Karaburun Bayan Platformu: ‘Hapsetmeye çalıştığınız karanlığa karşı çabamızı sürdüreceğiz’ İZMİR – Karaburun Bayan Platformu 25 Kasım Bayana Yönelik Şiddetle Milletlerarası Çaba Günü ötürüsıyla basın açıklaması düzenledi. Açıklamada, “Artık kâfi bayana şiddeti durdur” yazılı pankart ve “Kadın cinayetleri politiktir”, “Kadına şiddeti durduracağız” ve “Erkek vuruyor devlet koruyor” yazılı dövizler ile LGBTİ+ bayrakları taşındı. Bayanlar yaptıkları açıklamada, 61 yıl evvel 25 Kasım’da Dominik’te eşitsizliğe, yoksulluğa, sömürüye, baskılara ve faşizme karşı uğraş eden Mirabel kız kardeşlerin devlet güçlerince tecavüze uğrayıp katledildiğini hatırlattı.
O günden beri 25 Kasım’ın dünyanın her yerinde bayana yönelik her türlü şiddete karşı birlik, dayanışma ve çaba günü olarak kabul edildiğini belirten bayanlar, bayana yönelik şiddet sürdükçe de bu uğraş ve dayanışmanın da süreceğini vurguladı.
‘2021 YILININ BAŞINDAN BUGÜNE 350 BAYAN KATLEDİLDİ’
Türkiye’de de durumun dünyanın bir hayli ülkesinden farklı olmadığını belirten bayanlar, bayanların konutta, sokakta, iş yerlerinde şiddete uğramadığı, vahşice katledilmediği, çocukların istismara maruz kalmadığı tek bir gün bile yaşanmadığını söz etti. 2021 yılının başından bugüne dek 350 hanımın erkekler tarafınca katledildiğini söyleyen bayanlar, şu biçimde dedi;
“Kadın cinayetleri artıyor, şiddet yırtıcılaşıyor fakat devlet bu şiddeti önlemek için adım atmak şöyleki dursun İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıyor, 6284 sayılı maddeyi ve nafaka hakkını tartışmaya açıyor. Kelam konusu olan bizim haklarımız, bizim yaşamlarımızdır. Haklarımızı ve hayatlarımızı her yerde, her şartta savunmaya devam edeceğiz. İstanbul Sözleşmesi’ni geri alacağız. Zira İstanbul Kontratı; rengi, lisanı, dini, kılık kıyafeti, dünya görüşü, cinsiyet tercihi ne olursa olsun tüm bayanların, çocukların ve aslında tüm insanların şiddet görmemesi için uygulanması zarurî bir kontrattır. Konutlarda, iş yerlerinde, okullarda, yerleşkelerde, fabrikalarda bizleri hapsetmeye çalıştığınız karanlığa karşı uğraşımızı büyüteceğiz ve sürdüreceğiz”
‘YAPILACAK ÇOK İŞİMİZ, İNATLA LİSANA GETİRİP UĞRAŞINI VERECEĞİMİZ TALEPLERİMİZ VAR’
“Biz her 25 Kasım’da toplanıp geçen bir yıl ortasında erkek şiddetinin kurbanı olarak katledilen kız kardeşlerimizin sayısını birbirimize hatırlatıp protesto etmekle yetinmek istemiyoruz. Yapılacak hayli işimiz, gidilecek uzun bir yolumuz, inatla lisana getirilip gayretini vereceğimiz taleplerimiz var” diyen bayanlar, taleplerini ise şu biçimde sıraladı;
*İstanbul Sözleşmesi’nden çıkma sonucu çabucak geri alınmalı,
*İyi hal indirimi derhal kaldırılmalı,
*Kadınlara karşı hata işleyenler için kontrollü hürlük uygulaması kaldırılmalı,
*Kadınların korunmasının önündeki tüm bürokratik ve fiili maniler kaldırılmalı,
*Kadınlar tarafınca yönetilen, kamu tarafınca finanse edilen kâfi sayıda bayan sığınma meskeni açılmalı,
*Korunma talep edenler başta olmak üzere her bayana iş ve toplumsal teminat sağlanmalı,
*İşyerlerinde şiddeti, ayrımcılığı ve mobbing’i önleyen düzenlemeler yapılmalı,
*Kadın Bakanlığı kurularak, toplumsal cinsiyet eşitliği, bütçede, eğitimde ve her türlü yasal düzenlemede temel alınmalı,
*Eşit işe eşit fiyat uygulanmalı,
*Kadın çalışanları dikkate alarak gündüz bakım meskeni ve kreşler açılmalı. (DUVAR)
O günden beri 25 Kasım’ın dünyanın her yerinde bayana yönelik her türlü şiddete karşı birlik, dayanışma ve çaba günü olarak kabul edildiğini belirten bayanlar, bayana yönelik şiddet sürdükçe de bu uğraş ve dayanışmanın da süreceğini vurguladı.
‘2021 YILININ BAŞINDAN BUGÜNE 350 BAYAN KATLEDİLDİ’
Türkiye’de de durumun dünyanın bir hayli ülkesinden farklı olmadığını belirten bayanlar, bayanların konutta, sokakta, iş yerlerinde şiddete uğramadığı, vahşice katledilmediği, çocukların istismara maruz kalmadığı tek bir gün bile yaşanmadığını söz etti. 2021 yılının başından bugüne dek 350 hanımın erkekler tarafınca katledildiğini söyleyen bayanlar, şu biçimde dedi;
“Kadın cinayetleri artıyor, şiddet yırtıcılaşıyor fakat devlet bu şiddeti önlemek için adım atmak şöyleki dursun İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıyor, 6284 sayılı maddeyi ve nafaka hakkını tartışmaya açıyor. Kelam konusu olan bizim haklarımız, bizim yaşamlarımızdır. Haklarımızı ve hayatlarımızı her yerde, her şartta savunmaya devam edeceğiz. İstanbul Sözleşmesi’ni geri alacağız. Zira İstanbul Kontratı; rengi, lisanı, dini, kılık kıyafeti, dünya görüşü, cinsiyet tercihi ne olursa olsun tüm bayanların, çocukların ve aslında tüm insanların şiddet görmemesi için uygulanması zarurî bir kontrattır. Konutlarda, iş yerlerinde, okullarda, yerleşkelerde, fabrikalarda bizleri hapsetmeye çalıştığınız karanlığa karşı uğraşımızı büyüteceğiz ve sürdüreceğiz”
‘YAPILACAK ÇOK İŞİMİZ, İNATLA LİSANA GETİRİP UĞRAŞINI VERECEĞİMİZ TALEPLERİMİZ VAR’
“Biz her 25 Kasım’da toplanıp geçen bir yıl ortasında erkek şiddetinin kurbanı olarak katledilen kız kardeşlerimizin sayısını birbirimize hatırlatıp protesto etmekle yetinmek istemiyoruz. Yapılacak hayli işimiz, gidilecek uzun bir yolumuz, inatla lisana getirilip gayretini vereceğimiz taleplerimiz var” diyen bayanlar, taleplerini ise şu biçimde sıraladı;
*İstanbul Sözleşmesi’nden çıkma sonucu çabucak geri alınmalı,
*İyi hal indirimi derhal kaldırılmalı,
*Kadınlara karşı hata işleyenler için kontrollü hürlük uygulaması kaldırılmalı,
*Kadınların korunmasının önündeki tüm bürokratik ve fiili maniler kaldırılmalı,
*Kadınlar tarafınca yönetilen, kamu tarafınca finanse edilen kâfi sayıda bayan sığınma meskeni açılmalı,
*Korunma talep edenler başta olmak üzere her bayana iş ve toplumsal teminat sağlanmalı,
*İşyerlerinde şiddeti, ayrımcılığı ve mobbing’i önleyen düzenlemeler yapılmalı,
*Kadın Bakanlığı kurularak, toplumsal cinsiyet eşitliği, bütçede, eğitimde ve her türlü yasal düzenlemede temel alınmalı,
*Eşit işe eşit fiyat uygulanmalı,
*Kadın çalışanları dikkate alarak gündüz bakım meskeni ve kreşler açılmalı. (DUVAR)