- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
Kâfi Besin için Topraksız Tarım Önerisi Dünya nüfusu süratle artarken iklim değişiklikleri, hastalıklar ve kuraklık üzere biroldukca etken, besin sisteminin sürdürülebilirliği üzerinde daha fazlaca tehdit oluşturuyor. Topraksız tarımın bu alanda yaşanan biroldukça sorunun üstesinden gelebildiğini ve randımanı arttırılabildiğini belirten bilim insanları, bu metotla gerçek ve şuurlu üretim yapılarak gelecekte karşılaşılacak besin problemini en aza indirmeyi hedefliyor.
Türkiye Erozyonla Gayret Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Müdafaa Vakfı’na (TEMA) bakılırsa, dünya genelinde her yıl 25 milyar ton verimli toprak erozyon kararı yok oluyor. Dünyada 2,7 milyar insan çölleşme tehdidi altında. 2050’de bu sayının dört milyara ulaşması bekleniyor.
Yeditepe Üniversitesi Genetik ve Biyomühendislik Kısmı Dr. Öğr. Üyesi Bahar Soğutmaz Özdemir, artan dünya nüfusunun besin gereksinimini karşılamanın günümüzde bilim insanlarının ve çiftçilerin en büyük telaşlarından biri olduğunu anımsattı. Özdemir, tarım yerlerinin yanlış kullanması, yırtıcı sulama, toprağın nadas gereksinimi gözetilmeden yapılan ekim-dikim süreçleri ile toprağın yorulması, toprakta bulunan ziyanlı, yabancı ot ve hastalıklar, ağır ve yanlış gübreleme kaynaklı toprakların kimyasallara doygunluğu, fazla güç kullanması üzere sebeplerden dolayı ziraî üretimin önemli riskler taşıdığına işaret etti.
Birfazlaca Sorunun Üstesinden Geliyor
Bu gereksinime yönelik değerli tahlil tekliflerinden biri olan topraksız tarıma ait bilgi veren Bahar Soğutmaz Özdemir, topraksız (Hidroponik) tarımın makul bir düzenekte, akan yahut dingin besin eriyiklerinde, katı ya da sıvı halinde beslenen bitki gelişim ortamlarının tümünü kapsadığını belirtti. Topraksız tarım ile gelecekte karşılaşılacak besin meselesinin en aza indirilmesinin hedeflendiğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Özdemir, iklim değişiklikleri, hastalıklar ve kuraklık da göz önünde bulundurulduğunda topraksız tarımın biroldukca sorunun üstesinden gelebildiğine işaret etti.
Bitki Yetiştiricileri içinde Yükselen Bedel
Dünyada ve ülkemizde topraksız tarımın bir an evvel hayata geçmesi gerektiğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Bahar Soğutmaz Özdemir, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Aşırı gübre ve zirai ilaç kullanmasından kaçınarak üretimi destekleyen bu sistem, ekimi yapılan mahsulden alınan randımanı büyük oranda arttırmaktadır. hem de yanlış su
kullanmasıyla azalan su kaynakları, topraksız tarımda daha verimli kullanılmaktadır. Bitkilerin köklerinden aldığı besini ve kök ortamı için gereken pH ve EC (elektriksel iletkenlik) üzere parametreleri denetimli bir biçimde sağlayan hidroponik sistem, kitlelerin bitkisel besine daha rahat ulaşması ve bunun sürdürülebilirliğini sağlamak için bitki yetiştiricileri içinde yükselen bir trend haline gelmektedir.”
Avantajları Çok Fazla
Topraksız tarımın kıt olarak görülen yerlerde tarım yapılmasının yolunu açtığını kaydeden Özdemir, topraksız tarımın avantajlarını şu biçimde sıraladı:
“Vasat olarak tabir edilen topraklarda bu sistemle tarım yapılabilmektedir. Ayrıyeten topraklı tarıma göre iş gücü ve güç tasarrufu yapılmaktadır. Topraklı tarıma göre hastalık ve zararlılar için kullanılan kimyasal ilaçlara daha az gereksinim duyulmaktadır. Bitkinin besin unsuruna ulaşımı daha kolaydır. Daha fazla üretim yapmak ve randıman elde etmek mümkündür. Nadas ve ekim nöbetine gereksinim yoktur. İklim ve etraf tesirleri yok denecek kadar azdır. Mevsim dışı üretim için daha epey kullanılabilir. Gübre fazlası tekrar kullanılabilirken eserin biçim ve lezzet üzere özellikleri daha düzgün olabilir.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Türkiye Erozyonla Gayret Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Müdafaa Vakfı’na (TEMA) bakılırsa, dünya genelinde her yıl 25 milyar ton verimli toprak erozyon kararı yok oluyor. Dünyada 2,7 milyar insan çölleşme tehdidi altında. 2050’de bu sayının dört milyara ulaşması bekleniyor.
Yeditepe Üniversitesi Genetik ve Biyomühendislik Kısmı Dr. Öğr. Üyesi Bahar Soğutmaz Özdemir, artan dünya nüfusunun besin gereksinimini karşılamanın günümüzde bilim insanlarının ve çiftçilerin en büyük telaşlarından biri olduğunu anımsattı. Özdemir, tarım yerlerinin yanlış kullanması, yırtıcı sulama, toprağın nadas gereksinimi gözetilmeden yapılan ekim-dikim süreçleri ile toprağın yorulması, toprakta bulunan ziyanlı, yabancı ot ve hastalıklar, ağır ve yanlış gübreleme kaynaklı toprakların kimyasallara doygunluğu, fazla güç kullanması üzere sebeplerden dolayı ziraî üretimin önemli riskler taşıdığına işaret etti.
Birfazlaca Sorunun Üstesinden Geliyor
Bu gereksinime yönelik değerli tahlil tekliflerinden biri olan topraksız tarıma ait bilgi veren Bahar Soğutmaz Özdemir, topraksız (Hidroponik) tarımın makul bir düzenekte, akan yahut dingin besin eriyiklerinde, katı ya da sıvı halinde beslenen bitki gelişim ortamlarının tümünü kapsadığını belirtti. Topraksız tarım ile gelecekte karşılaşılacak besin meselesinin en aza indirilmesinin hedeflendiğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Özdemir, iklim değişiklikleri, hastalıklar ve kuraklık da göz önünde bulundurulduğunda topraksız tarımın biroldukca sorunun üstesinden gelebildiğine işaret etti.
Bitki Yetiştiricileri içinde Yükselen Bedel
Dünyada ve ülkemizde topraksız tarımın bir an evvel hayata geçmesi gerektiğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Bahar Soğutmaz Özdemir, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Aşırı gübre ve zirai ilaç kullanmasından kaçınarak üretimi destekleyen bu sistem, ekimi yapılan mahsulden alınan randımanı büyük oranda arttırmaktadır. hem de yanlış su
kullanmasıyla azalan su kaynakları, topraksız tarımda daha verimli kullanılmaktadır. Bitkilerin köklerinden aldığı besini ve kök ortamı için gereken pH ve EC (elektriksel iletkenlik) üzere parametreleri denetimli bir biçimde sağlayan hidroponik sistem, kitlelerin bitkisel besine daha rahat ulaşması ve bunun sürdürülebilirliğini sağlamak için bitki yetiştiricileri içinde yükselen bir trend haline gelmektedir.”
Avantajları Çok Fazla
Topraksız tarımın kıt olarak görülen yerlerde tarım yapılmasının yolunu açtığını kaydeden Özdemir, topraksız tarımın avantajlarını şu biçimde sıraladı:
“Vasat olarak tabir edilen topraklarda bu sistemle tarım yapılabilmektedir. Ayrıyeten topraklı tarıma göre iş gücü ve güç tasarrufu yapılmaktadır. Topraklı tarıma göre hastalık ve zararlılar için kullanılan kimyasal ilaçlara daha az gereksinim duyulmaktadır. Bitkinin besin unsuruna ulaşımı daha kolaydır. Daha fazla üretim yapmak ve randıman elde etmek mümkündür. Nadas ve ekim nöbetine gereksinim yoktur. İklim ve etraf tesirleri yok denecek kadar azdır. Mevsim dışı üretim için daha epey kullanılabilir. Gübre fazlası tekrar kullanılabilirken eserin biçim ve lezzet üzere özellikleri daha düzgün olabilir.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı