- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
Hiperaktivite Bozukluğu Yaşayan Çocuklar Uykusuzluk Çekiyor Okul öncesi periyotta ortaya çıkan dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB), çocuklarda uyku problemlerine da niye olabiliyor. DEHB’li çocukların yaşadıkları bu uyku problemlerinin temelinin fizyolojik olduğunu belirten Yataş Uyku Heyeti uzmanlarından Klnk. Psk. Fundem Ece, DEHB’li şahısların uyku nizamını etkileyen durumun tespit edilerek tedbir alınması gerektiğinin altını çiziyor.
Günümüzde biroldukca kişinin dikkat eksikliği sorunundan muzdarip… Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB), okul öncesi devirde ortaya çıkıyor ve sıklıkla ergenliğe kadar sürüyor. Yataş Uyku Şurası uzmanlarından Psikoterapist, Klinik Psikolog Fundem Ece, DEHB’li çocukların davranışlarını, aksiyonlarını ve dikkatini toparlamakta kuvvetlik çektiğini söylüyor. Klnk. Psk. Ece, birtakım çocuklarda ise çok hareketlilik yerine sırf dikkat tesiri sorunu ve uykusuzluk halinin de görülebildiğine dikkat çekiyor.
Klnk. Psk. Ece, DEHB’li çocukların özelliklerini şu biçimde anlatıyor: “Öncelikle bu çocuklarda çoğunlukla kıpır kıpır olma, yerinden duramama, uzun müddet bir noktaya odaklanamama, epey konuşma bunun birlikteinde beşerler konuşurken devamlı kelamlarını kesme ve bekleme kuvvetliğü üzere davranışlar görülebilir. Birden fazla vakit yaptıkları işe dikkatlerini veremezler. Bu niçinle kusur yapmaya pek yatkındırlar. Ekseriyetle, öbür insanları dinlemiyormuş üzere görünüp aldığı nazaranvleri planlamakta zorluk çekerler. Dikkatleri dağınıktır. DEHB’li çocukların yaşadığı bir başka bozukluk ise uykudur. DEHB’li şahıslar uykuya dalmakta zorluk çeker, uykuya daldıktan daha sonra ise bariz duygudurum bozuklukları yaşayabilir. Geceleri güzel uyuyamadıkları görülmüştür. Hal bu biçimde olunca uykusunu alamamış bireylerin gergin, sabırsız ve dikkat eksikliği sorunu yaşaması çok yüksek bir ihtimaldir.”
DEHB’li şahısların uyku tertiplerini bozan şeyin kaynağı tespit edilmeli
Yataş Uyku Konseyi uzmanlarından Klnk. Psk. Fundem Ece, uyku sorunu yaşayan DEHB’li bireylerin, bu sıkıntısının temelinin biyolojik kökenli olduğunu belirtiyor. Uyku ve dikkatin beynin ana merkezinde bulunan hipotalamus tarafınca yönetildiğini hatırlatan Klnk. Psk. Ece, “Bu perspektifte inceleyecek olursak; bireyde dikkat eksikliği var ise bu sorunları yaşaması olağandır” diyor. DEHB’li bireylerin uyku sistemlerini dağıtan biroldukça etken olduğunu belirten Klnk. Psk. Ece, sorunun tahlili için sistemli antrenman, sağlıklı ve istikrarlı beslenme, kafein tüketimini azaltmanın, gün ortasında şekerleme yapmamanın, yatağı yalnızca uyku için kullanmanın, alanında uzman birinden yardım almanın ve polisomnogrofi tedavisine başvurmanın yarar sağlayacağını anlatıyor.
Polisomnogrofinin uyku apnesi olarak da isimlendirilen kişinin uykuda yaşadığı huzursuzluk, nefesin durması üzere rahatsızlıkları düzenleyen ve tespit edilmesini sağlayan bir test olduğunu söyleyen Klnk. Psk. Ece, “Polismonogrofi testi bir uzman eşliğinde hastanın kas ve göz hareketlerini ve oksijen ölçüsünü kayıt altına almaktadır. Bu süreç meskeninizde de yapılarak ve çabucak sonrasındasında doktor tarafınca denetim edilerek makul tetkiklerle şahsa rahat bir uyku sunmayı gayeler. Bu doğrultuda DEHB’li şahısların uyku nizamlarını dağıtan şeyin ne olduğunu bularak birey rahat bir uyku geçirebilir. Bunun yanı sıra alınan tedbir bir işe yaramıyorsa kesinlikle profesyonel bir yardım almak gerekir. Profesyonel takviye ile gerilim faktörü azaltılarak uyku kalitesine olumlu tesir sağlanabilmektedir” diyor.
DEHB’li bireylerin aileleri bu sıkıntıya karşı hassas olmalı
Yataş Uyku Şurası uzmanlarından Klnk. Psk. Fundem Ece, ebeveynlerin çocuklarında DEHB olduğunu düşündüğü durumlarda kesinlikle uzman bir tabibe ve çocuk psikoloğuna danışmak gerektiğinin altını çiziyor. Birtakım ebeveynler bu sorunu fark etmediğinde yahut görmezden geldiğinde ileride daha büyük meselelere yol açabileceğini hatırlatan Klnk. Psk. Ece, kelamlarını şu biçimde sürdürüyor: “DEHB’li bireylerin aileleri bu probleme karşı hassas olmalı ve DEHB’in tedaviye epeyce uygun bir biçimde cevap veren bir bozukluk olduğunu bilmelidirler. Her ebeveyn çocuğunun ruh sıhhatini ve ömür doyumunu önemsemektedir. Bunun için şuurlu, sabırlı ve hassas olmaları gerekmektedir. Aileler, çocuğa karşı ilgisiz olduğu takdirde tedavi olumlu cevap vermeyebilir. Bu niçinle hastalığa karşı farkındalığın yüksek olması fazlaca kıymetlidir.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Günümüzde biroldukca kişinin dikkat eksikliği sorunundan muzdarip… Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB), okul öncesi devirde ortaya çıkıyor ve sıklıkla ergenliğe kadar sürüyor. Yataş Uyku Şurası uzmanlarından Psikoterapist, Klinik Psikolog Fundem Ece, DEHB’li çocukların davranışlarını, aksiyonlarını ve dikkatini toparlamakta kuvvetlik çektiğini söylüyor. Klnk. Psk. Ece, birtakım çocuklarda ise çok hareketlilik yerine sırf dikkat tesiri sorunu ve uykusuzluk halinin de görülebildiğine dikkat çekiyor.
Klnk. Psk. Ece, DEHB’li çocukların özelliklerini şu biçimde anlatıyor: “Öncelikle bu çocuklarda çoğunlukla kıpır kıpır olma, yerinden duramama, uzun müddet bir noktaya odaklanamama, epey konuşma bunun birlikteinde beşerler konuşurken devamlı kelamlarını kesme ve bekleme kuvvetliğü üzere davranışlar görülebilir. Birden fazla vakit yaptıkları işe dikkatlerini veremezler. Bu niçinle kusur yapmaya pek yatkındırlar. Ekseriyetle, öbür insanları dinlemiyormuş üzere görünüp aldığı nazaranvleri planlamakta zorluk çekerler. Dikkatleri dağınıktır. DEHB’li çocukların yaşadığı bir başka bozukluk ise uykudur. DEHB’li şahıslar uykuya dalmakta zorluk çeker, uykuya daldıktan daha sonra ise bariz duygudurum bozuklukları yaşayabilir. Geceleri güzel uyuyamadıkları görülmüştür. Hal bu biçimde olunca uykusunu alamamış bireylerin gergin, sabırsız ve dikkat eksikliği sorunu yaşaması çok yüksek bir ihtimaldir.”
DEHB’li şahısların uyku tertiplerini bozan şeyin kaynağı tespit edilmeli
Yataş Uyku Konseyi uzmanlarından Klnk. Psk. Fundem Ece, uyku sorunu yaşayan DEHB’li bireylerin, bu sıkıntısının temelinin biyolojik kökenli olduğunu belirtiyor. Uyku ve dikkatin beynin ana merkezinde bulunan hipotalamus tarafınca yönetildiğini hatırlatan Klnk. Psk. Ece, “Bu perspektifte inceleyecek olursak; bireyde dikkat eksikliği var ise bu sorunları yaşaması olağandır” diyor. DEHB’li bireylerin uyku sistemlerini dağıtan biroldukça etken olduğunu belirten Klnk. Psk. Ece, sorunun tahlili için sistemli antrenman, sağlıklı ve istikrarlı beslenme, kafein tüketimini azaltmanın, gün ortasında şekerleme yapmamanın, yatağı yalnızca uyku için kullanmanın, alanında uzman birinden yardım almanın ve polisomnogrofi tedavisine başvurmanın yarar sağlayacağını anlatıyor.
Polisomnogrofinin uyku apnesi olarak da isimlendirilen kişinin uykuda yaşadığı huzursuzluk, nefesin durması üzere rahatsızlıkları düzenleyen ve tespit edilmesini sağlayan bir test olduğunu söyleyen Klnk. Psk. Ece, “Polismonogrofi testi bir uzman eşliğinde hastanın kas ve göz hareketlerini ve oksijen ölçüsünü kayıt altına almaktadır. Bu süreç meskeninizde de yapılarak ve çabucak sonrasındasında doktor tarafınca denetim edilerek makul tetkiklerle şahsa rahat bir uyku sunmayı gayeler. Bu doğrultuda DEHB’li şahısların uyku nizamlarını dağıtan şeyin ne olduğunu bularak birey rahat bir uyku geçirebilir. Bunun yanı sıra alınan tedbir bir işe yaramıyorsa kesinlikle profesyonel bir yardım almak gerekir. Profesyonel takviye ile gerilim faktörü azaltılarak uyku kalitesine olumlu tesir sağlanabilmektedir” diyor.
DEHB’li bireylerin aileleri bu sıkıntıya karşı hassas olmalı
Yataş Uyku Şurası uzmanlarından Klnk. Psk. Fundem Ece, ebeveynlerin çocuklarında DEHB olduğunu düşündüğü durumlarda kesinlikle uzman bir tabibe ve çocuk psikoloğuna danışmak gerektiğinin altını çiziyor. Birtakım ebeveynler bu sorunu fark etmediğinde yahut görmezden geldiğinde ileride daha büyük meselelere yol açabileceğini hatırlatan Klnk. Psk. Ece, kelamlarını şu biçimde sürdürüyor: “DEHB’li bireylerin aileleri bu probleme karşı hassas olmalı ve DEHB’in tedaviye epeyce uygun bir biçimde cevap veren bir bozukluk olduğunu bilmelidirler. Her ebeveyn çocuğunun ruh sıhhatini ve ömür doyumunu önemsemektedir. Bunun için şuurlu, sabırlı ve hassas olmaları gerekmektedir. Aileler, çocuğa karşı ilgisiz olduğu takdirde tedavi olumlu cevap vermeyebilir. Bu niçinle hastalığa karşı farkındalığın yüksek olması fazlaca kıymetlidir.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı