‘İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılma sonucu iptal edilmeli’ Memleket Partisi Genel Lider Vekili ve Parti Sözcüsü Prof. Dr. Gaye Usluer, düzenlediği basın toplantısında, İstanbul Kontratını ve bayan cinayetlerini gündeme taşıdı. Usluer, “Kadına yönelik şiddetle çaba yalnızca avukatların ve bayanların bakılırsavi değildir. Yargıyı nazaranve davet ediyoruz. Danıştay’ı bakılırsave davet ediyoruz. Bu karar iptal edilmelidir” dedi.
Memleket Partisi Genel Lider Vekili Gaye Usluer, partisinin Merkez İdare Heyeti gündemli basın açıklamasını gerçekleştirdi. Konuşmasında İstanbul Sözleşmesi’ni gündemine taşıyan Usluer, kadına yönelik şiddetle uğraş yalnızca avukatların ve bayanların misyonu olmadığını söylemiş oldu.
“İLK 4 AYDA EN AZ 90 BAYAN ERKEKLER TARAFINDAN ÖLDÜRÜLDÜ”
Usluer, düzenlediği basın toplantısında, İstanbul Kontratını ve bayan cinayetlerini gündeme taşıdı. Usluer, “Kadın cinayetleri ve bayana şiddet ülkemizin en kıymetli meselelerinden olmaya devam ediyor. Bu yılın birinci 4 ayında en az 90 bayan erkekler tarafınca katledildi. 68 bayanın mevti kuşkulu olarak kayıtlara geçti.
İktidar bayan cinayetleri ve şiddete karşı üç maymunu oynuyor. 6284 sayılı yasa uygulanmıyor. İçişleri Bakanı ‘kadın cinayetlerini azalttık’ diyor. halbuki kuşkulu bayan vefatları arttı. Bayan cinayetlerinin gerçek istatistiklerine ulaşamıyoruz” dedi.
“CUMHURBAŞKANI KARARIYLA ÇIKILAMAZ”
Kadına yönelik şiddetle çabanın yalnızca avukatların ve bayanların nazaranvi olmadığını tabir eden Usluer, yargıyı, danıştayı nazaranve davet ederek, bu sonucun iptal edilmesi gerektiğini söylemiş oldu. Usluer şu biçimde konuştu:
“Hatırlayalım Türkiye, 20 Mart 2021 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanı sonucu ile İstanbul Sözleşmesi’nden ayrıldığını duyurmuştu. Danıştay’da yürütmenin durdurulması ve sonucun iptali talebiyle açılan davalarda sonucun hukuksuz olduğu, kanunla yürürlüğe giren memleketler arası kontrattan Cumhurbaşkanlığı sonucuyla çıkılamayacağı söz edildi. Şu ana kadar davalarda yürütmeyi durdurma talepleri reddedilirken, fesih sürecinin iptali konusunda karar çıkmadı.
Danıştay 10. Daire, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme sonucunın iptali istemiyle açılan davaları 28 Nisan’da görüşecek karara bağlayacak. Biz de İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece yarısı sonucuyla çıkılmasının Anayasaya ve hukuka ters olduğuna inanıyoruz. Bu dava beraberinde bir laiklik, hukuk ve adalet problemidir. Bayana yönelik şiddetle gayretin yalnızca avukatların ve bayanların bakılırsavi olmadığını değildir. Yargıyı bakılırsave davet ediyoruz. Danıştay’ı bakılırsave davet ediyoruz. Bu karar iptal edilmelidir.
Danıştay 10. Daire, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme sonucunın iptali istemiyle açılan davaları 28 Nisan’da görüşecek ve karara bağlayacak. Biz de İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece yarısı sonucuyla çıkılmasının Anayasaya ve hukuka muhalif olduğuna inanıyoruz. Bu dava beraberinde bir laiklik, hukuk ve adalet problemidir. Bayana yönelik şiddetle çaba yalnızca avukatların ve bayanların nazaranvi değildir. Yargıyı misyona davet ediyoruz. Danıştay’ı nazaranve davet ediyoruz. Bu karar iptal edilmelidir.”
“BU YIL DA VAZİFELERİNİN GEREĞİNİ YAPMADILAR”
Konuşmasında 23 Nisan Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamalarına da değinen Usluer, “23 Nisan günü, sabahın erken saatlerinde devlet erkanı bu yıl da bakılırsavini yaptı. Anıtkabir ziyaretini gerçekleştirdi. Ülkenin Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri alışıldığı üzere ne Anıtkabir’de ne de TBMM’deki merasimlerde yoktu.
Bu yıl da nazaranvlerinin gereğini yapmadılar. Devlet erkanının Anıtkabir ziyareti bakılırsavlerini tamamlamasının akabinde yurdun dört bir yanından Ankara’ya gelen vatandaşlarımız ve çocuklarımız akın akın Anıtkabir’e Ata’larını ziyarete koştular. Coşkuyla, minnetle ve bağlılıkla… Bir defa daha yemin ettiler. Hem bugünümüz için birebir vakitte yarınımız için. bir arada umudu büyüttüler” dedi.
“23 NİSAN’DA YENİDEN KARANLIKTAYDIK”
TBMM’nin Genel Konsey Salonu’nda büyük harflerle ve büyük puntoyla ‘Egemenlik Kayıtsız Kuralsız Milletindir’ yazdığını, ‘Egemenlik, kayıtsız koşulsuz milletindir’ prensibinin TBMM’nin varoluşunun da temel desteğini oluşturduğunu söz eden Usluer, “2017 referandumu ile değişen rejim tek sözle özetlersek ‘Tek adam rejimi’dir. Yeni rejimde TBMM, 600 milletvekilinin işlevsizleştirildiği sembolik bir onay makamına dönüştürüldü.
Anayasamızda hala yazılı lakin laiklik rafa kaldırıldı. Demokratik parlamenter sistemden tek adam sistemine geçtik. Demokrasimiz artık ‘çoğunluk’ temelli değil. Partili Cumhurbaşkanı hem yürütmeyi tek başına oluşturuyor hem yargıya hükümran tıpkı vakitte yasamanın ortağı. TBMM’nin yasama yetkisi nerede? TBMM’yi yürütmeyi denetleyebiliyor mu? Hayır! İşte bu niçinlerle bu yıl 23 Nisan’da bir daha karanlıktaydık” diye konuştu.
“YENİDEN EGEMENLİK KAYITSIZ KOŞULSUZ MİLLETİN OLACAK”
Siyasal İslamla çaba ederek ‘karanlıktan aydınlığa’ çıkacaklarını belirten Usluer, “100 yıl evvel tüm fikirlerin özgürce tartışıldığı meclisten, hakimiyetin meclisten saraya devredildiği hakimiyetin milletten tek adama devredildiği karanlıktan bahsediyorum. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. Yıl dönümünde 23 Nisan 2023’de hem 100. yıldönümü kutlamalarını birebir vakitte karanlıktan bir daha aydınlığa çıkışımızı kutlayacağımıza inancımız tam.
Hep bir arada dayanışarak umudu birlikte büyüterek bir daha ‘Egemenlik kayıtsız kuralsız milletin’ olacak. Karanlıktan aydınlığa nasıl çıkacağız? Siyasal islamla uğraş ederek. Toplumdaki derin ekonomik krizi ortadan kaldırarak. Eşitsizlikle gayret ederek. Demokrasimizin önüne mahzur koyan dinci gericilikle gayret ederek.
Siyasal islamla amasız fakatsız çaba ederek. Laikliğin, demokrasinin tesisinde ve sınıf çabasında en değerli öge olduğunu unutmadan karanlıktan aydınlığa çıkacağız” halinde konuştu.
Memleket Partisi Genel Lider Vekili Gaye Usluer, partisinin Merkez İdare Heyeti gündemli basın açıklamasını gerçekleştirdi. Konuşmasında İstanbul Sözleşmesi’ni gündemine taşıyan Usluer, kadına yönelik şiddetle uğraş yalnızca avukatların ve bayanların misyonu olmadığını söylemiş oldu.
“İLK 4 AYDA EN AZ 90 BAYAN ERKEKLER TARAFINDAN ÖLDÜRÜLDÜ”
Usluer, düzenlediği basın toplantısında, İstanbul Kontratını ve bayan cinayetlerini gündeme taşıdı. Usluer, “Kadın cinayetleri ve bayana şiddet ülkemizin en kıymetli meselelerinden olmaya devam ediyor. Bu yılın birinci 4 ayında en az 90 bayan erkekler tarafınca katledildi. 68 bayanın mevti kuşkulu olarak kayıtlara geçti.
İktidar bayan cinayetleri ve şiddete karşı üç maymunu oynuyor. 6284 sayılı yasa uygulanmıyor. İçişleri Bakanı ‘kadın cinayetlerini azalttık’ diyor. halbuki kuşkulu bayan vefatları arttı. Bayan cinayetlerinin gerçek istatistiklerine ulaşamıyoruz” dedi.
“CUMHURBAŞKANI KARARIYLA ÇIKILAMAZ”
Kadına yönelik şiddetle çabanın yalnızca avukatların ve bayanların nazaranvi olmadığını tabir eden Usluer, yargıyı, danıştayı nazaranve davet ederek, bu sonucun iptal edilmesi gerektiğini söylemiş oldu. Usluer şu biçimde konuştu:
“Hatırlayalım Türkiye, 20 Mart 2021 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanı sonucu ile İstanbul Sözleşmesi’nden ayrıldığını duyurmuştu. Danıştay’da yürütmenin durdurulması ve sonucun iptali talebiyle açılan davalarda sonucun hukuksuz olduğu, kanunla yürürlüğe giren memleketler arası kontrattan Cumhurbaşkanlığı sonucuyla çıkılamayacağı söz edildi. Şu ana kadar davalarda yürütmeyi durdurma talepleri reddedilirken, fesih sürecinin iptali konusunda karar çıkmadı.
Danıştay 10. Daire, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme sonucunın iptali istemiyle açılan davaları 28 Nisan’da görüşecek karara bağlayacak. Biz de İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece yarısı sonucuyla çıkılmasının Anayasaya ve hukuka ters olduğuna inanıyoruz. Bu dava beraberinde bir laiklik, hukuk ve adalet problemidir. Bayana yönelik şiddetle gayretin yalnızca avukatların ve bayanların bakılırsavi olmadığını değildir. Yargıyı bakılırsave davet ediyoruz. Danıştay’ı bakılırsave davet ediyoruz. Bu karar iptal edilmelidir.
Danıştay 10. Daire, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme sonucunın iptali istemiyle açılan davaları 28 Nisan’da görüşecek ve karara bağlayacak. Biz de İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece yarısı sonucuyla çıkılmasının Anayasaya ve hukuka muhalif olduğuna inanıyoruz. Bu dava beraberinde bir laiklik, hukuk ve adalet problemidir. Bayana yönelik şiddetle çaba yalnızca avukatların ve bayanların nazaranvi değildir. Yargıyı misyona davet ediyoruz. Danıştay’ı nazaranve davet ediyoruz. Bu karar iptal edilmelidir.”
“BU YIL DA VAZİFELERİNİN GEREĞİNİ YAPMADILAR”
Konuşmasında 23 Nisan Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamalarına da değinen Usluer, “23 Nisan günü, sabahın erken saatlerinde devlet erkanı bu yıl da bakılırsavini yaptı. Anıtkabir ziyaretini gerçekleştirdi. Ülkenin Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri alışıldığı üzere ne Anıtkabir’de ne de TBMM’deki merasimlerde yoktu.
Bu yıl da nazaranvlerinin gereğini yapmadılar. Devlet erkanının Anıtkabir ziyareti bakılırsavlerini tamamlamasının akabinde yurdun dört bir yanından Ankara’ya gelen vatandaşlarımız ve çocuklarımız akın akın Anıtkabir’e Ata’larını ziyarete koştular. Coşkuyla, minnetle ve bağlılıkla… Bir defa daha yemin ettiler. Hem bugünümüz için birebir vakitte yarınımız için. bir arada umudu büyüttüler” dedi.
“23 NİSAN’DA YENİDEN KARANLIKTAYDIK”
TBMM’nin Genel Konsey Salonu’nda büyük harflerle ve büyük puntoyla ‘Egemenlik Kayıtsız Kuralsız Milletindir’ yazdığını, ‘Egemenlik, kayıtsız koşulsuz milletindir’ prensibinin TBMM’nin varoluşunun da temel desteğini oluşturduğunu söz eden Usluer, “2017 referandumu ile değişen rejim tek sözle özetlersek ‘Tek adam rejimi’dir. Yeni rejimde TBMM, 600 milletvekilinin işlevsizleştirildiği sembolik bir onay makamına dönüştürüldü.
Anayasamızda hala yazılı lakin laiklik rafa kaldırıldı. Demokratik parlamenter sistemden tek adam sistemine geçtik. Demokrasimiz artık ‘çoğunluk’ temelli değil. Partili Cumhurbaşkanı hem yürütmeyi tek başına oluşturuyor hem yargıya hükümran tıpkı vakitte yasamanın ortağı. TBMM’nin yasama yetkisi nerede? TBMM’yi yürütmeyi denetleyebiliyor mu? Hayır! İşte bu niçinlerle bu yıl 23 Nisan’da bir daha karanlıktaydık” diye konuştu.
“YENİDEN EGEMENLİK KAYITSIZ KOŞULSUZ MİLLETİN OLACAK”
Siyasal İslamla çaba ederek ‘karanlıktan aydınlığa’ çıkacaklarını belirten Usluer, “100 yıl evvel tüm fikirlerin özgürce tartışıldığı meclisten, hakimiyetin meclisten saraya devredildiği hakimiyetin milletten tek adama devredildiği karanlıktan bahsediyorum. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. Yıl dönümünde 23 Nisan 2023’de hem 100. yıldönümü kutlamalarını birebir vakitte karanlıktan bir daha aydınlığa çıkışımızı kutlayacağımıza inancımız tam.
Hep bir arada dayanışarak umudu birlikte büyüterek bir daha ‘Egemenlik kayıtsız kuralsız milletin’ olacak. Karanlıktan aydınlığa nasıl çıkacağız? Siyasal islamla uğraş ederek. Toplumdaki derin ekonomik krizi ortadan kaldırarak. Eşitsizlikle gayret ederek. Demokrasimizin önüne mahzur koyan dinci gericilikle gayret ederek.
Siyasal islamla amasız fakatsız çaba ederek. Laikliğin, demokrasinin tesisinde ve sınıf çabasında en değerli öge olduğunu unutmadan karanlıktan aydınlığa çıkacağız” halinde konuştu.