KesikÇayır
New member
- Katılım
- 26 Mar 2021
- Mesajlar
- 1,744
- Puanları
- 0
Kök hücre tedavisi saç kaybı kalıcı hale gelmeden yapılmalı Bayanlarda ve erkeklerde meydana gelen saç dökülmeleriyle uğraş etmek artık mümkün. Genetik faktörlerin yanı sıra istikrarsız beslenme, vitamin eksikliği yahut gerilim üzere sebeplerden dolayı saç dökülmeleri görülebiliyor. Dış etkenlere bağlı olarak gelişen saç dökülmelerine karşı tedbir alındıktan daha sonra tedavi halleri denenebilirken, genetik yatkınlıktan dolayı gelişen saç seyrekliğini gidermek için direk süreçlere başlanabiliyor.
Erken periyotta uygulanan tedavilerdeki muvaffakiyet oranına değinen Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Filiz Topaloğlu Demir, saç dökülmesine karşı kök hücre tedavisinin kullanılabileceğini deklare etti.
ERKEK TİPİ SAÇ DÖKÜLMELERİNDE DE UYGULANABİLİYOR
Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Filiz Topaloğlu Demir, “Günlük 50-150 adet saç dökülmesi elbette kabul edilir. Bu sayı yaş ile mevsime nazaran değişiklik gösterse de bunun üstündeki dökülmeler patolojiktir. Kalıtsal faktörler, hormon bozuklukları, ergenlik, gebelik, menopoz, tiroid ve kansızlık başta olmak üzere sistemik hastalıklar, geçirilmiş ameliyatlar, ateşli hastalıklar, ilaçlar, B12 ve D vitamini, folik asit, biyotin, çinko, demir, selenyum üzere mineral eksiklikleri, gerilim, sıkı protein-kalori kısıtlaması yapılan diyetler ve saçlı deride görülen deri hastalıkları süreksiz ya da kalıcı saç dökülmesine yol açabilir. Saç dökülmeleri kabaca yaygın tip saç dökülmesi ve lokalize yani aşikâr bir bölge ve alanı tutan saç dökülmesi olmak üzere iki ana kümede sınıflandırılabilir. Lokalize saç dökülmesinin en sık niçinlerinden biri ise androgenetik alopesi (erkek tipi) saç dökülmesidir.” diye konuştu.
“ÜÇÜNCÜ AYDAN SONAR SONUÇLAR GÖRÜNMEYE BAŞLAR”
Doç. Dr. Topaloğlu Demir, saç dökülmesinde uygulanan kök hücre tedavisini ise şöyleki deklare etti: “Kulak gerisinden alınan 3 adet, 3 milimetre çapındaki, saç köklerini içeren deri kesimi özel bir aygıt yardımı ile 50 mikrondan daha küçük parçacıklara ayrıştırılır. Bir çözelti haline dönüştürülerek, dökülmekte olan saçlı deri alanlarına enjekte edilir. En değerli avantajları tek seanslık uygulama olması ve ayaktan yapılan bir tedavi formülü olması, hastane yatışı gerektirmemesidir. Süreç mühleti yaklaşık bir saattir. Uygulama ile ilgili sonuçların görülmesi 3-6 ay kadar sürer. Bu süreçle birlikte zayıf ve yaşlı saç folikülleri uyarılarak güçlendirilir, ince ve hasarlı saçlar uygunlaştırılır, doğal saç uzaması desteklenir ve saç dökülmesi denetim altına alınır. Tedavinin aktiflik oranı hastaya ve saçın durumuna göre değişkenlik göstermekle birlikte bilimsel çalışmalarla kök hücre tedavisinin aktifliği gösterilmiştir. yenidenlayan uygulamalar ve öbür tedavilerle kombine edilmesi tedavi aktifliğini artırabilir. Erkek tipi saç dökülmesi olarak bilinen androgenetik alopesisi olan bayan ve erkek hastaların tedavisinde kullanılır. Kalıcı saç kayıpları ortaya çıkmadan, erken periyotta yapılmalıdır. Saç dökülmesinin geç evrelerinde, saç kökleri büsbütün yok olmuş olan hastalarda yarar etmez. Kanser hastaları ve faal enfeksiyonu olan hastalar dışında gereksinimi olan herkese uygulanabilir. Süreç daha sonrası uygulama yapılan alanın, 24 saat kadar su ile temas ettirilmemesi ve deri modülü alınan bölgeye doktorunuzun önerisi doğrultusunda yara pansumanı yapılması kâfi olacaktır.”
Erken periyotta uygulanan tedavilerdeki muvaffakiyet oranına değinen Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Filiz Topaloğlu Demir, saç dökülmesine karşı kök hücre tedavisinin kullanılabileceğini deklare etti.
ERKEK TİPİ SAÇ DÖKÜLMELERİNDE DE UYGULANABİLİYOR
Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Filiz Topaloğlu Demir, “Günlük 50-150 adet saç dökülmesi elbette kabul edilir. Bu sayı yaş ile mevsime nazaran değişiklik gösterse de bunun üstündeki dökülmeler patolojiktir. Kalıtsal faktörler, hormon bozuklukları, ergenlik, gebelik, menopoz, tiroid ve kansızlık başta olmak üzere sistemik hastalıklar, geçirilmiş ameliyatlar, ateşli hastalıklar, ilaçlar, B12 ve D vitamini, folik asit, biyotin, çinko, demir, selenyum üzere mineral eksiklikleri, gerilim, sıkı protein-kalori kısıtlaması yapılan diyetler ve saçlı deride görülen deri hastalıkları süreksiz ya da kalıcı saç dökülmesine yol açabilir. Saç dökülmeleri kabaca yaygın tip saç dökülmesi ve lokalize yani aşikâr bir bölge ve alanı tutan saç dökülmesi olmak üzere iki ana kümede sınıflandırılabilir. Lokalize saç dökülmesinin en sık niçinlerinden biri ise androgenetik alopesi (erkek tipi) saç dökülmesidir.” diye konuştu.
“ÜÇÜNCÜ AYDAN SONAR SONUÇLAR GÖRÜNMEYE BAŞLAR”
Doç. Dr. Topaloğlu Demir, saç dökülmesinde uygulanan kök hücre tedavisini ise şöyleki deklare etti: “Kulak gerisinden alınan 3 adet, 3 milimetre çapındaki, saç köklerini içeren deri kesimi özel bir aygıt yardımı ile 50 mikrondan daha küçük parçacıklara ayrıştırılır. Bir çözelti haline dönüştürülerek, dökülmekte olan saçlı deri alanlarına enjekte edilir. En değerli avantajları tek seanslık uygulama olması ve ayaktan yapılan bir tedavi formülü olması, hastane yatışı gerektirmemesidir. Süreç mühleti yaklaşık bir saattir. Uygulama ile ilgili sonuçların görülmesi 3-6 ay kadar sürer. Bu süreçle birlikte zayıf ve yaşlı saç folikülleri uyarılarak güçlendirilir, ince ve hasarlı saçlar uygunlaştırılır, doğal saç uzaması desteklenir ve saç dökülmesi denetim altına alınır. Tedavinin aktiflik oranı hastaya ve saçın durumuna göre değişkenlik göstermekle birlikte bilimsel çalışmalarla kök hücre tedavisinin aktifliği gösterilmiştir. yenidenlayan uygulamalar ve öbür tedavilerle kombine edilmesi tedavi aktifliğini artırabilir. Erkek tipi saç dökülmesi olarak bilinen androgenetik alopesisi olan bayan ve erkek hastaların tedavisinde kullanılır. Kalıcı saç kayıpları ortaya çıkmadan, erken periyotta yapılmalıdır. Saç dökülmesinin geç evrelerinde, saç kökleri büsbütün yok olmuş olan hastalarda yarar etmez. Kanser hastaları ve faal enfeksiyonu olan hastalar dışında gereksinimi olan herkese uygulanabilir. Süreç daha sonrası uygulama yapılan alanın, 24 saat kadar su ile temas ettirilmemesi ve deri modülü alınan bölgeye doktorunuzun önerisi doğrultusunda yara pansumanı yapılması kâfi olacaktır.”