- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
Ödev Yetiştirme Telaşı ile Diş Bakımı Aksatılmamalı! Diş çürüğü, çocukluk periyodunda sık görülen enfeksiyöz ve kronik bir hastalıktır. Diş çürüğü prevalansı ağız hijyeni uygulaması, şeker tüketimi ve hami ağız sıhhati uygulamaları ile yakından alakalıdır. Okul çağında diş fırçalama ve istikrarlı beslenme alışkanlıklarının kazanılması çocukların ağız ve diş sıhhati için büyük kıymet taşır.
Çocukluk çağında meydana gelen çürükler önemli ağrı, enfeksiyon, çiğneme kuvvetliğü, kilo kaybı, büyüme eğrisinde düşme, daimi dişlerde diş çürüğü riski, erken diş kayıplarına bağlı çapraşıklık, uyku sorunları, okul devamsızlığı üzere sorunlara yol açabilmektedir.
“Okul çağında kazanılan davranışlar alışkanlık ile kalıcı hale gelecektir”
Okulların açılmasıyla bir arada meskenden erken çıkan çocukların ağız bakımlarına daha az vakit ayırdıklarını görmekteyiz. tıpkı vakitte bu yaş kümesinde günlük süt ve süt eserleri ile taze zerzevat ve meyve tüketiminin yetersiz seviyede olduğu ve karbonhidrat içeren atıştırmalıkları fazlaca sık tükettikleri bilinmektedir. Sabah okula yetişme, akşam ödev yetiştirme telaşı niçiniyle aksatılan diş fırçalamanın günde en az iki kere ve iki dakika müddet ile yapılması gerekiyor. Unutulmamalıdır ki, bu yaşlarda kazanılan davranışlar alışkanlığa dönüşerek kalıcı hale gelecektir.
Bilhassa okul çağındaki çocuklarda ağızda asit ortamının oluşmasını kolaylaştıran şekerli besinlerin tüketim ölçüsü ve tüketme sıklığının denetim edilmesi ve bilhassa orta öğünlerde tüketiminin sonlandırılması pek kıymetlidir. Bunların yerine beslenme çantalarına lifli yiyecekler, kuruyemiş ve beyaz peynir üzere besinler koyulmalıdır. Protein ve zerzevat yüklü beslenme çürük riskini azaltacaktır.
Tesirli diş fırçalama ve yanlışsız beslenme alışkanlıkları edinilmelidir
Ağız ve diş sıhhati genel sağlıktan başka düşünülmemesi gereken çocukların hem bedensel hem toplumsal gelişmenini etkileyen kıymetli bir mevzudur. Diş çürüklerinin, çocukluk devrinde ortaya çıkan ve kıymetli bir halk sıhhati sorunu olmaya devam eden yaygın bir diş hastalığı olduğu, çocukların yaşlarına uygun florlu diş macunları kullanılarak yapılan tesirli diş fırçalama ve gerçek beslenme alışkanlıkları ile önlenebileceği unutulmamalıdır.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Çocukluk çağında meydana gelen çürükler önemli ağrı, enfeksiyon, çiğneme kuvvetliğü, kilo kaybı, büyüme eğrisinde düşme, daimi dişlerde diş çürüğü riski, erken diş kayıplarına bağlı çapraşıklık, uyku sorunları, okul devamsızlığı üzere sorunlara yol açabilmektedir.
“Okul çağında kazanılan davranışlar alışkanlık ile kalıcı hale gelecektir”
Okulların açılmasıyla bir arada meskenden erken çıkan çocukların ağız bakımlarına daha az vakit ayırdıklarını görmekteyiz. tıpkı vakitte bu yaş kümesinde günlük süt ve süt eserleri ile taze zerzevat ve meyve tüketiminin yetersiz seviyede olduğu ve karbonhidrat içeren atıştırmalıkları fazlaca sık tükettikleri bilinmektedir. Sabah okula yetişme, akşam ödev yetiştirme telaşı niçiniyle aksatılan diş fırçalamanın günde en az iki kere ve iki dakika müddet ile yapılması gerekiyor. Unutulmamalıdır ki, bu yaşlarda kazanılan davranışlar alışkanlığa dönüşerek kalıcı hale gelecektir.
Bilhassa okul çağındaki çocuklarda ağızda asit ortamının oluşmasını kolaylaştıran şekerli besinlerin tüketim ölçüsü ve tüketme sıklığının denetim edilmesi ve bilhassa orta öğünlerde tüketiminin sonlandırılması pek kıymetlidir. Bunların yerine beslenme çantalarına lifli yiyecekler, kuruyemiş ve beyaz peynir üzere besinler koyulmalıdır. Protein ve zerzevat yüklü beslenme çürük riskini azaltacaktır.
Tesirli diş fırçalama ve yanlışsız beslenme alışkanlıkları edinilmelidir
Ağız ve diş sıhhati genel sağlıktan başka düşünülmemesi gereken çocukların hem bedensel hem toplumsal gelişmenini etkileyen kıymetli bir mevzudur. Diş çürüklerinin, çocukluk devrinde ortaya çıkan ve kıymetli bir halk sıhhati sorunu olmaya devam eden yaygın bir diş hastalığı olduğu, çocukların yaşlarına uygun florlu diş macunları kullanılarak yapılan tesirli diş fırçalama ve gerçek beslenme alışkanlıkları ile önlenebileceği unutulmamalıdır.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı