‘İnatla, ısrarla, kararlılıkla barışı savunacağız’ İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Soyer, SÖZCÜ’ye konuştu. Tunç Soyer, kentin kurtuluşunun 100. yıl dönümü afişlerinde yer alan ‘barışın 2’nci yüzyılı’ tabirine yönelik tenkitlere “Ata’nın bize bıraktığı en büyük miras barış” diye karşılık verdi.
İzmir, kurtuluşun 100. yılını kutlamaya başladı. İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, “Cumhuriyet tarihinin en büyük, en görkemli kutlamalarını gerçekleştireceğiz” dedi. Akabinde, İktisat Kongresi’nin ikincisini düzenleyeceklerini söylemiş oldu, bilgileri anlattı.
BU NASIL MİLLİYETÇİLİK?
– Hazırlattığınız kutlama afişlerde; “İzmir Ata’sının izinde yürüyor. Zafer ve istiklal coşkusunu daima birlikte yaşıyoruz” diyorsunuz. Öbür afişlerde de “Cumhuriyet’in ikinci yüzyılı, bağımsızlığın ikinci yüzyılı, demokrasinin ikinci yüzyılı, barışın ikinci yüzyılı” sözlerini kullanıyorsunuz. Kimi milliyetçiler size “Barışın değil, zaferin yüzyılı” diyerek reaksiyon gösterdi. Bu reaksiyon ve tenkitleri nasıl karşılıyorsunuz?
Bu nasıl milliyetçiliktir, bu nasıl ulusalcılıktır, ben anlamış değilim. Bakın, Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük mirası barıştır. “Yurtta sulh, cihanda sulh” diyor. “Gerçekten millet için haklı bir niçini yoksa savaş bir cinayettir” diyor. “Öldürmek için değil, ölmemek için savaşacağız” diyor. Trikupis esir alındığında kahve ikram ediyor. Yunan bayrağının üzerine basarak geçmesi istendiğinde “Yunan Hükümdarı’nın yaptığı yanlışı ben yapmam” diyor, kaldırtıyor. Venizelos 1934’te Mustafa Kemal Atatürk’ü Nobel Barış Ödülü’ne aday gösteriyor. Türkiye; Yunanistan, Yugoslavya, Romanya’yla Balkan Paktı’nı imzalıyor. Türkiye; Irak, İran, Afganistan’la Sadabat Paktı’nı imzalıyor. Bütün bunları niçin yapıyor? O savaş meydanında kazandığı zaferin kalıcılığını, sürdürülebilirliğini sağlamak için… O barışı tesis edersen işte o barışın zaferi olur. Bizim söylemiş olduğimiz bu. Barışı yüz yıldır kesintisiz yaşıyor olmamız o zaferin barışla sonuçlanmış olmasıdır. Onun için barışı ikinci yüz yıla taşımak lazım. Burnumuzun tabanında bir savaş yaşanırken bizim barışa hayli daha sıkı sarılmamız lazım. Bunu anlamamak, bir alınganlık göstermek… Yani, hayretler ortasındayım ve hayli üzülüyorum. İnatla, ısrarla, kararlılıkla barışı savunmaya devam edeceğiz.
GENÇLERİN TERCİHİ HALİMİZİ ANLATIYOR
Gökmen Ulu’ya konuşan Soyer, “Gençlerin yüzde 60’ı geleceğini dışarıda arıyorsa Türkiye’nin ortasında bulunduğu durumu anlatan öteki sayıya muhtaçlık yok” dedi.
İZMİR İKTİSAT KONGRESİ
– 9 Eylül’le birlikte İktisat Kongresi’ne kıymetle vurgusu yaptınız. Bu bağlamda neler yapacağınızı anlatır mısınız?
Aslında bu da yalnızca İzmir değil, Türkiye İktisat Kongresi’ydi. Üç buçuk yıl işgal altında kalmış, perişan olmuş, gerisinde büyük yangın görmüş bir kentte, daha barış müzakeresi masada devam ederken, daha Cumhuriyet kurulmamışken, ortada devlet yokken, Mustafa Kemal Atatürk İktisat Kongresi’ni düzenliyor. Türkiye’nin kurtuluşunun miladına da Cumhuriyet’in iktisat siyasetlerinin ortaya konulduğu kongreye de mesken sahipliği yapan kent İzmir. Biz İzmirliler bundan büyük gurur duyuyoruz.
100 yıl daha sonra bir daha tıpkı noktadayız
Soyer, gelecek umudunun ortaya konulduğu bir takvimde, yüz yıl daha sonra bugün bir daha birebir noktada olduğumuzu düşündüğünü belirterek, “Hayat pahalılığı, yüksek enflasyon, iklim krizi, güç krizi, besin krizi, burnumuzun tabanında savaş, derinleşen yoksulluk, gericilik… Ancak bu bir yazgı değil. Bunu değiştirmek mümkün. Yüz yıl evvel atalarımızın yaşadıklarının ve yaptıklarının yanında bu ne ki… O günlerde yalınayak vefata koşmuş cetlerimiz. Artık hayli daha büyük imkanlara sahibiz” dedi.
Mustafa Kemal Atatürk
Ata’nın şanına yaraşır kutlamalar yapacağız
Kocatepe’den başlayıp 9 Eylül’de İzmir’de sonlanacak Zafer ve Anma Yürüyüşü için kafile yola çıktı. Soyer 400 kilometrelik tarihi yürüyüşün iştirakçilerini Tarihi Havagazı Fabrikası’ndan Afyon’a uğurladı. Soyer dün kafileyle Afyon Dereçine’de buluştu. Soyer, kutlamaların kapsamını şöyleki anlattı:
“9 Eylül’e kadar ordunun geçtiği Büyük Taarruz güzergahını yürüyeceğiz. Paneller, şovlar, sanat aktiflikleri ve 9 Eylül’de Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük, en görkemli tiyatral gösterisini gerçekleştireceğiz. Sahnede canlandıracağımız kurtuluş olağanüstü etkileyici bir şov olacak. Finalde de Tarkan sahne alacak. 10 Eylül’de İzmir türküleri ve müziklerini senfoni orkestrası eşliğinde seslendiren 10 sanatkarın sahne alacağı konser var. Bunun albümünü de İzmirlilere 100. yıl anısına armağan edeceğiz. Etkinliklerimizi bütün bir yıla yayacağız. Mustafa Kemal Atatürk’ün, kurtuluşun ve İzmir’in şanına yaraşır anma ve kutlamalar yapmak, bunun birikimini de gelecek nesillere aktarmak istiyoruz.”
İzmir, kurtuluşun 100. yılını kutlamaya başladı. İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, “Cumhuriyet tarihinin en büyük, en görkemli kutlamalarını gerçekleştireceğiz” dedi. Akabinde, İktisat Kongresi’nin ikincisini düzenleyeceklerini söylemiş oldu, bilgileri anlattı.
BU NASIL MİLLİYETÇİLİK?
– Hazırlattığınız kutlama afişlerde; “İzmir Ata’sının izinde yürüyor. Zafer ve istiklal coşkusunu daima birlikte yaşıyoruz” diyorsunuz. Öbür afişlerde de “Cumhuriyet’in ikinci yüzyılı, bağımsızlığın ikinci yüzyılı, demokrasinin ikinci yüzyılı, barışın ikinci yüzyılı” sözlerini kullanıyorsunuz. Kimi milliyetçiler size “Barışın değil, zaferin yüzyılı” diyerek reaksiyon gösterdi. Bu reaksiyon ve tenkitleri nasıl karşılıyorsunuz?
Bu nasıl milliyetçiliktir, bu nasıl ulusalcılıktır, ben anlamış değilim. Bakın, Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük mirası barıştır. “Yurtta sulh, cihanda sulh” diyor. “Gerçekten millet için haklı bir niçini yoksa savaş bir cinayettir” diyor. “Öldürmek için değil, ölmemek için savaşacağız” diyor. Trikupis esir alındığında kahve ikram ediyor. Yunan bayrağının üzerine basarak geçmesi istendiğinde “Yunan Hükümdarı’nın yaptığı yanlışı ben yapmam” diyor, kaldırtıyor. Venizelos 1934’te Mustafa Kemal Atatürk’ü Nobel Barış Ödülü’ne aday gösteriyor. Türkiye; Yunanistan, Yugoslavya, Romanya’yla Balkan Paktı’nı imzalıyor. Türkiye; Irak, İran, Afganistan’la Sadabat Paktı’nı imzalıyor. Bütün bunları niçin yapıyor? O savaş meydanında kazandığı zaferin kalıcılığını, sürdürülebilirliğini sağlamak için… O barışı tesis edersen işte o barışın zaferi olur. Bizim söylemiş olduğimiz bu. Barışı yüz yıldır kesintisiz yaşıyor olmamız o zaferin barışla sonuçlanmış olmasıdır. Onun için barışı ikinci yüz yıla taşımak lazım. Burnumuzun tabanında bir savaş yaşanırken bizim barışa hayli daha sıkı sarılmamız lazım. Bunu anlamamak, bir alınganlık göstermek… Yani, hayretler ortasındayım ve hayli üzülüyorum. İnatla, ısrarla, kararlılıkla barışı savunmaya devam edeceğiz.
GENÇLERİN TERCİHİ HALİMİZİ ANLATIYOR
Gökmen Ulu’ya konuşan Soyer, “Gençlerin yüzde 60’ı geleceğini dışarıda arıyorsa Türkiye’nin ortasında bulunduğu durumu anlatan öteki sayıya muhtaçlık yok” dedi.
İZMİR İKTİSAT KONGRESİ
– 9 Eylül’le birlikte İktisat Kongresi’ne kıymetle vurgusu yaptınız. Bu bağlamda neler yapacağınızı anlatır mısınız?
Aslında bu da yalnızca İzmir değil, Türkiye İktisat Kongresi’ydi. Üç buçuk yıl işgal altında kalmış, perişan olmuş, gerisinde büyük yangın görmüş bir kentte, daha barış müzakeresi masada devam ederken, daha Cumhuriyet kurulmamışken, ortada devlet yokken, Mustafa Kemal Atatürk İktisat Kongresi’ni düzenliyor. Türkiye’nin kurtuluşunun miladına da Cumhuriyet’in iktisat siyasetlerinin ortaya konulduğu kongreye de mesken sahipliği yapan kent İzmir. Biz İzmirliler bundan büyük gurur duyuyoruz.
100 yıl daha sonra bir daha tıpkı noktadayız
Soyer, gelecek umudunun ortaya konulduğu bir takvimde, yüz yıl daha sonra bugün bir daha birebir noktada olduğumuzu düşündüğünü belirterek, “Hayat pahalılığı, yüksek enflasyon, iklim krizi, güç krizi, besin krizi, burnumuzun tabanında savaş, derinleşen yoksulluk, gericilik… Ancak bu bir yazgı değil. Bunu değiştirmek mümkün. Yüz yıl evvel atalarımızın yaşadıklarının ve yaptıklarının yanında bu ne ki… O günlerde yalınayak vefata koşmuş cetlerimiz. Artık hayli daha büyük imkanlara sahibiz” dedi.
Mustafa Kemal Atatürk
Ata’nın şanına yaraşır kutlamalar yapacağız
Kocatepe’den başlayıp 9 Eylül’de İzmir’de sonlanacak Zafer ve Anma Yürüyüşü için kafile yola çıktı. Soyer 400 kilometrelik tarihi yürüyüşün iştirakçilerini Tarihi Havagazı Fabrikası’ndan Afyon’a uğurladı. Soyer dün kafileyle Afyon Dereçine’de buluştu. Soyer, kutlamaların kapsamını şöyleki anlattı:
“9 Eylül’e kadar ordunun geçtiği Büyük Taarruz güzergahını yürüyeceğiz. Paneller, şovlar, sanat aktiflikleri ve 9 Eylül’de Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük, en görkemli tiyatral gösterisini gerçekleştireceğiz. Sahnede canlandıracağımız kurtuluş olağanüstü etkileyici bir şov olacak. Finalde de Tarkan sahne alacak. 10 Eylül’de İzmir türküleri ve müziklerini senfoni orkestrası eşliğinde seslendiren 10 sanatkarın sahne alacağı konser var. Bunun albümünü de İzmirlilere 100. yıl anısına armağan edeceğiz. Etkinliklerimizi bütün bir yıla yayacağız. Mustafa Kemal Atatürk’ün, kurtuluşun ve İzmir’in şanına yaraşır anma ve kutlamalar yapmak, bunun birikimini de gelecek nesillere aktarmak istiyoruz.”