Hz Muhammed'in gençlere verdiği önem nedir ?

Tolga

Global Mod
Global Mod
Katılım
9 Mar 2024
Mesajlar
257
Puanları
0
Hz. Muhammed’in Gençlere Verdiği Önem: Bir Hikâye Üzerinden Düşünceler

Bir zamanlar, gençlerin en fazla ihtiyaç duyduğu şeyin liderlik ve rehberlik olduğuna inanan bir kadın vardı. Bu kadının adı Amina idi ve yaşadığı toplumda, gençlerin potansiyellerine en fazla değer veren insanlardan biri olarak tanınıyordu. Bir gün, çok sevdiği öğrencisi Ali'yi ziyaret etti. Ali, genç yaşına rağmen, toplumsal sorumluluklar hakkında derin düşüncelere sahip bir çocuktu. Onunla yapacağı sohbetin, Ali'nin geleceği açısından önemli olacağına inanıyordu.

“Amina, ben bazen bu dünyada nereye gittiğimi bilemiyorum. Çevremdeki insanlar bir şeyler yapmaya çalışıyor, ama neyin doğru neyin yanlış olduğunu pek anlamıyorum,” diye söyledi Ali.

Amina gülümsedi. “Çünkü senin gibi gençler, bir toplumun umudu, geleceğidir. Ama bunun anlamını görmek bazen zordur. Bu yüzden sana bir hikâye anlatmak istiyorum,” dedi ve Ali’nin dikkatle ona bakmasını bekledi.

Gençlerin Yolu: Bir Liderin Rehberliği

Bir zamanlar, Arabistan’ın sıcak çöllerinin arasında bir kavim vardı. Bu kavim, gelenekleriyle sıkı sıkıya bağlıydı, ancak gençlerin sesine kulak veren kimse yoktu. Gençler, büyüklerin gölgesinde sessizdi ve çoğu zaman hayalleriyle yaşamaya devam ediyordu. O zamanlar, gençlere verilen değer, sadece yaşlıların öğütlerine uymalarıyla ölçülüyordu.

Fakat bir gün, bu kavme başka birisi geldi. O kişi, adı Muhammed (sav) olan bir peygamberdi. Hz. Muhammed, sadece yaşlılar için değil, aynı zamanda gençler için de derin bir değer taşıyan mesajlar getirdi. Gençlerin akıllarındaki soru işaretlerine değer veriyor, onların fikirlerine saygı gösteriyor ve onları toplumsal sorumluluklarına dair bilinçlendiriyordu.

Bir gün, Medine’de gençlerden oluşan bir grup, Peygamber Efendimiz’i (sav) görmek için bir araya gelmişti. İçlerinden biri, İbn-i Abbas, çok genç yaşta olmasına rağmen, zeka ve bilgelik dolu bir soruyla Hz. Muhammed’e yaklaşmıştı. “Ey Allah’ın Resulü, bir insan nasıl daha iyi olabilir?” diye sormuştu. Hz. Muhammed (sav), gülümseyerek ona şöyle demişti: “Bir insan, sadece bilgisiyle değil, içindeki sevgisi ve merhametiyle de iyi olur. Sen de genç yaşına rağmen, bu dünyada bir iz bırakabileceğine inanıyorum. Ne yapmak istersen, Allah yolunda ol ve hep ileriye bak.”

İbn-i Abbas bu sözlerden derin bir anlam çıkararak, toplumda sadece bilgisiyle değil, kalbiyle de fark yaratmaya karar verdi.

Gençler ve Çözüm Odaklı Bakış: Ali'nin Hikâyesi

Amina, hikayenin bu noktasında bir an durakladı. Ali, derin bir nefes aldı ve başını salladı. “Yani, gençler sadece büyüklerin söylediklerini yapmalılar demiyorsunuz, değil mi?” diye sordu.

Amina, gözlerinde bir parıltı ile devam etti. “Kesinlikle. Hz. Muhammed’in gençlere verdiği değeri anlamak için sadece anlatılanları dinlemek değil, bir de o dönemdeki toplumsal yapıyı göz önünde bulundurmalısın. Gençlerin çözüm odaklı düşünme biçimi, çoğu zaman toplumu daha ileriye taşıyan şeydir. Örneğin, İbn-i Abbas’ın sorusu bile toplumun farklı bir bakış açısıyla çözülmesine yol açmıştır. O, yaşına rağmen stratejik düşünme yeteneğiyle dikkat çekmiş ve toplumsal bir değişimin parçası olmuştur.”

Ali, bu sözleri sindirerek bir süre sessiz kaldı. Sonra, “Ama bugün gençler neden bu kadar huzursuz?” diye sordu.

Kadınların Empatik Yaklaşımı ve Toplumsal Değişim

Amina, bu soruya cevap vermeden önce, gençlerin empati yeteneğinin gücünü düşündü. “Bugün, toplumda kadınların genellikle empatik ve ilişkisel bakış açılarına sahip olduklarını görüyoruz. Fakat bu, sadece kadınların özelliklerine özgü değildir; erkeklerin de toplumdaki çözüm odaklı, stratejik bakış açıları kadar, kadınların duygusal zekası ve ilişkileri iyileştirme gücü de çok önemli. Hz. Muhammed’in (sav) gençlere olan yaklaşımında, kadın ve erkek farklılıklarını görmek mümkündür. Hem stratejik hem de empatik bir bakış açısına sahipti. Örneğin, Fatıma (ra), genç bir kadın olarak hem bireysel hayatında hem de toplumda kadının rolünü güçlendiren bir figürdü.”

Ali, “Peki, bu yaklaşımlar arasında denge nasıl kurulur?” diye merak etti.

Amina, “İşte bu noktada, Hz. Muhammed’in gençlere verdiği değer ortaya çıkar. Onun, gençleri sadece fiziksel olarak değil, ruhsal ve zihinsel olarak da yetiştirme çabası, toplumsal bir değişimi getirmiştir. Bugün, gençlerin empatik ve çözüm odaklı bakış açıları arasında denge kurmak, toplumsal gelişimi hızlandırabilir. Kadınların ve erkeklerin birbirini tamamlayıcı özellikleriyle bir toplum, daha güçlü bir şekilde var olabilir,” dedi.

Gençlerin Geleceği ve Bugünkü Sorumlulukları

Amina, hikayesini bitirirken Ali’ye son bir soru sordu: “Ali, sence bir genç olarak bugün toplumun geleceğini şekillendirecek olan en önemli özelliklerin neler olabilir?”

Ali, bu soruyu düşündü ve birkaç saniye sonra, “Bence gençlerin birbirlerine ve topluma karşı duydukları sorumluluk, geleceği belirleyecek. Eğer bir genç, etrafındaki insanlara empati ile yaklaşır ve çözüm odaklı düşünürse, hem kendisi hem de toplum için bir fark yaratabilir,” diye cevap verdi.

Amina gülümsedi. “İşte bu, Hz. Muhammed’in (sav) gençlere verdiği değerin ta kendisi. Gençler, hem bugünün liderleri hem de yarının toplum yapısını şekillendirecek olan güçlerdir. Onların sözleri, eylemleri ve düşünceleri, geleceği inşa edecektir. Bu yüzden, gençlerin seslerine kulak vermek ve onlara doğru rehberlik etmek, toplumu ileriye taşımanın anahtarıdır.”

Amina ve Ali, sohbetlerinin sonunda, hem geçmişe hem de geleceğe dair umut dolu bir bakış açısıyla ayrıldılar.

Peki sizce gençlerin bugün toplumda üstlenmesi gereken sorumluluklar nelerdir? Empatik bir yaklaşım mı, yoksa çözüm odaklı bir strateji mi daha etkili olur? Düşüncelerinizi paylaşın, birlikte tartışalım.
 
Üst