- Katılım
- 25 Eyl 2020
- Mesajlar
- 2,594
- Puanları
- 38
Prof. Dr. Yılmaz, “Denizlerdeki kirliliğini azaltarak müsilajın önüne geçebiliriz”
Ege Üniversitesi (EÜ) Mühendislik Fakültesi Biyomühendislik Kısmı tarafınca “Müsilajın Oluşum Düzenekleri Önlenmesi ve Bertaraf şekilleri” temalı seminer gerçekleştirildi. Seminere akademisyenler, lisans ve lisansüstü öğrenciler katıldı. Çevrimiçi olarak düzenlenen seminerin moderatörlüğünü Mühendislik Fakültesi Biyomühendislik Kısmı Lideri Prof. Dr. Bahattin Tanyolaç’ın yaptı. Semineri Bursa Teknik Üniversitesi Mühendislik ve Tabiat Bilimleri Fakültesi Biyomühendislik Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mete Yılmaz verdi.
Sunumuna müsilaj hakkında bilgi vererek başlayan Prof. Dr Yılmaz, “Müsilaj karmaşık bir yapı ve daha epeyce ekzopolisakkaritlerden oluşur. Yakından incelediğimizde içeriğinde polisakkaritler, proteinler, lipidler ve cansız mikroorganizma kalıntıların olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıyeten yapısında kalsiyum üzere inorganik elementler de içerir” dedi.
“Aylarca deniz ortasında askıda kalabilirler”
Müsilajın nasıl oluştuğundan bahseden Prof. Dr. Yılmaz, “Çalışmalardan elde edilen sonuçlara bakılırsa müsilajın büyük bir kısmının denizel kardan oluştuğunu söyleyebiliriz. Denizel kar ise, denizde çoğalmaya başlayan fitoplanktonların vakit içinde ölmesi, bunların ölüleriyle birlikte tüm canlı artıklarının, dışkılarının deniz tabanına yanlışsız çökmeye başlaması diyebiliriz. Deniz karı tabana çökmesiyle bakteriler bozuşturulmaya başlar. Lakin makul şartlarda deniz karı kolay bozuşmaz. Makul kaideler altında bakteriyel bozuşma engellenir. Haftalarca kimi vakit aylarca deniz ortasında askıda kalabilirler ve birleşerek daha büyük bir müsilaj kümelerini oluşturabilir ve ipliksi yapı halini alabilirler. Topaklaşan hususun büyük çoğunluğu yüzeyin bir kaç metre altında kalır. Vakit zaman bunlar su yüzüne çıkar. ötürüsıyla su yüzeyinde gördüğümüzden epey daha fazla musilaj mevcuttur” diye konuştu.
“Azot fosfor istikrarında müdahale edebiliriz”
Müsilaj oluşumunda ne üzere faktörlülerin tesirli olduğunu tabir eden Prof. Dr. Yılmaz, “Müsilaj oluşumundan evvel deniz suyunun azot, fosfor oranının yükseldiği ve sudaki oksijen düzeyinin epey düşük olduğu bilinmektedir. Sudaki oksijen düzeyinin düşük olmasıyla birlikte müsilajı oluşturacak bakteriler epeyce faal çalışamıyorlar. Azot fosfor oranının yüksekliği fosfor azaldığı vakit, bakterilerin verimli bir biçimde çalışmasını engelliyor. ötürüsıyla tüm bu faktörlerin birleşerek musilaj oluşumunu tetiklediğini söyleyebiliriz” diye konuştu.
Müsilajın oluşumunu nasıl engellenebileceği hakkında bilgi veren Prof. Dr. Yılmaz, “İklimle kısa vadede yapabileceğimiz bir durum kelam konusu değil. Deniz suyunun dingin olması ve tuzluluk değişimleri ortasında yapılacak bir şey yok. Lakin azot fosfor istikrarında müdahale edebiliriz. ötürüsıyla denizdeki kirliliği azaltabilirsek hem oksijen tıpkı vakitte azot fosfor ölçülerini düşürerek musilaj oluşumunun önüne geçilebilir” dedi. Seminerin sonunda Prof. Dr. Mete Yılmaz iştirakçilerin sorularını yanıtladı.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Ege Üniversitesi (EÜ) Mühendislik Fakültesi Biyomühendislik Kısmı tarafınca “Müsilajın Oluşum Düzenekleri Önlenmesi ve Bertaraf şekilleri” temalı seminer gerçekleştirildi. Seminere akademisyenler, lisans ve lisansüstü öğrenciler katıldı. Çevrimiçi olarak düzenlenen seminerin moderatörlüğünü Mühendislik Fakültesi Biyomühendislik Kısmı Lideri Prof. Dr. Bahattin Tanyolaç’ın yaptı. Semineri Bursa Teknik Üniversitesi Mühendislik ve Tabiat Bilimleri Fakültesi Biyomühendislik Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mete Yılmaz verdi.
Sunumuna müsilaj hakkında bilgi vererek başlayan Prof. Dr Yılmaz, “Müsilaj karmaşık bir yapı ve daha epeyce ekzopolisakkaritlerden oluşur. Yakından incelediğimizde içeriğinde polisakkaritler, proteinler, lipidler ve cansız mikroorganizma kalıntıların olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıyeten yapısında kalsiyum üzere inorganik elementler de içerir” dedi.
“Aylarca deniz ortasında askıda kalabilirler”
Müsilajın nasıl oluştuğundan bahseden Prof. Dr. Yılmaz, “Çalışmalardan elde edilen sonuçlara bakılırsa müsilajın büyük bir kısmının denizel kardan oluştuğunu söyleyebiliriz. Denizel kar ise, denizde çoğalmaya başlayan fitoplanktonların vakit içinde ölmesi, bunların ölüleriyle birlikte tüm canlı artıklarının, dışkılarının deniz tabanına yanlışsız çökmeye başlaması diyebiliriz. Deniz karı tabana çökmesiyle bakteriler bozuşturulmaya başlar. Lakin makul şartlarda deniz karı kolay bozuşmaz. Makul kaideler altında bakteriyel bozuşma engellenir. Haftalarca kimi vakit aylarca deniz ortasında askıda kalabilirler ve birleşerek daha büyük bir müsilaj kümelerini oluşturabilir ve ipliksi yapı halini alabilirler. Topaklaşan hususun büyük çoğunluğu yüzeyin bir kaç metre altında kalır. Vakit zaman bunlar su yüzüne çıkar. ötürüsıyla su yüzeyinde gördüğümüzden epey daha fazla musilaj mevcuttur” diye konuştu.
“Azot fosfor istikrarında müdahale edebiliriz”
Müsilaj oluşumunda ne üzere faktörlülerin tesirli olduğunu tabir eden Prof. Dr. Yılmaz, “Müsilaj oluşumundan evvel deniz suyunun azot, fosfor oranının yükseldiği ve sudaki oksijen düzeyinin epey düşük olduğu bilinmektedir. Sudaki oksijen düzeyinin düşük olmasıyla birlikte müsilajı oluşturacak bakteriler epeyce faal çalışamıyorlar. Azot fosfor oranının yüksekliği fosfor azaldığı vakit, bakterilerin verimli bir biçimde çalışmasını engelliyor. ötürüsıyla tüm bu faktörlerin birleşerek musilaj oluşumunu tetiklediğini söyleyebiliriz” diye konuştu.
Müsilajın oluşumunu nasıl engellenebileceği hakkında bilgi veren Prof. Dr. Yılmaz, “İklimle kısa vadede yapabileceğimiz bir durum kelam konusu değil. Deniz suyunun dingin olması ve tuzluluk değişimleri ortasında yapılacak bir şey yok. Lakin azot fosfor istikrarında müdahale edebiliriz. ötürüsıyla denizdeki kirliliği azaltabilirsek hem oksijen tıpkı vakitte azot fosfor ölçülerini düşürerek musilaj oluşumunun önüne geçilebilir” dedi. Seminerin sonunda Prof. Dr. Mete Yılmaz iştirakçilerin sorularını yanıtladı.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı