- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
Koronavirüs geçirdiyseniz dikkat! bu vakitte şikayetler arttı Pandemide beşerler biroldukca istikamette olumsuz etkilendiği üzere ağız ve diş sıhhatinde da bu tesirleri yaşadı. bu vakitte, ağız ve diş sorunlarında çok artış olduğuna değinen Ağız ve Diş Sıhhati Uzmanı olan Dr. Rukiye Parlak, genel olarak vücutta başlayan ağır enfeksiyonların birinci belirtilerinin ağızda başladığını söylemiş oldu.
Bunun olağanda dikkat çekmediğini tabir eden Dr. Parlak, Covid-19 olay sayısınının fazlalığı sebebiyle ağızda görülen enfeksiyon oranının da fark edilir hale geldiğini söylemiş oldu. Sorunun sıklıkla diş eti kanamasıyla başladığına dikkat çeken Dr. Parlak, ağızdaki enfeksiyonun ilerlememesi için tedavinin değerini vurguladı.
BESLENME BOZULDUĞUNDAN DİRENÇ AZALIYOR
Enfeksiyonların boğazdaki lenf bezlerini etkilediğini söyleyen Dr. Parlak, “Bu tesirle diş ve diş eti bölgesinde kanama ve ödem oluşabilir, enfeksiyonlu bir diş var ise yüzde şişme olabilir. Bu üzere durumlarda hastalarda ağrı başlar. Kanamadan dolayı ağız tadı bozuluyor. Beslenme bozuluyor, beşerler yemekten kaçıyor. bu biçimde olunca da bedenin beslenmeye en epeyce muhtaçlığı olduğu vakitte bünye zayıf düşüyor. Direnç azalıyor. Bu kere da beden esasen bir enfeksiyonla çaba ederken ağız ve diş sorunları yüzünden öbür bir enfeksiyonla da uğraş etmek zorunda kalıyor” dedi.
KEMİK ERİMESİ DAHA DA ARTABİLİR
Covid-19 olan hastalarda var olan kemik erimesinin daha da ilerleyebileceğine değinen Dr. Parlak, “Diş etinde oluşan ödem ve kanama var ise tuzlu suyla gargara yapılarak mani olunabilir. Lakin fazlaca fazla diş taşınız var ise ve Kovid olduysanız bağışıklık düşüyor. Bu kere ağızda hayli fazla tepki gerçekleşiyor. Şiddetli sancı, soğuk sıcak hassasiyeti, diş etlerinde konuşurken dahi kanama, kemik kaybının hızlanması ve sonuçta diş sallanması üzere sorunlar olabiliyor” diye konuştu.
NELER YAPILMALI?
Ağız ve diş sıhhatinin korunması için evvela ağızda diş taşı biriktirilmemesi gerektiğini söyleyen Dr. Parlak, şu tavsiyelerde bulundu:
“Diş taşının fazla olması dişleri kaybetmeye niye olabilir. Covid-19 varken bu biçimde bir duruma açık kapı bırakmayalım. Bu biçim bir şey yaşadıktan daha sonra diş tabibine gelerek diş taşlarımızı temizletmek, o noktada bize yardımcı olabilecek ağız gargaraları, hijyeni daha yeterli sağlayabilecek tekniklerle bedenimizi desteklemek değerli. Genel olarak şayet yalnızca diş etleriyle ilgili sorun var ise diş taşı paklığı yaparak, dişlerde daha evvelden gelen bir enfeksiyon var ise o enfeksiyon kaynağına müdahale edilebilir. kimi vakit duruma nazaran kanal tedavisi de gerekebilir.”
“PANDEMİDE EN SIK KARŞILAŞILAN VAKALAR”
Tam kapanma devri daha sonrasında da en çok artan olayların dış sıkma ve gıcırdatma olduğunu vurgulayan Dr. Parlak, “Özellikle çalışan ve meskende kalan bayanlarda görüldü. Zira artan iş yükünden ağır gerilime girdiler. Meskende bulunmanın dezavantajlarından biri de insanların dişlerini fırçalamayı ihmal etmesi oldu. Çay ve kahve tüketimi de artınca ağızda diş taşı ve çürük oluşan hasta sayısı arttı” diyerek kelamlarını noktaladı.
Bunun olağanda dikkat çekmediğini tabir eden Dr. Parlak, Covid-19 olay sayısınının fazlalığı sebebiyle ağızda görülen enfeksiyon oranının da fark edilir hale geldiğini söylemiş oldu. Sorunun sıklıkla diş eti kanamasıyla başladığına dikkat çeken Dr. Parlak, ağızdaki enfeksiyonun ilerlememesi için tedavinin değerini vurguladı.
BESLENME BOZULDUĞUNDAN DİRENÇ AZALIYOR
Enfeksiyonların boğazdaki lenf bezlerini etkilediğini söyleyen Dr. Parlak, “Bu tesirle diş ve diş eti bölgesinde kanama ve ödem oluşabilir, enfeksiyonlu bir diş var ise yüzde şişme olabilir. Bu üzere durumlarda hastalarda ağrı başlar. Kanamadan dolayı ağız tadı bozuluyor. Beslenme bozuluyor, beşerler yemekten kaçıyor. bu biçimde olunca da bedenin beslenmeye en epeyce muhtaçlığı olduğu vakitte bünye zayıf düşüyor. Direnç azalıyor. Bu kere da beden esasen bir enfeksiyonla çaba ederken ağız ve diş sorunları yüzünden öbür bir enfeksiyonla da uğraş etmek zorunda kalıyor” dedi.
KEMİK ERİMESİ DAHA DA ARTABİLİR
Covid-19 olan hastalarda var olan kemik erimesinin daha da ilerleyebileceğine değinen Dr. Parlak, “Diş etinde oluşan ödem ve kanama var ise tuzlu suyla gargara yapılarak mani olunabilir. Lakin fazlaca fazla diş taşınız var ise ve Kovid olduysanız bağışıklık düşüyor. Bu kere ağızda hayli fazla tepki gerçekleşiyor. Şiddetli sancı, soğuk sıcak hassasiyeti, diş etlerinde konuşurken dahi kanama, kemik kaybının hızlanması ve sonuçta diş sallanması üzere sorunlar olabiliyor” diye konuştu.
NELER YAPILMALI?
Ağız ve diş sıhhatinin korunması için evvela ağızda diş taşı biriktirilmemesi gerektiğini söyleyen Dr. Parlak, şu tavsiyelerde bulundu:
“Diş taşının fazla olması dişleri kaybetmeye niye olabilir. Covid-19 varken bu biçimde bir duruma açık kapı bırakmayalım. Bu biçim bir şey yaşadıktan daha sonra diş tabibine gelerek diş taşlarımızı temizletmek, o noktada bize yardımcı olabilecek ağız gargaraları, hijyeni daha yeterli sağlayabilecek tekniklerle bedenimizi desteklemek değerli. Genel olarak şayet yalnızca diş etleriyle ilgili sorun var ise diş taşı paklığı yaparak, dişlerde daha evvelden gelen bir enfeksiyon var ise o enfeksiyon kaynağına müdahale edilebilir. kimi vakit duruma nazaran kanal tedavisi de gerekebilir.”
“PANDEMİDE EN SIK KARŞILAŞILAN VAKALAR”
Tam kapanma devri daha sonrasında da en çok artan olayların dış sıkma ve gıcırdatma olduğunu vurgulayan Dr. Parlak, “Özellikle çalışan ve meskende kalan bayanlarda görüldü. Zira artan iş yükünden ağır gerilime girdiler. Meskende bulunmanın dezavantajlarından biri de insanların dişlerini fırçalamayı ihmal etmesi oldu. Çay ve kahve tüketimi de artınca ağızda diş taşı ve çürük oluşan hasta sayısı arttı” diyerek kelamlarını noktaladı.