Piyasaları bekleyen yeni tehlike: Sakinlik Piyasalar, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) gerçekleştireceği faiz artışına hazırlanırken ekonomistler pay senedi ve tahvil piyasalarının çökebileceği ve iktisadın sakinliğe girebileceği konusunda uyardı.
ABD Merkez Bankası (Fed) başta olmak üzere tüm siyaset yapıcıların pandemi devrinde başlatmış olduğu çok genişlemeci para siyaseti, yükselen enflasyon dalgası niçiniyle sona eriyor.
Fed Lideri Jerome Powell liderliğindeki Fed üyeleri önümüzdeki ay bir kredi sıkılaştırma döngüsü başlatmaya hazırlanıyor. Birden fazla ekonomist şimdilik siyaset faizi için 25 baz puanlık artış öngörürken kimi ekonomistler faiz artışının 50 baz puan olması gerektiği görüşünde.
PİYASALAR BIÇAK SIRTINDA
Bu hafta içi açıklanan bilgilere bakılırsa, ABD enflasyonunun yüzde 7,5’le son 40 yılın en yükseğine yükselmesi Fed’in üstündeki sıkılaştırma baskısını artırdı. Lakin birtakım ekonomistlere bakılırsa, tüketiciler ve şirketler için borçlanma maliyetlerinin süratle yükselmesi, çok genişlemeci para siyasetine alışmış olan finansal piyasaları çökerterek ekonomiyi bir gerilemeye itebilir.
Fed’in bu yıl kaç faiz artışına gideceği meçhul. Genel varsayımlar 2022 içerisinde 6 adet 25 baz puanlık artış olacağı istikametinde. Bu artışların haricinde Fed şu anda 8,9 trilyon dolar olan bilançosunu daraltacak. Bu da finansal sistemdeki likiditeyi azaltacak. Likiditenin azalması tahvil ve pay senedi piyasaları için sarsıcı olabilir.
ESKİ FED LİDERİ: RİSK YÜZDE 50
ABD’li finans ajansı Bloomberg’in aktardığına bakılırsa, husus ile ilgili değerlendirmelerde bulunan eski Fed Lideri Lawrence Lindsey, gelecek yılın sonuna kadar Wall Street’teki bir şok dalgası ile tetiklenecek ekonomik gerileme mümkünlüğünü yüzde 50 olarak gördüğünü belirtti.
Eski ABD Lideri George W. Bush devrinde nazaranv yapan eski lider, “Gittiğiniz tarafta acı verici bir biçimde yanılıyorsanız, öteki istikamete gitmek için fazlaca fazla tartının altına girmek zorunda kalacaksınız” diyerek FED’in geçtiğimiz yıl tomurcuklanan enflasyon problemine karşılık vermede geciktiğini belirtti.
Eski Hazine Bakanı Lawrence Summers ise Fed’in enflasyonla uğraşta başarısız olduğunu belirterek, “Önümüzdeki 30 ayda bir resesyon (durgunluk) başlama riski katiyetle yüzde 50″ diye konuştu.
RESESYON NEDİR? RİSKLERİ NELERDİR?
Resesyon, söz manası olarak “durgunluk” olarak tanımlanıyor. hem de ekonomik büyümenin makul bir süreliğine negatif olması manasına geliyor. İktisatta atıl kapasitenin bulunması ya da iktisadın uzun vadeli büyüme oranlarından daha düşük oranlarda büyümesi biçiminde de açıklanabiliyor.
Makro ekonomik bütün göstergeler; gerçek gelir, istihdam, endüstriyel üretim, perakende ve toptan ticaret dataları de bu ölçümlemelerin içerisinde yer alıyor.
Resesyon beraberinde işsizliğin oluşmasına sebep olabiliyor. Resesyon devirlerinde yeni iş kurmak isteyenler bir süre beklemeyi tercih edebilir ve bu da ülke çapında gerçek bir duraklamayı ortaya çıkarabilir.
FED FAİZ ARTIRIRSA NE OLUR?
Fed’in mümkün bir faiz artışı gelişmekte olan piyasalar başta olmak üzere dünya piyasalarını derinden etkileyecek. Fed’in faiz artırımının doların pahasının artması ve büyümenin yavaşlamasını birlikteinde getirebileceği düşünülüyor. Bu niçinle Fed kararları piyasalar tarafınca kaygı ile takip ediliyor.
ABD Merkez Bankası (Fed) başta olmak üzere tüm siyaset yapıcıların pandemi devrinde başlatmış olduğu çok genişlemeci para siyaseti, yükselen enflasyon dalgası niçiniyle sona eriyor.
Fed Lideri Jerome Powell liderliğindeki Fed üyeleri önümüzdeki ay bir kredi sıkılaştırma döngüsü başlatmaya hazırlanıyor. Birden fazla ekonomist şimdilik siyaset faizi için 25 baz puanlık artış öngörürken kimi ekonomistler faiz artışının 50 baz puan olması gerektiği görüşünde.
PİYASALAR BIÇAK SIRTINDA
Bu hafta içi açıklanan bilgilere bakılırsa, ABD enflasyonunun yüzde 7,5’le son 40 yılın en yükseğine yükselmesi Fed’in üstündeki sıkılaştırma baskısını artırdı. Lakin birtakım ekonomistlere bakılırsa, tüketiciler ve şirketler için borçlanma maliyetlerinin süratle yükselmesi, çok genişlemeci para siyasetine alışmış olan finansal piyasaları çökerterek ekonomiyi bir gerilemeye itebilir.
Fed’in bu yıl kaç faiz artışına gideceği meçhul. Genel varsayımlar 2022 içerisinde 6 adet 25 baz puanlık artış olacağı istikametinde. Bu artışların haricinde Fed şu anda 8,9 trilyon dolar olan bilançosunu daraltacak. Bu da finansal sistemdeki likiditeyi azaltacak. Likiditenin azalması tahvil ve pay senedi piyasaları için sarsıcı olabilir.
ESKİ FED LİDERİ: RİSK YÜZDE 50
ABD’li finans ajansı Bloomberg’in aktardığına bakılırsa, husus ile ilgili değerlendirmelerde bulunan eski Fed Lideri Lawrence Lindsey, gelecek yılın sonuna kadar Wall Street’teki bir şok dalgası ile tetiklenecek ekonomik gerileme mümkünlüğünü yüzde 50 olarak gördüğünü belirtti.
Eski ABD Lideri George W. Bush devrinde nazaranv yapan eski lider, “Gittiğiniz tarafta acı verici bir biçimde yanılıyorsanız, öteki istikamete gitmek için fazlaca fazla tartının altına girmek zorunda kalacaksınız” diyerek FED’in geçtiğimiz yıl tomurcuklanan enflasyon problemine karşılık vermede geciktiğini belirtti.
Eski Hazine Bakanı Lawrence Summers ise Fed’in enflasyonla uğraşta başarısız olduğunu belirterek, “Önümüzdeki 30 ayda bir resesyon (durgunluk) başlama riski katiyetle yüzde 50″ diye konuştu.
RESESYON NEDİR? RİSKLERİ NELERDİR?
Resesyon, söz manası olarak “durgunluk” olarak tanımlanıyor. hem de ekonomik büyümenin makul bir süreliğine negatif olması manasına geliyor. İktisatta atıl kapasitenin bulunması ya da iktisadın uzun vadeli büyüme oranlarından daha düşük oranlarda büyümesi biçiminde de açıklanabiliyor.
Makro ekonomik bütün göstergeler; gerçek gelir, istihdam, endüstriyel üretim, perakende ve toptan ticaret dataları de bu ölçümlemelerin içerisinde yer alıyor.
Resesyon beraberinde işsizliğin oluşmasına sebep olabiliyor. Resesyon devirlerinde yeni iş kurmak isteyenler bir süre beklemeyi tercih edebilir ve bu da ülke çapında gerçek bir duraklamayı ortaya çıkarabilir.
FED FAİZ ARTIRIRSA NE OLUR?
Fed’in mümkün bir faiz artışı gelişmekte olan piyasalar başta olmak üzere dünya piyasalarını derinden etkileyecek. Fed’in faiz artırımının doların pahasının artması ve büyümenin yavaşlamasını birlikteinde getirebileceği düşünülüyor. Bu niçinle Fed kararları piyasalar tarafınca kaygı ile takip ediliyor.