- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
Kilo vermede hareketin Ehemmiyeti Kainattaki tüm tertip hareket üzerine heyetidir. Atomun etrafında elektronların hiç durmadan döndüğünü düşünürsek aslında etrafımızda cansız ve hareketsiz üzere duran varlıkların bile hareket ettiğini söyleyebiliriz. İnsanoğlu da hareket etmek üzere yaratılmıştır. Cetlerimiz “Harekette rahmet vardır” kelamıyla bu mevzuyu hatırlatmışlardır.
Ülkü kiloya ulaşmada sağlıklı beslenme kadar hareket fazlaca kıymetlidir. Yalnızca beslenme alışkanlığının düzenlenmesiyle muhakkak bir oranda kilo verilse de bir süre daha sonra kilo verme durur. Ayrıyeten beden biçiminin bozulmaması yahut sarkmaların olmaması için de fizikî aktivite gereklidir. Bedenimizdeki fazla yağların yakılması için oksijene muhtaçlık vardır ve kandaki oksijeni arttırmanın yolu da hareketten geçer.
Hareketin ehemmiyetini vurgularken aklımıza fizikî aktivite için spor mu antrenman mi sorusu gelebilir. özetlemek gerekirse spor ve idmanın farkını açıklayarak bu sorunun yanıtını verelim.
Spor yüksek ölçüde kas aktivitesi gerektiren bir durumdur. Daha öncesinde spor yapma alışkanlığı edinen ve kâfi kondisyona sahip şahıslar için spor epeyce faydalıdır. Spor hareketlerinde gerekli olan güç kaslarda depolanan glikojenden sağlanır. Şayet spor yapma alışkanlığı yoksa kişinin kaslarına kâfi oksijen gitmediğinden oksijensiz yıkım faaliyetleri başlar ve bunun kararı da kaslarda çok derecede laktik asit birikimi olur. Laktik asit kaslarda ağrı yaparken kanla beyne ulaştığında beyinde yorgunluk ve bitkinlik hissini oluşturur. Kişi bulunduğu yerden dahi kalkmak istemez kendisini hayli yorgun hisseder ve kasları, bacakları, sırtı ağrır. Halk arsında ‘hamlama’ denilen bu durum kilo vermek isteyenlerin başladıkları spor aktivitelerini daha yolun başındayken bırakmalarının en büyük sebebidir. Hevesle spor salonuna yazılıp gidememenin yahut alınan koşu bandının konutta süs olarak durmasının gerisinde laktik asidin bedende yaptığı çok yorgunluk ve ağrıların oluşturduğu isteksizlik vardır. Spor dendiğinde bedendeki ağrılar akla gelir ve şuur altı bireyleri ümitsizliğe iter. Bundan sonuç alamayan bireyler kolay yoldan zayıflamak için ya hoşluk salonlarında bölgesel zayıflamadan ya da ameliyat salonlarında mide kelepçesinden medet umarlar.
Antrenman ise bedende laktik asit oluşturmadan damarların ortasında akan kanı hareketlendirerek oksijen ölçüsünü artırmaktır. Kilo sorunu olanların büyük çoğunluğu spor yapma alışkanlığı olmayan yahut sporu bırakmış sedanter ömür usulü olan şahıslardır. Bu niçinle kilo vermek isteyenler evvela günlük yaşantıları içerisinde fizikî aktivitelerini arttıracak sıradan antrenmanlardan başlamalı ve bu antrenmanları alışkanlık haline getirmek için nizamlı olarak 21 gün mühletle uygulamalıdırlar.
En kolay antrenman yürümektir. Yürümek bedendeki oksijeni arttırmanın en kolay yoludur. Yürüdükçe kaslara giden kan artar ve dokularımız oksijenlenmiş olur, toksik hususlardan temizlenir. Bu temizlenme kararı kişi ruhsal olarak da kendini güzel hisseder. Uykular sisteme girer ve antidepresan ilaçlara ihtiyaç kalmaz. Bu niçinle dünyanın en düzgün ilacı yürümektir. Yürümek en kolay idman dedik lakin maalesef günümüz hayat usulü insanları bundan bile alıkoymaktadır. Bilhassa de ofis çalışanları yahut daima oturarak iş yapmak zorunda olan bireyler hareketsiz hayatın tüm risklerine maruzdurlar. Lakin sıhhat her şeyden daha değerli olduğu için hayatımızdaki zincirleri kırarak harekete geçilmelidir. Yürümek için sebep aranmamalıdır. Meskende yahut ofiste yürüyüş idmanları yapılabilir.
Hareket ederken dikkat edilmesi gereken bir öbür konu da daima tıpkı kas kümelerini çalıştırmamaktır. Zira birebir kas kümeleri çalıştığında kaslarda adaptasyon (alışma) meydana gelir ve yağ yakma sistemi durur. Bu niçinle spor yapmaya başlayan bir kişi başlangıçta bir ölçü kilo verir lakin tıpkı sporu yapmaya devam ettiğinde kaslar duruma ahenk sağlar ve kilo verme sona erer. Yaptığımız idmanlarda 4-5 dakikada bir farklı kas kümelerinin çalıştırılmasına dikkat etmemiz bu açıdan değerlidir. Konutta yahut ofiste yürüyüş antrenmanları yaparken de bu duruma dikkat edilmelidir. Bunun için internette bir epeyce görüntü bulunabilir (Örneğin Leslie Sansone’nin Walk at Home serisini önerebiliriz).
Meskende yahut ofiste yürüyüş antrenmanlarına imkan bulamıyorum diyorsanız yahut buna mahzur sıhhat sorunlarınız var ise aşağıdaki teklifler size yardımcı olabilir. Hatta günlük yürüyüş yapanların da bunları günlük hayatlarına dahil etmesi hayli daha güzel olacaktır. Yeterki isteyin ! İrade gücünüzü arttırmanın en tesirli yollarından biri de fizikî aktivitedir. Değişime ufak adımlarla başlayın. Az lakin daima olan epey lakin daimi olmayandan daha tesirlidir. Boşuna dememişler : “Mermeri eriten suyun gücü değil damlaların sürekliliğidir!”
Kalpten çıkan ana damarımız omurga boyunca aşağı ilerler ve kasıklarımızdan bacaklarımıza hakikat devam eder. Bu atardamarları hareket ettirerek bedenimizdeki kan akışını arttırabiliriz. Bunun için ayaktayken, otururken yahut yatarken bacaklarımızı sırasıyla yahut bir arada karnımıza çekmemiz kâfi olacaktır.
Ayaktayken yahut merdiven çıkarken biraz ayaklarımızı kaldırmamız ana damarlar ortasındaki kan akışını dolasıyla oksijen ölçüsünü artıracaktır. Örneğin lavaboda dişimizi fırçalarken bir taraftan da bacak çekme hareketi yapsak bu sıradan hareket bizim güne süratli bir metabolizmayla başlamamızı sağlayabilir. bu türlü günlük aktiviteler ortasına serpiştirilmiş sıradan bir bacak çekme hareketi ile laktik asit oluşturmadan antrenman yapmak mümkün olabilir. bu türlü günlük gayemiz en az 300 bacak çekme hareketi olmalıdır. Az sayıdan başlayarak sayıyı arttırmanız önerilir.
Bedenin yağ depolaması gece uykuya daldıktan daha sonra olur. Aldığımız fazla kaloriler karaciğerimizde glikojen dediğimiz unsura dönüşür ve bedenimizde fazlalık olarak algılanan bu glikojen karın ve basen bölgelerimizde yağ depolarına dönüşür. Şayet yatmadan evvel yalnızca 5 dakikalık bir idman yaparsanız bu süreci aksine çevirmek mümkün olabilir. Zira glikojen yağa dönüşmeden onu parçalamak daha kolaydır. Lakin yatağa uzandıktan daha sonra kalkıp idman yapmak güç gelebilir. bu biçimde yapabileceğiniz en sıradan idman bisiklet çevirme hareketi olacaktır. Başlangıçta biraz zorlanabilirsiniz fakat vakit içinde yaptığınız hareket sayısı artacaktır. bu biçimdece siz uyurken karaciğerdeki glikojen kullanılacaktır. Her gece yalnızca 5 dk bisiklet hareketi yapın, uykuda iken yağ yakmaya devam edin. bu biçimdece uykuda yağ depolama sisteminizi bilakis çevirmiş olursunuz.
Son derece kolay üzere gözükse de davranış ve/veya hayat usulü değişikliği yapma alışkanlık haline gelene kadar başlangıçta hayli zordur. Bir davranışın alışkanlık haline gelmesi bir diğer sözle tabiatımızın bir modülü haline gelmesi için 21 gün mühletle yapılması gereklidir (Bkz. 21 günün önemi). Bu niçinle yatak odanıza gözünüzün nazaranbileceği yerlere “Bisiklet hareketi yapılacak!” diye yazılar asın. Bu hatırlatma notlarını isterseniz konutun diğer yerlerine de koyabilirsiniz. Bu küçük notlar antrenmanı hatırlamanız ve yapmanız ötürüsıyla alışkanlık haline dönüşmesi için size yardımcı olacaktır. Bisiklet hareketinden sıkıldıysanız yatmadan evvel ip atlama antrenmanı (elinizde ip varmış üzere hareketler yapıp hayali ip ayaklarınızdan geçerken bir arada yahut sırayla ayaklarımızı kaldırıyoruz. Bu hareketi otururken de yapabilirsiniz.) yahut yalnızca 5 dk.lık yarım mekik çekebilirsiniz. Bu büsbütün sizin zevkinize kalmış bir durumdur. Değerli olan yatmadan evvel antrenman alışkanlığının kazanılmasıdır ki zayıflamada son derece tesirli bir harekettir. Ayrıyeten bağışıklık sistemini güçlendirmenin bir yolu da hareketten geçer ve sabah yapılan antrenman kondisyonunuzu artırır ve kolay kolay hasta olmazsınız. Akşam yapılan egsersizler ise direkt yağların yanmasına ve zayıflamaya yöneliktir.
Üstte hiç hareket etmeyen bireyler için zincirleri kırma ve mazeretleri ortadan kaldırma idmanları tanım edildi. Lakin daha güzeli her 4-5 dakikada bir kas değişim hareketleriyle bedeni şaşırtıp devamlı yağ yakmaya teşvik eden “evde yürüyüş hareketleri” yapmaktır (Bu yolu internetten “walk at home” olarak bulabilirsiniz). Daima birebir kas kümeleri çalıştırıldığında bedenimiz bu duruma adapte olur ve A-enerji formuna girer, yağ yakımı durur.
Antrenmanların şahı yürümektir. Yürümek için kendinize mazeretler üretin. Gideceğiniz yere bir durak kala inin yahut bir durak daha sonra binin. Kendi özel otomobilinizi varış noktanızdan daha uzağa park etme alışkanlığı edinin. Asansöre bir üst yahut bir alt kattan binin. özetlemek gerekirse niçinli ve niçinsiz yürüyün. Yürümek her kaygıya deva ve dünyanın en ucuz ilacıdır.
Tüm bunların ötesinde hareket etme antrenman yapma imkanı bulamıyorsanız bu biçimde hayal edin. Elinizde bir atlama ipi hayal edin ve boksörlerin atladığı üzere sükunet içinde 15 dk mühletle ip atladığınızı hayal edin. bu biçimdece yürümek yerine 5 kas kümesine oksijen göndermiş olursunuz (iki kol kasına, karın kasına ve iki bacak kaslarına). bu türlü bölgede bulunan yağlar oksijen yardımıyla yanmış olurlar.
Ülkü kiloya ulaşmada sağlıklı beslenme kadar hareket fazlaca kıymetlidir. Yalnızca beslenme alışkanlığının düzenlenmesiyle muhakkak bir oranda kilo verilse de bir süre daha sonra kilo verme durur. Ayrıyeten beden biçiminin bozulmaması yahut sarkmaların olmaması için de fizikî aktivite gereklidir. Bedenimizdeki fazla yağların yakılması için oksijene muhtaçlık vardır ve kandaki oksijeni arttırmanın yolu da hareketten geçer.
Hareketin ehemmiyetini vurgularken aklımıza fizikî aktivite için spor mu antrenman mi sorusu gelebilir. özetlemek gerekirse spor ve idmanın farkını açıklayarak bu sorunun yanıtını verelim.
Spor yüksek ölçüde kas aktivitesi gerektiren bir durumdur. Daha öncesinde spor yapma alışkanlığı edinen ve kâfi kondisyona sahip şahıslar için spor epeyce faydalıdır. Spor hareketlerinde gerekli olan güç kaslarda depolanan glikojenden sağlanır. Şayet spor yapma alışkanlığı yoksa kişinin kaslarına kâfi oksijen gitmediğinden oksijensiz yıkım faaliyetleri başlar ve bunun kararı da kaslarda çok derecede laktik asit birikimi olur. Laktik asit kaslarda ağrı yaparken kanla beyne ulaştığında beyinde yorgunluk ve bitkinlik hissini oluşturur. Kişi bulunduğu yerden dahi kalkmak istemez kendisini hayli yorgun hisseder ve kasları, bacakları, sırtı ağrır. Halk arsında ‘hamlama’ denilen bu durum kilo vermek isteyenlerin başladıkları spor aktivitelerini daha yolun başındayken bırakmalarının en büyük sebebidir. Hevesle spor salonuna yazılıp gidememenin yahut alınan koşu bandının konutta süs olarak durmasının gerisinde laktik asidin bedende yaptığı çok yorgunluk ve ağrıların oluşturduğu isteksizlik vardır. Spor dendiğinde bedendeki ağrılar akla gelir ve şuur altı bireyleri ümitsizliğe iter. Bundan sonuç alamayan bireyler kolay yoldan zayıflamak için ya hoşluk salonlarında bölgesel zayıflamadan ya da ameliyat salonlarında mide kelepçesinden medet umarlar.
Antrenman ise bedende laktik asit oluşturmadan damarların ortasında akan kanı hareketlendirerek oksijen ölçüsünü artırmaktır. Kilo sorunu olanların büyük çoğunluğu spor yapma alışkanlığı olmayan yahut sporu bırakmış sedanter ömür usulü olan şahıslardır. Bu niçinle kilo vermek isteyenler evvela günlük yaşantıları içerisinde fizikî aktivitelerini arttıracak sıradan antrenmanlardan başlamalı ve bu antrenmanları alışkanlık haline getirmek için nizamlı olarak 21 gün mühletle uygulamalıdırlar.
En kolay antrenman yürümektir. Yürümek bedendeki oksijeni arttırmanın en kolay yoludur. Yürüdükçe kaslara giden kan artar ve dokularımız oksijenlenmiş olur, toksik hususlardan temizlenir. Bu temizlenme kararı kişi ruhsal olarak da kendini güzel hisseder. Uykular sisteme girer ve antidepresan ilaçlara ihtiyaç kalmaz. Bu niçinle dünyanın en düzgün ilacı yürümektir. Yürümek en kolay idman dedik lakin maalesef günümüz hayat usulü insanları bundan bile alıkoymaktadır. Bilhassa de ofis çalışanları yahut daima oturarak iş yapmak zorunda olan bireyler hareketsiz hayatın tüm risklerine maruzdurlar. Lakin sıhhat her şeyden daha değerli olduğu için hayatımızdaki zincirleri kırarak harekete geçilmelidir. Yürümek için sebep aranmamalıdır. Meskende yahut ofiste yürüyüş idmanları yapılabilir.
Hareket ederken dikkat edilmesi gereken bir öbür konu da daima tıpkı kas kümelerini çalıştırmamaktır. Zira birebir kas kümeleri çalıştığında kaslarda adaptasyon (alışma) meydana gelir ve yağ yakma sistemi durur. Bu niçinle spor yapmaya başlayan bir kişi başlangıçta bir ölçü kilo verir lakin tıpkı sporu yapmaya devam ettiğinde kaslar duruma ahenk sağlar ve kilo verme sona erer. Yaptığımız idmanlarda 4-5 dakikada bir farklı kas kümelerinin çalıştırılmasına dikkat etmemiz bu açıdan değerlidir. Konutta yahut ofiste yürüyüş antrenmanları yaparken de bu duruma dikkat edilmelidir. Bunun için internette bir epeyce görüntü bulunabilir (Örneğin Leslie Sansone’nin Walk at Home serisini önerebiliriz).
Meskende yahut ofiste yürüyüş antrenmanlarına imkan bulamıyorum diyorsanız yahut buna mahzur sıhhat sorunlarınız var ise aşağıdaki teklifler size yardımcı olabilir. Hatta günlük yürüyüş yapanların da bunları günlük hayatlarına dahil etmesi hayli daha güzel olacaktır. Yeterki isteyin ! İrade gücünüzü arttırmanın en tesirli yollarından biri de fizikî aktivitedir. Değişime ufak adımlarla başlayın. Az lakin daima olan epey lakin daimi olmayandan daha tesirlidir. Boşuna dememişler : “Mermeri eriten suyun gücü değil damlaların sürekliliğidir!”
Kalpten çıkan ana damarımız omurga boyunca aşağı ilerler ve kasıklarımızdan bacaklarımıza hakikat devam eder. Bu atardamarları hareket ettirerek bedenimizdeki kan akışını arttırabiliriz. Bunun için ayaktayken, otururken yahut yatarken bacaklarımızı sırasıyla yahut bir arada karnımıza çekmemiz kâfi olacaktır.
Ayaktayken yahut merdiven çıkarken biraz ayaklarımızı kaldırmamız ana damarlar ortasındaki kan akışını dolasıyla oksijen ölçüsünü artıracaktır. Örneğin lavaboda dişimizi fırçalarken bir taraftan da bacak çekme hareketi yapsak bu sıradan hareket bizim güne süratli bir metabolizmayla başlamamızı sağlayabilir. bu türlü günlük aktiviteler ortasına serpiştirilmiş sıradan bir bacak çekme hareketi ile laktik asit oluşturmadan antrenman yapmak mümkün olabilir. bu türlü günlük gayemiz en az 300 bacak çekme hareketi olmalıdır. Az sayıdan başlayarak sayıyı arttırmanız önerilir.
Bedenin yağ depolaması gece uykuya daldıktan daha sonra olur. Aldığımız fazla kaloriler karaciğerimizde glikojen dediğimiz unsura dönüşür ve bedenimizde fazlalık olarak algılanan bu glikojen karın ve basen bölgelerimizde yağ depolarına dönüşür. Şayet yatmadan evvel yalnızca 5 dakikalık bir idman yaparsanız bu süreci aksine çevirmek mümkün olabilir. Zira glikojen yağa dönüşmeden onu parçalamak daha kolaydır. Lakin yatağa uzandıktan daha sonra kalkıp idman yapmak güç gelebilir. bu biçimde yapabileceğiniz en sıradan idman bisiklet çevirme hareketi olacaktır. Başlangıçta biraz zorlanabilirsiniz fakat vakit içinde yaptığınız hareket sayısı artacaktır. bu biçimdece siz uyurken karaciğerdeki glikojen kullanılacaktır. Her gece yalnızca 5 dk bisiklet hareketi yapın, uykuda iken yağ yakmaya devam edin. bu biçimdece uykuda yağ depolama sisteminizi bilakis çevirmiş olursunuz.
Son derece kolay üzere gözükse de davranış ve/veya hayat usulü değişikliği yapma alışkanlık haline gelene kadar başlangıçta hayli zordur. Bir davranışın alışkanlık haline gelmesi bir diğer sözle tabiatımızın bir modülü haline gelmesi için 21 gün mühletle yapılması gereklidir (Bkz. 21 günün önemi). Bu niçinle yatak odanıza gözünüzün nazaranbileceği yerlere “Bisiklet hareketi yapılacak!” diye yazılar asın. Bu hatırlatma notlarını isterseniz konutun diğer yerlerine de koyabilirsiniz. Bu küçük notlar antrenmanı hatırlamanız ve yapmanız ötürüsıyla alışkanlık haline dönüşmesi için size yardımcı olacaktır. Bisiklet hareketinden sıkıldıysanız yatmadan evvel ip atlama antrenmanı (elinizde ip varmış üzere hareketler yapıp hayali ip ayaklarınızdan geçerken bir arada yahut sırayla ayaklarımızı kaldırıyoruz. Bu hareketi otururken de yapabilirsiniz.) yahut yalnızca 5 dk.lık yarım mekik çekebilirsiniz. Bu büsbütün sizin zevkinize kalmış bir durumdur. Değerli olan yatmadan evvel antrenman alışkanlığının kazanılmasıdır ki zayıflamada son derece tesirli bir harekettir. Ayrıyeten bağışıklık sistemini güçlendirmenin bir yolu da hareketten geçer ve sabah yapılan antrenman kondisyonunuzu artırır ve kolay kolay hasta olmazsınız. Akşam yapılan egsersizler ise direkt yağların yanmasına ve zayıflamaya yöneliktir.
Üstte hiç hareket etmeyen bireyler için zincirleri kırma ve mazeretleri ortadan kaldırma idmanları tanım edildi. Lakin daha güzeli her 4-5 dakikada bir kas değişim hareketleriyle bedeni şaşırtıp devamlı yağ yakmaya teşvik eden “evde yürüyüş hareketleri” yapmaktır (Bu yolu internetten “walk at home” olarak bulabilirsiniz). Daima birebir kas kümeleri çalıştırıldığında bedenimiz bu duruma adapte olur ve A-enerji formuna girer, yağ yakımı durur.
Antrenmanların şahı yürümektir. Yürümek için kendinize mazeretler üretin. Gideceğiniz yere bir durak kala inin yahut bir durak daha sonra binin. Kendi özel otomobilinizi varış noktanızdan daha uzağa park etme alışkanlığı edinin. Asansöre bir üst yahut bir alt kattan binin. özetlemek gerekirse niçinli ve niçinsiz yürüyün. Yürümek her kaygıya deva ve dünyanın en ucuz ilacıdır.
Tüm bunların ötesinde hareket etme antrenman yapma imkanı bulamıyorsanız bu biçimde hayal edin. Elinizde bir atlama ipi hayal edin ve boksörlerin atladığı üzere sükunet içinde 15 dk mühletle ip atladığınızı hayal edin. bu biçimdece yürümek yerine 5 kas kümesine oksijen göndermiş olursunuz (iki kol kasına, karın kasına ve iki bacak kaslarına). bu türlü bölgede bulunan yağlar oksijen yardımıyla yanmış olurlar.