İktidarla yeni anayasa için masaya oturmayız Kemal Kılıçdaroğlu, bu sonucun öne sürülen nedenini, “Masaya oturursak otoriter idareye meşruiyet kazandırmış oluruz” diye deklare etti. “Anayasa için evvel parlamenter sisteme geçilmelidir” dedi.
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, değişik meslek kümeleriyle bir ortaya geliyor, onları dinliyor, partilerinin tahlil tekliflerini aktarıyor. Son buluşmayı Mersin’de nakliyatçılarla gerçekleştirdi. Kılıçdaroğlu’yla o buluşma öncesinde yeni hususlarla ilgili sohbet ettik. Kemal Kılıçdaroğlu, iktidarın “Yeni anayasa yapalım” teklifini şu biçimde kıymetlendirdi: “Erdoğan gerçeklerden koptu, gerçeklerin haricinde. etrafındaki insanlara yasal olan, olmayan talimatı verebiliyor. Onların Erdoğan’a itiraz etme hakları ve yetkileri yok. Erdoğan, ‘var olan sisteme devam edeceğim’ diyor. bu biçimde şu soruyu sormak lazım: Var olan sistem devam edecekse, niçin rol çalıp yeni bir anayasa yazalım diyorlar? Var olan anayasa askıda, hukuk sistemi askıda. Bunun neresini değiştirecekler doğrusu ben de merak ediyorum.”
GÜNDEM İŞSİZLİK-AÇLIK
Kılıçdaroğlu, bu teklifin gerisindeki niyete ait de, “Toplumun gündeminde anayasa yok. Onun gündeminde iktisat var, işsizlik var, açlık var, yoksulluk var, geçinememek var, minimum fiyat var, açlık sonu var. Toplumun gündeminde görünen acı tablo maalesef bu. Bunun görüşülmesini, tartışılmasını engellemek istiyorlar” tespitini yaptı.
Kılıçdaroğlu, “Biz, güçlendirilmiş parlamenter sistem derken, yalnızca parlamentonun güçlenmesini değil, milletvekilleri üstündeki vesayeti de kaldırmak istiyoruz. Hukuk sisteminin darbe hukukundan arınması gerekir diyoruz” dedi ve açıklamasını şöyleki sürdürdü:
“Saygı Beyefendi, bütün kısımların bir masaya oturup bir anayasa yazmaya gereksinimleri var fakat bu birden teğe olacak şey değil. Bunun için evvel bir parlamenter sisteme geçmemiz lazım. Var olan tansiyonları düşürmemiz lazım. Toplumun her kısmının masanın etrafında oturup fikrini özgürce söyleyebileceği bir atmosferi yaratmamız lazım. daha sonrasında oturur anayasa değişikliği yapılır. Fakat artık toplum bu kadar gerginken, tansiyon ortasındayken, evvel bu tansiyonu düşürecek yasal düzenlemeler yapmamız lazım.”
‘PİŞMANIZ’ DEMELİLER
Kılıçdaroğlu, “Anayasa değişikliği için AKP ile bir ortaya gelebilir misiniz” sorusuna da şu cevabı verdi:
“Biz, hiç bir vakit iktidarla bir anayasa değişikliği için masaya oturmayacağız. Oturduğunuz andan itibaren otoriter idareye meşruiyet kazandırmış oluyorsunuz. Onların bizimle oturup anayasa değişikliğini görüşebilmeleri için evvel iradelerini kamuoyuna deklare etmeleri lazım. ‘Biz bu sistemden rahatsızız. Bu sistem Türkiye’ye büyük ziyanlar verdi, biz bunu gördük, yaşadık ve biz bunu bitirmek istiyoruz. Gelin, dayanak verin, sizin taleplerinizi de dikkate alarak bir anayasa değişikliği yapalım’ derlerse, bunu anlarım. Fakat onlar, ‘Beyler buyurun anayasa değişikliğini görüşelim’ diyorlar. Bu gerçek değil. Topluma, bizim niyetlerimize ziyan veririz Biz, Anayasa görüşmelerine katılmayacağız. Öteki siyasi partiler katılır mı onları kendilerine sormak lazım. CHP olarak o masada biz olmayacağız.”
YENİ DEVİR BEKLENTİSİ
CHP önderi, iktidar değişikliğinden daha sonra getirecekleri yeni sisteme AKP’nin ‘Evet’ diyeceğini öne sürerek, bu savının öne sürülen nedenini şu biçimde deklare etti: “Çünkü, şu anda onlar siyaset yapamıyorlar. Milletvekilliği listesinde yer alamayız diye endişelerinden ses çıkaramıyorlar. Fakat onlar bu tertipten dayanılmaz rahatsızlar. ötürüsıyla, parlamento yerinde iktidar, muhalefet ne ise bütün partilerin rahatlıkla siyaset yapabilecekleri bir tabanın inşa etmek istiyoruz. Yoksa biz gelelim öbür tarafı büsbütün susturalım anlayışında değiliz.”
‘İntikam ve öç alma geleneğimizde yok’
Gündemdeki gelişmeleri Ankara Temsilcimiz ve Müellifimiz Hürmet Öztürk’e kıymetlendiren CHP başkanı Kılıçdaroğlu, iktidar olduklarında izleyecekleri stratejiyle ilgili bu iletisi verdi: “Hukuk neyi öngörüyorsa, onu yapacağız. Tahminen hepsi beraat edecek. Bizim öğrendiklerimiz de yanlış olabilir. Raporlar çıkacak bu bahiste. Yani bir insanı suçlamak o denli iki sözle olmaz.”
SOYGUN TERTİBİNİN SON BASAMAĞINDAYIZ
Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın da, takımının de artık iktidardan gideceklerini gördüğünü savunarak, bu tespitinin öne sürülen nedenini şöyleki deklare etti:
“Bir soygun tertibinin son evresindeyiz lakin ne yaparlarsa yapsınlar gidecekler. Kalma talihleri yok. Zira sokaktaki vatandaş sonunda gerçekleri görüyor. ‘Erdoğan gitsin de ne olursa olsun’ demek epeyce tehlikeli bir davranış olur. Biz ne yapacağımızı kamuoyu ile paylaşmak zorundayız. Bugün Millet İttifakı’nın aktörleri, güçlendirilmiş parlamenter sistemde ne anladıklarını oturup kendi mutfaklarında çalıştı. Ortak çalışmalara son biçimi verildikten daha sonra altını imzalayıp özeti kamuoyuna açıklanacaktır. Burada kıymetli olan, prensipleri belirlemek. Unsurlar konusunda uzlaşırsak, o prensiplerin yasa unsuruna dönüştürülmesi kolay olur. Ortak lisan geliştirerek bizim siyasi tarihimiz, demokrasimiz açısından da bana bakılırsa fazlaca bedelli bir oluşum.”
Kılıçdaroğlu, amaçlarının gerçek manada çağdaş, demokratik sistem getirmek olduğunu, bu sistemde her insanın inancına, kimliğine, hayat biçimine hürmet duyulacağını, kimsenin kimliğinden, inancından yahut ömür şeklinden ötürü ötekileştirilmeyeceğini belirtti. Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayıyla ilgili şu bilgiyi verdi: “Biz, demokrasiyi savunuyorsak cumhurbaşkanı adayını belirlerken bir ortaya gelip, oturup konuşmamız lazım. Artı, seçimden daha sonra ne yapacağımızı da oturup konuşmamız lazım. Yani biz seçimi kazanıp, ülke idaresinde kelam sahibi olduğumuzda, atacağımız her adımı bugünden planlamamız lazım. Atacağımız her adımı da şimdiden çalışıyoruz. Ülkenin beklemeye tahammülü yok. Bugünden hazırlığımızı yapmak zorundayız. Her parti doğal olarak bu çalışmayı yapmalı. Millet İttifakı’nı oluşturan partilerin bütün çalışmaları yapabilecek güzel takımları var.”
Erdoğan’ın adaylığı için YSK’dan ‘ret’ çıkmaz
CHP başkanı, Erdoğan’ın aday olamayacağına ait hukuksal itirazlar olduğunun hatırlatılması üzerine şu değerlendirmeyi yaptı:
“YSK’nın Erdoğan’ın adaylığını reddeceğini düşünmüyorum. Tam bilakis, ‘Hikmet buyurdunuz, aslına bakarsan adaysınız, bana sormaya gerek bile yoktur’ diyecektir. Zira birebir zarfa konan 4 tane pusuladan 3’ünü legal, 1’ini gayrimeşru nazarann bir anlayışın, Erdoğan’a karşı çıkacağını hiç sanmıyorum. Erdoğan ister 5 sefer, ister 50 sefer aday olabilir lakin artık o da, takımı de biliyor ki gidecekler.”
Tansiyonu tırmandırarak seçime gitmek isterler
Ülkemizde tansiyon konusunda büyük tasalar duyduğunu, AKP Genel Lideri Erdoğan’ın tansiyon doruk noktasına çıkardıktan daha sonra seçime gitmek istediğini, bu biçimdece geniş kitlelerin var olan idare etrafında konuşlanmasını sağlayacağını öne süren Kılıçdaroğlu şu ihtarda bulundu: “Biz ise şayet mantıklı davranırsak, bu tansiyondan olabildiğince uzak durmamız lazım. Ben bütün milletvekili arkadaşlarıma, vilayet liderlerine sakin olmalarını, sokağa inmemelerini söylüyorum. Benim gördüğüm kadarıyla ittifakı oluşturan öteki partilerin başkanları de istemiyor. Bunu kendi ortamızda da tabir ediyoruz. Tansiyondan kaçınmak lazım. Karşı taraf tansiyonu tırmandıracaktır.
SİYASİ CİNAYET TELAŞI
Çok daha sert bir ortamda siyaset yapmayı nasıl sağlayabiliriz, onun arayışına girecektir lakin ben şundan eminim şayet iş belirli kümelerin ellerine silah alıp, belirli bireyleri öldürme yoluna gitmezlerse, bir tansiyon olmaz. Bütün tahriklere karşın bir tansiyon olmaz. Umarım o denli bir tablo da Türkiye’de yaşanmaz. bu biçimde dertlerim var. Erdoğan’ın şahsen kendi sözleridir. ‘Dur bakalım daha başınıza neler gelecek’ dedi. Bunu kolay bir insan söylemiyor. Yani ben söylesem diyecekler muhalefet söylemiş oldu. Bir öbür siyasi parti söylese, deriz ki o siyasi parti. Bir sivil toplum örgütü onu da der fakat ülkeyi yöneten ve devletin bütün güçleri elinde olan bir insan bunu söylüyorsa, hayli tehlikeli bir cümle. Yani ben önümüzdeki süreçte ‘Durun bakalım, daha ben başınıza neler getireceğim, daha siz işin, yolun başındasınız’ diyor. Açıkça tehdit ediyor. Erdoğan iktidardan gitmemek için her yolu deneyecektir. İşin Türkçesi bu. Gitmemek için her yolu deneyecektir. Zira iktidardan gitmenin kendisi için maliyetinin ne kadar ağır olduğunu görüyor.”
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, değişik meslek kümeleriyle bir ortaya geliyor, onları dinliyor, partilerinin tahlil tekliflerini aktarıyor. Son buluşmayı Mersin’de nakliyatçılarla gerçekleştirdi. Kılıçdaroğlu’yla o buluşma öncesinde yeni hususlarla ilgili sohbet ettik. Kemal Kılıçdaroğlu, iktidarın “Yeni anayasa yapalım” teklifini şu biçimde kıymetlendirdi: “Erdoğan gerçeklerden koptu, gerçeklerin haricinde. etrafındaki insanlara yasal olan, olmayan talimatı verebiliyor. Onların Erdoğan’a itiraz etme hakları ve yetkileri yok. Erdoğan, ‘var olan sisteme devam edeceğim’ diyor. bu biçimde şu soruyu sormak lazım: Var olan sistem devam edecekse, niçin rol çalıp yeni bir anayasa yazalım diyorlar? Var olan anayasa askıda, hukuk sistemi askıda. Bunun neresini değiştirecekler doğrusu ben de merak ediyorum.”
GÜNDEM İŞSİZLİK-AÇLIK
Kılıçdaroğlu, bu teklifin gerisindeki niyete ait de, “Toplumun gündeminde anayasa yok. Onun gündeminde iktisat var, işsizlik var, açlık var, yoksulluk var, geçinememek var, minimum fiyat var, açlık sonu var. Toplumun gündeminde görünen acı tablo maalesef bu. Bunun görüşülmesini, tartışılmasını engellemek istiyorlar” tespitini yaptı.
Kılıçdaroğlu, “Biz, güçlendirilmiş parlamenter sistem derken, yalnızca parlamentonun güçlenmesini değil, milletvekilleri üstündeki vesayeti de kaldırmak istiyoruz. Hukuk sisteminin darbe hukukundan arınması gerekir diyoruz” dedi ve açıklamasını şöyleki sürdürdü:
“Saygı Beyefendi, bütün kısımların bir masaya oturup bir anayasa yazmaya gereksinimleri var fakat bu birden teğe olacak şey değil. Bunun için evvel bir parlamenter sisteme geçmemiz lazım. Var olan tansiyonları düşürmemiz lazım. Toplumun her kısmının masanın etrafında oturup fikrini özgürce söyleyebileceği bir atmosferi yaratmamız lazım. daha sonrasında oturur anayasa değişikliği yapılır. Fakat artık toplum bu kadar gerginken, tansiyon ortasındayken, evvel bu tansiyonu düşürecek yasal düzenlemeler yapmamız lazım.”
‘PİŞMANIZ’ DEMELİLER
Kılıçdaroğlu, “Anayasa değişikliği için AKP ile bir ortaya gelebilir misiniz” sorusuna da şu cevabı verdi:
“Biz, hiç bir vakit iktidarla bir anayasa değişikliği için masaya oturmayacağız. Oturduğunuz andan itibaren otoriter idareye meşruiyet kazandırmış oluyorsunuz. Onların bizimle oturup anayasa değişikliğini görüşebilmeleri için evvel iradelerini kamuoyuna deklare etmeleri lazım. ‘Biz bu sistemden rahatsızız. Bu sistem Türkiye’ye büyük ziyanlar verdi, biz bunu gördük, yaşadık ve biz bunu bitirmek istiyoruz. Gelin, dayanak verin, sizin taleplerinizi de dikkate alarak bir anayasa değişikliği yapalım’ derlerse, bunu anlarım. Fakat onlar, ‘Beyler buyurun anayasa değişikliğini görüşelim’ diyorlar. Bu gerçek değil. Topluma, bizim niyetlerimize ziyan veririz Biz, Anayasa görüşmelerine katılmayacağız. Öteki siyasi partiler katılır mı onları kendilerine sormak lazım. CHP olarak o masada biz olmayacağız.”
YENİ DEVİR BEKLENTİSİ
CHP önderi, iktidar değişikliğinden daha sonra getirecekleri yeni sisteme AKP’nin ‘Evet’ diyeceğini öne sürerek, bu savının öne sürülen nedenini şu biçimde deklare etti: “Çünkü, şu anda onlar siyaset yapamıyorlar. Milletvekilliği listesinde yer alamayız diye endişelerinden ses çıkaramıyorlar. Fakat onlar bu tertipten dayanılmaz rahatsızlar. ötürüsıyla, parlamento yerinde iktidar, muhalefet ne ise bütün partilerin rahatlıkla siyaset yapabilecekleri bir tabanın inşa etmek istiyoruz. Yoksa biz gelelim öbür tarafı büsbütün susturalım anlayışında değiliz.”
‘İntikam ve öç alma geleneğimizde yok’
Gündemdeki gelişmeleri Ankara Temsilcimiz ve Müellifimiz Hürmet Öztürk’e kıymetlendiren CHP başkanı Kılıçdaroğlu, iktidar olduklarında izleyecekleri stratejiyle ilgili bu iletisi verdi: “Hukuk neyi öngörüyorsa, onu yapacağız. Tahminen hepsi beraat edecek. Bizim öğrendiklerimiz de yanlış olabilir. Raporlar çıkacak bu bahiste. Yani bir insanı suçlamak o denli iki sözle olmaz.”
SOYGUN TERTİBİNİN SON BASAMAĞINDAYIZ
Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın da, takımının de artık iktidardan gideceklerini gördüğünü savunarak, bu tespitinin öne sürülen nedenini şöyleki deklare etti:
“Bir soygun tertibinin son evresindeyiz lakin ne yaparlarsa yapsınlar gidecekler. Kalma talihleri yok. Zira sokaktaki vatandaş sonunda gerçekleri görüyor. ‘Erdoğan gitsin de ne olursa olsun’ demek epeyce tehlikeli bir davranış olur. Biz ne yapacağımızı kamuoyu ile paylaşmak zorundayız. Bugün Millet İttifakı’nın aktörleri, güçlendirilmiş parlamenter sistemde ne anladıklarını oturup kendi mutfaklarında çalıştı. Ortak çalışmalara son biçimi verildikten daha sonra altını imzalayıp özeti kamuoyuna açıklanacaktır. Burada kıymetli olan, prensipleri belirlemek. Unsurlar konusunda uzlaşırsak, o prensiplerin yasa unsuruna dönüştürülmesi kolay olur. Ortak lisan geliştirerek bizim siyasi tarihimiz, demokrasimiz açısından da bana bakılırsa fazlaca bedelli bir oluşum.”
Kılıçdaroğlu, amaçlarının gerçek manada çağdaş, demokratik sistem getirmek olduğunu, bu sistemde her insanın inancına, kimliğine, hayat biçimine hürmet duyulacağını, kimsenin kimliğinden, inancından yahut ömür şeklinden ötürü ötekileştirilmeyeceğini belirtti. Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayıyla ilgili şu bilgiyi verdi: “Biz, demokrasiyi savunuyorsak cumhurbaşkanı adayını belirlerken bir ortaya gelip, oturup konuşmamız lazım. Artı, seçimden daha sonra ne yapacağımızı da oturup konuşmamız lazım. Yani biz seçimi kazanıp, ülke idaresinde kelam sahibi olduğumuzda, atacağımız her adımı bugünden planlamamız lazım. Atacağımız her adımı da şimdiden çalışıyoruz. Ülkenin beklemeye tahammülü yok. Bugünden hazırlığımızı yapmak zorundayız. Her parti doğal olarak bu çalışmayı yapmalı. Millet İttifakı’nı oluşturan partilerin bütün çalışmaları yapabilecek güzel takımları var.”
Erdoğan’ın adaylığı için YSK’dan ‘ret’ çıkmaz
CHP başkanı, Erdoğan’ın aday olamayacağına ait hukuksal itirazlar olduğunun hatırlatılması üzerine şu değerlendirmeyi yaptı:
“YSK’nın Erdoğan’ın adaylığını reddeceğini düşünmüyorum. Tam bilakis, ‘Hikmet buyurdunuz, aslına bakarsan adaysınız, bana sormaya gerek bile yoktur’ diyecektir. Zira birebir zarfa konan 4 tane pusuladan 3’ünü legal, 1’ini gayrimeşru nazarann bir anlayışın, Erdoğan’a karşı çıkacağını hiç sanmıyorum. Erdoğan ister 5 sefer, ister 50 sefer aday olabilir lakin artık o da, takımı de biliyor ki gidecekler.”
Tansiyonu tırmandırarak seçime gitmek isterler
Ülkemizde tansiyon konusunda büyük tasalar duyduğunu, AKP Genel Lideri Erdoğan’ın tansiyon doruk noktasına çıkardıktan daha sonra seçime gitmek istediğini, bu biçimdece geniş kitlelerin var olan idare etrafında konuşlanmasını sağlayacağını öne süren Kılıçdaroğlu şu ihtarda bulundu: “Biz ise şayet mantıklı davranırsak, bu tansiyondan olabildiğince uzak durmamız lazım. Ben bütün milletvekili arkadaşlarıma, vilayet liderlerine sakin olmalarını, sokağa inmemelerini söylüyorum. Benim gördüğüm kadarıyla ittifakı oluşturan öteki partilerin başkanları de istemiyor. Bunu kendi ortamızda da tabir ediyoruz. Tansiyondan kaçınmak lazım. Karşı taraf tansiyonu tırmandıracaktır.
SİYASİ CİNAYET TELAŞI
Çok daha sert bir ortamda siyaset yapmayı nasıl sağlayabiliriz, onun arayışına girecektir lakin ben şundan eminim şayet iş belirli kümelerin ellerine silah alıp, belirli bireyleri öldürme yoluna gitmezlerse, bir tansiyon olmaz. Bütün tahriklere karşın bir tansiyon olmaz. Umarım o denli bir tablo da Türkiye’de yaşanmaz. bu biçimde dertlerim var. Erdoğan’ın şahsen kendi sözleridir. ‘Dur bakalım daha başınıza neler gelecek’ dedi. Bunu kolay bir insan söylemiyor. Yani ben söylesem diyecekler muhalefet söylemiş oldu. Bir öbür siyasi parti söylese, deriz ki o siyasi parti. Bir sivil toplum örgütü onu da der fakat ülkeyi yöneten ve devletin bütün güçleri elinde olan bir insan bunu söylüyorsa, hayli tehlikeli bir cümle. Yani ben önümüzdeki süreçte ‘Durun bakalım, daha ben başınıza neler getireceğim, daha siz işin, yolun başındasınız’ diyor. Açıkça tehdit ediyor. Erdoğan iktidardan gitmemek için her yolu deneyecektir. İşin Türkçesi bu. Gitmemek için her yolu deneyecektir. Zira iktidardan gitmenin kendisi için maliyetinin ne kadar ağır olduğunu görüyor.”