Murat Uzman yazdı: Erdoğan ‘eylem planıyla’ mı bayana şiddeti önleyecek? Gazeteci Murat Uzman, Danıştay’ın, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme sonucunın yürütülmesinin durdurulmasının reddini kıymetlendirdi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 1 Temmuz “Eylem Planı” ile İstanbul Mukavelesi’nin iptaliyle küsen bayanların kalbini kazanmaya çalıştığını belirten Ehil, mukaveleden çıkması için Cumhurbaşkanına tesir eden tıpkı çevrelerin 6284 sayılı kanun için de bastırdığını söz etti.
“Erdoğan bu biçimdelikle 2019 belediye seçimlerinde aldığı ağır mağlubiyet akabinde bu çevrelere belediyelerden aktarılan kaynakların kesilmesiyle ortaya çıkan iç isyanı onlara ideolojik ödünler vererek dindirmeye çalışıyor. Lakin kusur yapıyor” diyen Yetkin’in yazısından “Erdoğan’ın hesap yanlışında ısrarı” alt başlıklı kısım şöyleki:
“Örneğin, bu gerici çevrelere verdiği ödünlerle onların AK Parti saflarında kalmasını sağlamak isterken, kendisini iktidara taşıyan bayan seçmeni küstüreceğini hesap edemedi. etrafındaki şakşakçılar, onun her biçimde yeterliliğini isteyecek olan kızı Sümeyye Erdoğan Bayraktar’ı dahi susturdular, Kontratın kaldırılmasına itiraz ederken istek verir hale geldi. Ne oldu? Türkiye’nin en isabetli kamuoyu araştırmacılarından KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır’a göre, İstanbul Kontratının iptali daha sonrasında AK Parti’nin eriyen oylarında bayanlar başı çekiyor. 24 Haziran’da Beştepe’de yapılan “Eylem Planı” hazırlık toplantısına katılan “yakın” dernek ve kuruluş temsilcileri dahi Mukaveleden çıkışı eleştirmiş, “kayıp” olarak nitelemiş ve ruhsal olarak “yalnızlığa” ittiğini söylemişlerdi. Pekala, bunu söylemeleri Erdoğan’ın yüreğini yumuşatmış, sonucundan döndürmüş müydü? Doğal ki hayır. Geriye toplantıya katılan bayan kuruluşu temsilcilerinin çaresizce Hareket Planından umut beslemeleri kaldı.
Artık Erdoğan’ın, bir daha kendisine yakın bayan derneklerinin alkışlarıyla karşılanacak, onların da kendisine yakın iş etraflarının denetimindeki televizyonlarda, gazete köşelerinde öveceği “Eylem Planı” ile mi bayan ve çocuklara şiddet ve tecavüzü erkek olmalarının doğal hakkı sayanları durduracak?
Dahasını söyleyelim. Erdoğan’a toz kondurmayan kentli, eğitimli bayan etraflarının da katıldığı “İstanbul Kontratından vaz geçmiyoruz. İtaat Etmiyoruz. 1 Temmuz’da sokaklardayız” başlıklı change.org kampanyasına birkaç haftada toplanan imza sayısı 1 milyonu aştı ve çoğalıyor.
Erdoğan’ın dünyada birinci imza atan önder olduğu İstanbul Mukavelesi Türkiye’de bayan hakları bakımından nasıl sonuçlanmıştı ki, Hareket Planı nasıl sonuçlansın? Erkek zorbalığına bütün kapıların açık tutulması, siyaset-mafya-medya münasebetlerinden “FETÖ borsasına”, yandaşlara birkaç maaş birden dağıtan kayırmacılıktan Anayasa Mahkemesi Liderini dahi isyan ettiren “mahkemelerin adalet dağıtmamasına” dek genel çürümenin, tel tel dökülmenin bir kesimidir. bu biçimde bilinmeli.”
YAZININ TAMAMI
“Erdoğan bu biçimdelikle 2019 belediye seçimlerinde aldığı ağır mağlubiyet akabinde bu çevrelere belediyelerden aktarılan kaynakların kesilmesiyle ortaya çıkan iç isyanı onlara ideolojik ödünler vererek dindirmeye çalışıyor. Lakin kusur yapıyor” diyen Yetkin’in yazısından “Erdoğan’ın hesap yanlışında ısrarı” alt başlıklı kısım şöyleki:
“Örneğin, bu gerici çevrelere verdiği ödünlerle onların AK Parti saflarında kalmasını sağlamak isterken, kendisini iktidara taşıyan bayan seçmeni küstüreceğini hesap edemedi. etrafındaki şakşakçılar, onun her biçimde yeterliliğini isteyecek olan kızı Sümeyye Erdoğan Bayraktar’ı dahi susturdular, Kontratın kaldırılmasına itiraz ederken istek verir hale geldi. Ne oldu? Türkiye’nin en isabetli kamuoyu araştırmacılarından KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır’a göre, İstanbul Kontratının iptali daha sonrasında AK Parti’nin eriyen oylarında bayanlar başı çekiyor. 24 Haziran’da Beştepe’de yapılan “Eylem Planı” hazırlık toplantısına katılan “yakın” dernek ve kuruluş temsilcileri dahi Mukaveleden çıkışı eleştirmiş, “kayıp” olarak nitelemiş ve ruhsal olarak “yalnızlığa” ittiğini söylemişlerdi. Pekala, bunu söylemeleri Erdoğan’ın yüreğini yumuşatmış, sonucundan döndürmüş müydü? Doğal ki hayır. Geriye toplantıya katılan bayan kuruluşu temsilcilerinin çaresizce Hareket Planından umut beslemeleri kaldı.
Artık Erdoğan’ın, bir daha kendisine yakın bayan derneklerinin alkışlarıyla karşılanacak, onların da kendisine yakın iş etraflarının denetimindeki televizyonlarda, gazete köşelerinde öveceği “Eylem Planı” ile mi bayan ve çocuklara şiddet ve tecavüzü erkek olmalarının doğal hakkı sayanları durduracak?
Dahasını söyleyelim. Erdoğan’a toz kondurmayan kentli, eğitimli bayan etraflarının da katıldığı “İstanbul Kontratından vaz geçmiyoruz. İtaat Etmiyoruz. 1 Temmuz’da sokaklardayız” başlıklı change.org kampanyasına birkaç haftada toplanan imza sayısı 1 milyonu aştı ve çoğalıyor.
Erdoğan’ın dünyada birinci imza atan önder olduğu İstanbul Mukavelesi Türkiye’de bayan hakları bakımından nasıl sonuçlanmıştı ki, Hareket Planı nasıl sonuçlansın? Erkek zorbalığına bütün kapıların açık tutulması, siyaset-mafya-medya münasebetlerinden “FETÖ borsasına”, yandaşlara birkaç maaş birden dağıtan kayırmacılıktan Anayasa Mahkemesi Liderini dahi isyan ettiren “mahkemelerin adalet dağıtmamasına” dek genel çürümenin, tel tel dökülmenin bir kesimidir. bu biçimde bilinmeli.”
YAZININ TAMAMI