Onuncu köy hâlâ yasta 18 Ekim 2020’de hayata veda eden müellifimiz Bekir Coşkun, bugün Şanlıurfa’nın Türmen Köyü’ndeki kabri başında anılacak.
Türkiye 18 Ekim 2020 günü gazetemiz muharriri Bekir Coşkun’u kaybetti. Okurları büyük bir kalemi, eşi Andree büyük aşkını, ailesi canlarını, meslektaşları da büyük müellifi, dinmeyen hasretle anıyor. SÖZCÜ gazetesi müellifi Bekir Coşkun’un vefatının üzerinden iki yıl geçti fakat “Onuncu Köy” hâlâ yasta…
Geride kalan iki yılda Türk basının efsane kalemi Bekir Coşkun’un yokluğuna, ailesi, dostları, okurları alışamadı, sürekli gülen yüzünü, hayvan ve tabiat sevgisini, sanata olan düşkünlüğünü hatırladı, kıvrak kalemini özledi. “Urfalı Bekir Kaptan” bugün Şanlıurfa’nın Türmen köyündeki mezarı başında anılacak.
Bekir Coşkun – Emin Özgönül
GAZETECİLİK ÖYKÜSÜ
1945 yılında doğan Coşkun, muhabirlikle başladığı meslek hayatında Türkiye’nin en hayli okunan ve sevilen müellifi oldu. Okurlarıyla, her yazara nasip olmayacak kuvvetli bir bağ kurdu. Kuvvetli tedavisi sürerken dahi kalemini elinden düşürmedi.
Coşkun’un gazetecilik hikayesi Ankara’da üniversite senelerında başladı. Müziğe olan merakı niçiniyle ve harçlığını çıkarmak için gece kulüplerinde kanun çalıyor, lokal Hür Anadolu gazetesinde de muhabirlik yapıyordu. Denize ve Cunda Adası’na olan tutkusu ile gemici ehliyeti de aldı ve Urfa’dan çıkan birinci “kaptan” oldu. Devrin en epeyce satan yayın organı Günaydın gazetesine geçtikten daha sonra gazetenin Ankara temsilcisi oldu. bir süre daha sonra köşe yazılarına başladı. Kıvrak kalemini ve yeteneğini birinci keşfeden, Günaydın Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Rahmi Turan’dı. Coşkun’a açtığı köşeye, “Dokuzuncu Köy” ismini da Rahmi Turan koydu. Karadeniz Haber Ajansı’nda yöneticilik de yapan Coşkun için ondan sonrasında Hürriyet günleri başladı.
SÖZCÜ’DE 7 YIL
Gazetenin en çok okunan muharrirlerinden bir tanesiydi lakin yıllar geçip iktidar değişince yazılarını yumuşatması istendi. Birebir günlerde yakın dostu Emin Çölaşan’a da emsal baskılar geldi ve ‘Hayır’ dediği için işine son verildi. Bekir Coşkun da “Biz bir kayıktaydık, kürek arkadaşımı dalgalar aldı” diye fevkalade bir yazı yazdı ve istifa etti. Kısa devir çalıştığı Habertürk ve Cumhuriyet gazetelerinin akabinde 14 Mart 2013’ten itibaren SÖZCÜ’de özgürce yazmaya başladı. “Meslek hayatımın en keyifli günlerini SÖZCÜ’de geçiriyorum’ diyerek okurlarının kalbini fethetmeyi sürdürdü. Urfalı Bekir Kaptan’ı hasret ve hasretle anıyoruz…
BEN AYRILIKLARA DAYANAMAM
Dün sonbaharın birinci yağmuru yağdı Cunda’ya.
Baktım da; deniz dahi yağmuru bekliyor.
Dalgalar, güya damlaları karşıladılar.
Demek ki; deniz olsan da damlalara gereksinimin var.
Dün yağmur damlalarını saydım, iki eksik çıktı.
Biri sağ yanağımdan, oburu sol yanağımdan dökülmüştü.
Sonbahar hoş oluyor buralarda fakat ben ayrılıklara dayanamam.
Türkiye 18 Ekim 2020 günü gazetemiz muharriri Bekir Coşkun’u kaybetti. Okurları büyük bir kalemi, eşi Andree büyük aşkını, ailesi canlarını, meslektaşları da büyük müellifi, dinmeyen hasretle anıyor. SÖZCÜ gazetesi müellifi Bekir Coşkun’un vefatının üzerinden iki yıl geçti fakat “Onuncu Köy” hâlâ yasta…
Geride kalan iki yılda Türk basının efsane kalemi Bekir Coşkun’un yokluğuna, ailesi, dostları, okurları alışamadı, sürekli gülen yüzünü, hayvan ve tabiat sevgisini, sanata olan düşkünlüğünü hatırladı, kıvrak kalemini özledi. “Urfalı Bekir Kaptan” bugün Şanlıurfa’nın Türmen köyündeki mezarı başında anılacak.
Bekir Coşkun – Emin Özgönül
GAZETECİLİK ÖYKÜSÜ
1945 yılında doğan Coşkun, muhabirlikle başladığı meslek hayatında Türkiye’nin en hayli okunan ve sevilen müellifi oldu. Okurlarıyla, her yazara nasip olmayacak kuvvetli bir bağ kurdu. Kuvvetli tedavisi sürerken dahi kalemini elinden düşürmedi.
Coşkun’un gazetecilik hikayesi Ankara’da üniversite senelerında başladı. Müziğe olan merakı niçiniyle ve harçlığını çıkarmak için gece kulüplerinde kanun çalıyor, lokal Hür Anadolu gazetesinde de muhabirlik yapıyordu. Denize ve Cunda Adası’na olan tutkusu ile gemici ehliyeti de aldı ve Urfa’dan çıkan birinci “kaptan” oldu. Devrin en epeyce satan yayın organı Günaydın gazetesine geçtikten daha sonra gazetenin Ankara temsilcisi oldu. bir süre daha sonra köşe yazılarına başladı. Kıvrak kalemini ve yeteneğini birinci keşfeden, Günaydın Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Rahmi Turan’dı. Coşkun’a açtığı köşeye, “Dokuzuncu Köy” ismini da Rahmi Turan koydu. Karadeniz Haber Ajansı’nda yöneticilik de yapan Coşkun için ondan sonrasında Hürriyet günleri başladı.
SÖZCÜ’DE 7 YIL
Gazetenin en çok okunan muharrirlerinden bir tanesiydi lakin yıllar geçip iktidar değişince yazılarını yumuşatması istendi. Birebir günlerde yakın dostu Emin Çölaşan’a da emsal baskılar geldi ve ‘Hayır’ dediği için işine son verildi. Bekir Coşkun da “Biz bir kayıktaydık, kürek arkadaşımı dalgalar aldı” diye fevkalade bir yazı yazdı ve istifa etti. Kısa devir çalıştığı Habertürk ve Cumhuriyet gazetelerinin akabinde 14 Mart 2013’ten itibaren SÖZCÜ’de özgürce yazmaya başladı. “Meslek hayatımın en keyifli günlerini SÖZCÜ’de geçiriyorum’ diyerek okurlarının kalbini fethetmeyi sürdürdü. Urfalı Bekir Kaptan’ı hasret ve hasretle anıyoruz…
BEN AYRILIKLARA DAYANAMAM
Dün sonbaharın birinci yağmuru yağdı Cunda’ya.
Baktım da; deniz dahi yağmuru bekliyor.
Dalgalar, güya damlaları karşıladılar.
Demek ki; deniz olsan da damlalara gereksinimin var.
Dün yağmur damlalarını saydım, iki eksik çıktı.
Biri sağ yanağımdan, oburu sol yanağımdan dökülmüştü.
Sonbahar hoş oluyor buralarda fakat ben ayrılıklara dayanamam.