- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
Mide, bağırsak, pankreas kanseri erken evre yakalanırsa Son senelerda sıhhatsiz beslenme, hareketsizlik, sigara, alkol, fazla et tüketimi ve gerilim derken kalın bağırsak kanseri süratle yaygınlaşıyor. Acıbadem Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Kolu Öğretim Üyesi ve Acıbadem Altunizade Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Gürhan Şişman, ülkemizde artık 20’li yaşlarda bile kalın bağırsak kanseriyle karşılaşıldığını belirterek, erken evre kolon kanserinin günümüzde teşhis ve tedavisinin birebir anda, üstelik ameliyata gerek kalmadan girişimsel usulle yapılabildiğini söylüyor. Prof. Dr. Gürhan Şişman, kalın bağırsak kanseri riskini azaltmanın yollarını anlattı; kolonoskopide tespit edilen tümörün terapötik (tedavi edici) endoskopi ile ameliyata gerek kalmadan girişimsel metotla tedavisi hakkında bilgiler verdi, değerli ihtarlar ve tekliflerde bulundu.
“Çok yedim, ondan oldu!”, “Stres anımda daima olur, daha sonra geçer!”, “Bu besin dokundu, o niçinle bağırsaklarım bozuldu!”… Günlük ömrün ağır koşuşturmacası ve bir buçuk yılı aşkın müddettir günlük yaşantımızda esaslı değişikliklere yol açan yüzyılın salgın hastalığı Covid-19 pandemisinin tedirginliğiyle sağlığımızda kimi meseleleri öteleyebiliyor, hatta ürettiğimiz birtakım münasebetlerle tabibe başvurmak yerine görmezden gelebiliyoruz. halbuki bu tıp münasebetler aslında fazlaca kıymetli bir sorunun göz gerisi edilmesine niye olabiliyor! Günümüzde süratle yaygınlaşan ve erken evrede belirti vermeyip sinsice ilerlediği için fakat kolonoskopide ortaya çıkan polipler, vakit içinde kalın bağırsak (kolon) kanserine yer hazırlıyor. Acıbadem Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Kısmı Öğretim Üyesi ve Acıbadem Altunizade Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Gürhan Şişman, karında şişkinlik, bağırsak alışkanlıklarında birkaç günden uzun süren değişiklik (ishal-kabız), makattan kanama, kilo kaybı, gaz ve geçmeyen yorgunluk üzere belirtilerin toplumda sık görülen kalın bağırsak kanserinin esas belirtilerinden olabildiğini belirterek “Ancak şahıslar bu yakınmaları sıklıkla farklı niçinlere yorabildiklerinden doktora gitmiyorlar, bu da sinsice ilerleyen kalın bağırsak kanserinin ileri evrede ortaya çıkmasına niye oluyor” diyor. Son senelerda sıhhatsiz hayat şekli, hareketsizlik, sigara, alkol, et yüklü beslenme, salam-sucuk-sosis üzere işlenmiş et mamüllerinin çok tüketimi, gereğince zerzevat tüketmemek ve gerilim üzere faktörlerle süratle yaygınlaşan kalın bağırsak kanserinin günümüzde 20’li yaşlarda da görülür hale geldiğini, ailede kanser hikayesi olmasının da riski artırdığını vurgulayan Prof. Dr. Gürhan Şişman; bu cins yakınmaları olanların kesinlikle gastroenteroloji hekimine başvurup, gerekli görülmesi halinde kolonoskopiyaptırması gerektiğini söylüyor.
Kolonoskopi hayat kurtarıyor!
Kolorektal kanserler dünyada ve ülkemizde en sık görülen kanserler içinde üçüncü sırada yer alırken, kolonoskopi ile erken teşhis hayat kurtarıyor! Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Gürhan Şişman kolonoskopi ile polip ya da poliplerin daha kansere dönüşmeden tespit edilip süreç sırasında alınmasıyla kanserin önlenebildiğini belirterek şu biçimde konuşuyor: “Kolonoskopinin 45 yaş üzeri şahıslarda kesinlikle yapılması gerekiyor. birebir vakitte kalın bağırsak kanserinin belirtileri sayılabilen şikayetlerden rastgele birine yahut birkaçına sahip olanlar ile akrabalarında kanser hikayesi olanlarda vakit kaybetmeden kolonoskopi olmak gerekir. Kolonoskopide tespit edilen polipin tipi ve boyutu bir daha sonraki kolonoskopinin ne vakit yapılması gerektiğini gösterir.” İleri evredeki hastalarda cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi seçeneklerinden biri yahut birkaçının kullanıldığını söyleyen Prof. Dr. Gürhan Şişman, buna rağmen günümüzde Terapötik Endoskopi yani Tedavi Edici Endoskopi prosedürü ile erken evrede kanserin bıçak değmeden endoskopi aygıtı ile tedavisinin mümkün hale geldiğini vurguluyor.
xxxxxxxxxxx Kutu Bilgisi xxxxxxxxxxxx
Terapötik (Tedavi edici) Endoskopi ile teşhis esnasında tedavi!
Günümüzde endoskopi daha hayli teşhis gayeli biliniyor. halbuki son devirde tıp dünyasındaki gelişmeler ve doktorların deneyimi bir vakit içinder hayal üzere görünen tedavi formlarını mümkün kılıyor. Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Gürhan Şişman artık terapötik (tedavi edici) endoskopi metoduyla teşhis esnasında hastanın tedavisini birebir anda yapabildiklerini belirterek, ileri evre olmamak şartıyla mide, yemek borusu ve bağırsak kanserlerinde girişimsel cerrahi metodu ile ameliyata gerek kalmadan, ağrısız, en az kanama ve daha kısa müddette taburculuğun mümkün olduğunu söylüyor. Prof. Dr. Gürhan Şişman bu metodu şu biçimde açıklıyor: “Dünyada son 10 yılda kullanılan, ülkemizin de son 5 yılda tanıştığı Terapötik endoskopide; erken evrede bağırsak kanseri, mide kanseri, özofagus kanseri ve yutma bozuklukları (akalazya) üzere hastalıkların endoskopi ile teşhisini koyduğumuz sırada uygunluk durumunda tedavisini gerçekleştirebiliyoruz. Endoskopi aygıtı birebir lakin doktorun deneyimi ve yardımcı ekipman varlığı ile bu mümkün oluyor. Endoskopi aygıtı ile içeride gördüğümüz bir tümörü, erken evrede ise terapötik endoskopi yoluyla içeriden keserek büsbütün çıkarabiliyoruz. Örneğin birinci evre olan bir bağırsak kanserinde hasta bağırsağının 30-40 santimini kaybetmek zorunda kalmıyor. ötürüsıyla hastanın vücudunda hiç bir kesik, çizik oluşturmadan, büsbütün içeriden yapılan ve hastanede kalış müddetini 7-8 günden 1 güne indiren bir tedavi tekniği oluyor. Hastanın taburculuk müddetini kısaltırken, ömür kalitesini de artırıyor.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
“Çok yedim, ondan oldu!”, “Stres anımda daima olur, daha sonra geçer!”, “Bu besin dokundu, o niçinle bağırsaklarım bozuldu!”… Günlük ömrün ağır koşuşturmacası ve bir buçuk yılı aşkın müddettir günlük yaşantımızda esaslı değişikliklere yol açan yüzyılın salgın hastalığı Covid-19 pandemisinin tedirginliğiyle sağlığımızda kimi meseleleri öteleyebiliyor, hatta ürettiğimiz birtakım münasebetlerle tabibe başvurmak yerine görmezden gelebiliyoruz. halbuki bu tıp münasebetler aslında fazlaca kıymetli bir sorunun göz gerisi edilmesine niye olabiliyor! Günümüzde süratle yaygınlaşan ve erken evrede belirti vermeyip sinsice ilerlediği için fakat kolonoskopide ortaya çıkan polipler, vakit içinde kalın bağırsak (kolon) kanserine yer hazırlıyor. Acıbadem Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Kısmı Öğretim Üyesi ve Acıbadem Altunizade Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Gürhan Şişman, karında şişkinlik, bağırsak alışkanlıklarında birkaç günden uzun süren değişiklik (ishal-kabız), makattan kanama, kilo kaybı, gaz ve geçmeyen yorgunluk üzere belirtilerin toplumda sık görülen kalın bağırsak kanserinin esas belirtilerinden olabildiğini belirterek “Ancak şahıslar bu yakınmaları sıklıkla farklı niçinlere yorabildiklerinden doktora gitmiyorlar, bu da sinsice ilerleyen kalın bağırsak kanserinin ileri evrede ortaya çıkmasına niye oluyor” diyor. Son senelerda sıhhatsiz hayat şekli, hareketsizlik, sigara, alkol, et yüklü beslenme, salam-sucuk-sosis üzere işlenmiş et mamüllerinin çok tüketimi, gereğince zerzevat tüketmemek ve gerilim üzere faktörlerle süratle yaygınlaşan kalın bağırsak kanserinin günümüzde 20’li yaşlarda da görülür hale geldiğini, ailede kanser hikayesi olmasının da riski artırdığını vurgulayan Prof. Dr. Gürhan Şişman; bu cins yakınmaları olanların kesinlikle gastroenteroloji hekimine başvurup, gerekli görülmesi halinde kolonoskopiyaptırması gerektiğini söylüyor.
Kolonoskopi hayat kurtarıyor!
Kolorektal kanserler dünyada ve ülkemizde en sık görülen kanserler içinde üçüncü sırada yer alırken, kolonoskopi ile erken teşhis hayat kurtarıyor! Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Gürhan Şişman kolonoskopi ile polip ya da poliplerin daha kansere dönüşmeden tespit edilip süreç sırasında alınmasıyla kanserin önlenebildiğini belirterek şu biçimde konuşuyor: “Kolonoskopinin 45 yaş üzeri şahıslarda kesinlikle yapılması gerekiyor. birebir vakitte kalın bağırsak kanserinin belirtileri sayılabilen şikayetlerden rastgele birine yahut birkaçına sahip olanlar ile akrabalarında kanser hikayesi olanlarda vakit kaybetmeden kolonoskopi olmak gerekir. Kolonoskopide tespit edilen polipin tipi ve boyutu bir daha sonraki kolonoskopinin ne vakit yapılması gerektiğini gösterir.” İleri evredeki hastalarda cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi seçeneklerinden biri yahut birkaçının kullanıldığını söyleyen Prof. Dr. Gürhan Şişman, buna rağmen günümüzde Terapötik Endoskopi yani Tedavi Edici Endoskopi prosedürü ile erken evrede kanserin bıçak değmeden endoskopi aygıtı ile tedavisinin mümkün hale geldiğini vurguluyor.
xxxxxxxxxxx Kutu Bilgisi xxxxxxxxxxxx
Terapötik (Tedavi edici) Endoskopi ile teşhis esnasında tedavi!
Günümüzde endoskopi daha hayli teşhis gayeli biliniyor. halbuki son devirde tıp dünyasındaki gelişmeler ve doktorların deneyimi bir vakit içinder hayal üzere görünen tedavi formlarını mümkün kılıyor. Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Gürhan Şişman artık terapötik (tedavi edici) endoskopi metoduyla teşhis esnasında hastanın tedavisini birebir anda yapabildiklerini belirterek, ileri evre olmamak şartıyla mide, yemek borusu ve bağırsak kanserlerinde girişimsel cerrahi metodu ile ameliyata gerek kalmadan, ağrısız, en az kanama ve daha kısa müddette taburculuğun mümkün olduğunu söylüyor. Prof. Dr. Gürhan Şişman bu metodu şu biçimde açıklıyor: “Dünyada son 10 yılda kullanılan, ülkemizin de son 5 yılda tanıştığı Terapötik endoskopide; erken evrede bağırsak kanseri, mide kanseri, özofagus kanseri ve yutma bozuklukları (akalazya) üzere hastalıkların endoskopi ile teşhisini koyduğumuz sırada uygunluk durumunda tedavisini gerçekleştirebiliyoruz. Endoskopi aygıtı birebir lakin doktorun deneyimi ve yardımcı ekipman varlığı ile bu mümkün oluyor. Endoskopi aygıtı ile içeride gördüğümüz bir tümörü, erken evrede ise terapötik endoskopi yoluyla içeriden keserek büsbütün çıkarabiliyoruz. Örneğin birinci evre olan bir bağırsak kanserinde hasta bağırsağının 30-40 santimini kaybetmek zorunda kalmıyor. ötürüsıyla hastanın vücudunda hiç bir kesik, çizik oluşturmadan, büsbütün içeriden yapılan ve hastanede kalış müddetini 7-8 günden 1 güne indiren bir tedavi tekniği oluyor. Hastanın taburculuk müddetini kısaltırken, ömür kalitesini de artırıyor.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı