınızı bulmak kimi vakit güç olabiliyor. Her bağın kendine mahsus olduğunu hatırlatan DoktorTakvimi.com uzmanlarından Uzm. Kl. Psk. Sanem Akkurt, “Bir alakaya başlamanın ve devam ettirmenin kesin olarak “doğru” bir yolu yoktur, lakin dikkatli olmak ekseriyetle daha uygun sonuçlar veren bir yaklaşımdır. İşleri erkenden aceleye getirmek biroldukça ‘iyi’ alakayı mahvedebilir” diyor.
İlgi tecridine çekilmeyin
İnsanların ekseriyetle bir bağlantının içine daldıklarını ve kendilerini erkenden kaybetmeye başladıklarını hatırlatan Uzm. Kl. Psk. Akkurt, şu biçimde devam ediyor: “yaşamınıza girmiş bu bireyle tanışmadan evvel, kendiniz ve öbürleri için yaptığınız planları, onunla vakit geçirmek için hemencecik bırakmaya başlarsınız. Tomurcuklanan bu yeni aşk hikayenizin gücüne kapılarak bir nevi münasebet tecridine çekilerek etrafınızdan bir süre yahut artık bundan daha sonrası için kaybolursunuz. Bu durum mevcut alakalarınızı tehlikeye atacağı üzere, beraberinde bir alakanın kendi doğal akışında oluşması için kâfi vakti kendinize tanımadığınız manasına gelir. Aşk dolu bir endorfin patlaması, kimi işaretleri ve kırmızı bayrakları da kaçırmanıza sebep olabilir.”
Yeni bir ilgiyi muhafazanın tahminen de en güzel yolunun dikkatli olmak ve hayli sık görüşmemek olabileceğine dikkat çeken DoktorTakvimi.com uzmanlarından Uzm. Kl. Psk. Sanem Akkurt, bu sayede karşımızdaki kişiyi yavaş yavaş tanıyarak, bize uygun olup olmadığını daha güzel nazaranbileceğimizin altını çiziyor: “bu biçimdece kendinizi kaybetmeden, daha kendiniz kalarak, daha az telaşlı, daha az kırılgan bir biçimde münasebette var olursunuz. birlikte geçirdiğiniz vaktin kalitesini korur ve arttırabilirsiniz. Arkadaşlarınız ve aileniz ile olan bağlarınızı koruyabilirsiniz.” hayatınızdaki kişinin dünyanız değil, galaksinizdeki bir gezegen olması gerektiğini söyleyen Uzm. Kl. Psk. Akkurt, bu tekliflere uyarak oluşmakta olan ilgiyi süratli tüketimden kurtarabileceğimizi belirtiyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı