- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
Prof. Dr. Sancar Bayar: ‘Meme kanseri, hosteslerde daha fazla görülüyor’ Prof. Dr. Sancar Bayar, ekim ayının ‘Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı’ olduğunu hatırlatarak, göğüs kanserinin en sık izlenen bulgusunun, göğüste ağrısız kitle fark edilmesi olduğunu belirtti.
Bayar, ”Bunun haricinde göğüsteki renk değişiklikleri, göğüsteki çökmeler, göğüs başında olan çöküntüler, kimi vakit de göğüs başından olan kanlı akıntılar göğüs kanserinin birinci işareti olabilir. Bilhassa son 20 yıl içerisinde tüm dünyada göğüs kanseri 2 kat kadar arttı. Yaklaşık 1 milyon düzeyindeyken bugün 2,5 milyona yaklaşan yeni olay sayıları var. Ülkemizde de bir daha hadise sayılarında bariz bir artış var ve geçen sene yaklaşık 24 bin bireyde yeni göğüs kanseri olayı bildirildi. Bu artışın genel sebepleri daha epeyce batılı hayat biçimi benimsenmeye başlandı. Bayanlar daha geç doğum yapıyorlar, daha az emziriyorlar. Etraf değişiyor. Etrafta daha hayli toksin eserlerle muhatap olmaya başladı bayanlar. Göğüs kanseri taramaları epeyce arttı. bu biçimdelikle erken hadise sayısında da bariz bir artış var. Tarama programları da artınca daha epeyce yeni olay görmeye başladık; lakin genel olarak doğal dünya nizamının bozulması göğüs kanserinin en değerli niçinlerinden biri” diye konuştu.
‘COVİD-19’A NAZARAN DAHA TEHLİKELİ’
Prof. Dr. Bayar, göğüs kanserinin, Covid-19’a göre daha tehlikeli olduğuna dikkat çekerek, “Özellikle Covid-19 pandemisi niçiniyle bayanlarda tabibe müracaat etmede bir azalma oldu. bir daha ameliyat ettiğimiz hastaların takiplerinde de birtakım problemler oluştu. Bu da daha hayli ileri evre göğüs kanseri olayları görmemize niye oldu. Hastalar bir biçimde son 2 yıl içerisinde tertipli taramalarını yaptırmamaya, takiplerini yaptırmamaya başladılar ve bu da erken teşhiste bir külfete yol açtı. Göğüs kanseri fazlaca önemli bir sıhhat sorunu. Biz pandemi devrinde ameliyatlarımıza devam ettik, tedavilerimize devam ettik. Göğüs kanseri tedavisini bırakırsanız hastanın hayatını kaybetmesine niye olabilir. Bundan dolayı Covid-19 periyodunda biz ne hasta görmekten vazgeçtik ne de ameliyatlarımızı erteledik. Göğüs kanseri daha öldürücü, diyebiliriz. Covid-19’a göre daha tehlikeli bir hastalık, diyebiliriz. Ertelenmemesi gereken bir hastalık” dedi.
‘HOSTESLERDE GÖĞÜS KANSERİ DAHA FAZLA’
Prof. Dr. Bayar, göğüs kanserinin muhakkak birtakım meslek kümelerinde daha fazla izlendiğine dikkat çekerek, “Özellikle hosteslerde fazla izlenebiliyor. Bunun ana sebebi; bilhassa transatlantik yapılan uçuşlarda kozmik ışınıma maruz kalma, göğüs kanseri riskini artırabiliyor. bir daha gece çalışan şahıslarda, gece çalışan hemşirelerde melatonin düzeyinin düşmesine bağlı göğüs kanseri riski artabilir. bir daha ışınıma maruz çalışan meslek kümelerinde da göğüs kanseri daha sık izleniyor” diye konuştu.
Prof. Dr. Bayar ayrıyeten tedavide erken teşhisin kıymetine dikkat çekerek, 40 yaşını geçen bayanlara mamografi ile tarama önerdiklerini kaydetti. Bayar, emzirmenin de kıymetini vurgulayarak, “Emzirme, göğüs kanseri riskini azaltıyor. Biz en az 6 aylık emzirmeyi öneriyoruz ve çoklukla 20’li, 30’lu yaşlar içinde da doğumu öneriyoruz. İleri yaşlarda yapılan doğumlarda göğüs kanseri riskinin besbelli olarak azalmadığını biliyoruz” dedi.
Bayar, ”Bunun haricinde göğüsteki renk değişiklikleri, göğüsteki çökmeler, göğüs başında olan çöküntüler, kimi vakit de göğüs başından olan kanlı akıntılar göğüs kanserinin birinci işareti olabilir. Bilhassa son 20 yıl içerisinde tüm dünyada göğüs kanseri 2 kat kadar arttı. Yaklaşık 1 milyon düzeyindeyken bugün 2,5 milyona yaklaşan yeni olay sayıları var. Ülkemizde de bir daha hadise sayılarında bariz bir artış var ve geçen sene yaklaşık 24 bin bireyde yeni göğüs kanseri olayı bildirildi. Bu artışın genel sebepleri daha epeyce batılı hayat biçimi benimsenmeye başlandı. Bayanlar daha geç doğum yapıyorlar, daha az emziriyorlar. Etraf değişiyor. Etrafta daha hayli toksin eserlerle muhatap olmaya başladı bayanlar. Göğüs kanseri taramaları epeyce arttı. bu biçimdelikle erken hadise sayısında da bariz bir artış var. Tarama programları da artınca daha epeyce yeni olay görmeye başladık; lakin genel olarak doğal dünya nizamının bozulması göğüs kanserinin en değerli niçinlerinden biri” diye konuştu.
‘COVİD-19’A NAZARAN DAHA TEHLİKELİ’
Prof. Dr. Bayar, göğüs kanserinin, Covid-19’a göre daha tehlikeli olduğuna dikkat çekerek, “Özellikle Covid-19 pandemisi niçiniyle bayanlarda tabibe müracaat etmede bir azalma oldu. bir daha ameliyat ettiğimiz hastaların takiplerinde de birtakım problemler oluştu. Bu da daha hayli ileri evre göğüs kanseri olayları görmemize niye oldu. Hastalar bir biçimde son 2 yıl içerisinde tertipli taramalarını yaptırmamaya, takiplerini yaptırmamaya başladılar ve bu da erken teşhiste bir külfete yol açtı. Göğüs kanseri fazlaca önemli bir sıhhat sorunu. Biz pandemi devrinde ameliyatlarımıza devam ettik, tedavilerimize devam ettik. Göğüs kanseri tedavisini bırakırsanız hastanın hayatını kaybetmesine niye olabilir. Bundan dolayı Covid-19 periyodunda biz ne hasta görmekten vazgeçtik ne de ameliyatlarımızı erteledik. Göğüs kanseri daha öldürücü, diyebiliriz. Covid-19’a göre daha tehlikeli bir hastalık, diyebiliriz. Ertelenmemesi gereken bir hastalık” dedi.
‘HOSTESLERDE GÖĞÜS KANSERİ DAHA FAZLA’
Prof. Dr. Bayar, göğüs kanserinin muhakkak birtakım meslek kümelerinde daha fazla izlendiğine dikkat çekerek, “Özellikle hosteslerde fazla izlenebiliyor. Bunun ana sebebi; bilhassa transatlantik yapılan uçuşlarda kozmik ışınıma maruz kalma, göğüs kanseri riskini artırabiliyor. bir daha gece çalışan şahıslarda, gece çalışan hemşirelerde melatonin düzeyinin düşmesine bağlı göğüs kanseri riski artabilir. bir daha ışınıma maruz çalışan meslek kümelerinde da göğüs kanseri daha sık izleniyor” diye konuştu.
Prof. Dr. Bayar ayrıyeten tedavide erken teşhisin kıymetine dikkat çekerek, 40 yaşını geçen bayanlara mamografi ile tarama önerdiklerini kaydetti. Bayar, emzirmenin de kıymetini vurgulayarak, “Emzirme, göğüs kanseri riskini azaltıyor. Biz en az 6 aylık emzirmeyi öneriyoruz ve çoklukla 20’li, 30’lu yaşlar içinde da doğumu öneriyoruz. İleri yaşlarda yapılan doğumlarda göğüs kanseri riskinin besbelli olarak azalmadığını biliyoruz” dedi.