- Katılım
- 25 Eyl 2020
- Mesajlar
- 2,594
- Puanları
- 38
İstanbul Aydın Üniversitesi afet bölgesinde
İstanbul Aydın Üniversitesi grubu, selin vurduğu Batı Karadeniz’e giderek incelemelerde bulundu.
İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Afet Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (AFAM) ve Daima Eğitim Merkezi (SEM) tarafınca oluşturulan bir grup, sel felaketinin yaşandığı Kastamonu, Sinop ve Bartın’a giderek afet bölgesinde incelemelerde bulundu.
İAÜ AFAM Müdürü Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan ve İAÜSEM Öğretim nazaranvlisi Hüseyin Özdemir’in önderlik ettiği grup, başta Kastamonu’nun Bozkurt, Abana ve Çatalzeytin olmak üzere, sel felaketinin yaşandığı yerleşim yerlerinde saha incelemesi gerçekleştirdi.
İAÜ TAKIMINDAN TESPİT VE TEKLİFLER
Hususla ilgili değerlendirmelerde bulunan Hüseyin Özdemir şunları söylemiş oldu: “Saha incelemesi daha sonrası ortaya çıkardığımız teknik tespitler ve bu tespitlerden yola çıkarak getirdiğimiz teklifler şu biçimde: Mühendislik tasarım parametrelerinin ve meteorolojik yağış istatistiklerinin ilgili bölgelerde yenidendan gözden geçirilmesi gerekiyor. Her şeydilk evvel akarsuların taşkın yatakları etrafında asla konut yapılmamalı. Bundan öteki ‘ıslah çalışması’ ismi altında akarsu yataklarının ve taşkın bölgelerinin daraltıldığını gördük. Bundan büyük bir hassasiyetle kaçınılmalı. Taşkın yatakları içerisinde ve yaklaşım hududunda kalan tüm ağaçlar kesilmeli ve muhakkak dönemlerle gelişimleri denetim edilmeli. Zira tomruklardan diğer, selin gücüyle kökünden sökülen ağaçlar selin tesiriyle sürüklenmiş; ırmak çıkışına yakın bir yerde mevcut köprülere takılarak baraj görevi görmüş. Son olarak akarsuların çıkış bölgesi çizgisinde yıkılmaz, sürüklenmez ve materyal sürümez bir ana kaya materyal ile ıslah çalışması yapılmalı. Yerleşim bölgesinde ise kâfi nitelikte betonarme kanal yapılmalı.”
SON DURUM NE?
İAÜ AFAM Müdürü Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan ise şu değerlendirmelerde bulundu: “Şehir merkezlerine varıldığında AFAD başta olmak üzere tüm kurumlarımızın konuşlandığı ve çalışmaların organize bir biçimde devam ettiğini gördük. Bu çalışmalar ileri noktalarda arama kurtarma faliyetleri, daha yakın noktalarda ise cadde ve sokakların heyelan materyalinden temizlenmesi ve ziyan bakılırsan taşıtların kent dışarısına çıkarılması işleriydi. Kent merkezlerinde mahallî merciler ile yapılan toplantılarda Türkiye’nin her yerinden çoksıyla yardım geldiği ve halihazırda gereksinimlerinin olmadığı konusunda bilgilendirildik. Selin tesirleri kaldırıldığında, vatandaşların bir kısmı konutlarına döndüğünde ve okulların açılma devri geldiğinde yani 2 ya da 3 hafta daha sonra önemli bir yardıma muhtaçlıkları olacağı bilgisini aldık.”
“KRİZ İDARESİNDE YETERLİYİZ ANCAK ASIL DEĞERLİ OLAN RİSK YÖNETİMİ”
Türkiye’nin kriz idaresinde son derece başarılı bir seviyeye geldiğinin bu olayla bir kere daha ortaya konduğunun altını çizen Prof. Dr. Altan, “Ancak kriz idaresinden daha kıymetli ve daha hayati olan risk tahlili ve risk idaresinde çabucak hemen olması gereken seviyede değiliz. Zelzele, yangın ve sel üzere afetlerle daima karşı karşıya kalan ülkemizde afet risk tahlili yapılmalı ve risk görülen bölgelerde gereken önlemler alınarak afetlere hazırlanılmalı ve afet anında karşılaşılan ziyan ve kayıplar en aza indirilmelidir. birebir vakitte yaptığımız saha müşahedelerinde tüm kurumlarımızın milletimiz ile birlikte canla başla çalıştığını gözlemledik. Kurumlar ortası irtibatın ve vakte karşı verilen gayretin daha kordinasyonlu olması için bir epeyce ülkede olduğu üzere Afet ve Acil Durum Bakanlığı ismi altında yeni bir bakanlık kurulması bir teklif olarak değil fakat bir mecburilik olarak ele alınmasını uygun görüyoruz” diyerek kelamlarını noktaladı.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
İstanbul Aydın Üniversitesi grubu, selin vurduğu Batı Karadeniz’e giderek incelemelerde bulundu.
İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Afet Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (AFAM) ve Daima Eğitim Merkezi (SEM) tarafınca oluşturulan bir grup, sel felaketinin yaşandığı Kastamonu, Sinop ve Bartın’a giderek afet bölgesinde incelemelerde bulundu.
İAÜ AFAM Müdürü Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan ve İAÜSEM Öğretim nazaranvlisi Hüseyin Özdemir’in önderlik ettiği grup, başta Kastamonu’nun Bozkurt, Abana ve Çatalzeytin olmak üzere, sel felaketinin yaşandığı yerleşim yerlerinde saha incelemesi gerçekleştirdi.
İAÜ TAKIMINDAN TESPİT VE TEKLİFLER
Hususla ilgili değerlendirmelerde bulunan Hüseyin Özdemir şunları söylemiş oldu: “Saha incelemesi daha sonrası ortaya çıkardığımız teknik tespitler ve bu tespitlerden yola çıkarak getirdiğimiz teklifler şu biçimde: Mühendislik tasarım parametrelerinin ve meteorolojik yağış istatistiklerinin ilgili bölgelerde yenidendan gözden geçirilmesi gerekiyor. Her şeydilk evvel akarsuların taşkın yatakları etrafında asla konut yapılmamalı. Bundan öteki ‘ıslah çalışması’ ismi altında akarsu yataklarının ve taşkın bölgelerinin daraltıldığını gördük. Bundan büyük bir hassasiyetle kaçınılmalı. Taşkın yatakları içerisinde ve yaklaşım hududunda kalan tüm ağaçlar kesilmeli ve muhakkak dönemlerle gelişimleri denetim edilmeli. Zira tomruklardan diğer, selin gücüyle kökünden sökülen ağaçlar selin tesiriyle sürüklenmiş; ırmak çıkışına yakın bir yerde mevcut köprülere takılarak baraj görevi görmüş. Son olarak akarsuların çıkış bölgesi çizgisinde yıkılmaz, sürüklenmez ve materyal sürümez bir ana kaya materyal ile ıslah çalışması yapılmalı. Yerleşim bölgesinde ise kâfi nitelikte betonarme kanal yapılmalı.”
SON DURUM NE?
İAÜ AFAM Müdürü Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan ise şu değerlendirmelerde bulundu: “Şehir merkezlerine varıldığında AFAD başta olmak üzere tüm kurumlarımızın konuşlandığı ve çalışmaların organize bir biçimde devam ettiğini gördük. Bu çalışmalar ileri noktalarda arama kurtarma faliyetleri, daha yakın noktalarda ise cadde ve sokakların heyelan materyalinden temizlenmesi ve ziyan bakılırsan taşıtların kent dışarısına çıkarılması işleriydi. Kent merkezlerinde mahallî merciler ile yapılan toplantılarda Türkiye’nin her yerinden çoksıyla yardım geldiği ve halihazırda gereksinimlerinin olmadığı konusunda bilgilendirildik. Selin tesirleri kaldırıldığında, vatandaşların bir kısmı konutlarına döndüğünde ve okulların açılma devri geldiğinde yani 2 ya da 3 hafta daha sonra önemli bir yardıma muhtaçlıkları olacağı bilgisini aldık.”
“KRİZ İDARESİNDE YETERLİYİZ ANCAK ASIL DEĞERLİ OLAN RİSK YÖNETİMİ”
Türkiye’nin kriz idaresinde son derece başarılı bir seviyeye geldiğinin bu olayla bir kere daha ortaya konduğunun altını çizen Prof. Dr. Altan, “Ancak kriz idaresinden daha kıymetli ve daha hayati olan risk tahlili ve risk idaresinde çabucak hemen olması gereken seviyede değiliz. Zelzele, yangın ve sel üzere afetlerle daima karşı karşıya kalan ülkemizde afet risk tahlili yapılmalı ve risk görülen bölgelerde gereken önlemler alınarak afetlere hazırlanılmalı ve afet anında karşılaşılan ziyan ve kayıplar en aza indirilmelidir. birebir vakitte yaptığımız saha müşahedelerinde tüm kurumlarımızın milletimiz ile birlikte canla başla çalıştığını gözlemledik. Kurumlar ortası irtibatın ve vakte karşı verilen gayretin daha kordinasyonlu olması için bir epeyce ülkede olduğu üzere Afet ve Acil Durum Bakanlığı ismi altında yeni bir bakanlık kurulması bir teklif olarak değil fakat bir mecburilik olarak ele alınmasını uygun görüyoruz” diyerek kelamlarını noktaladı.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı