- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
Sevgi Dolu Hislerle Karşılaşmak Yakınlık Korkusunu Tetikleyebilir Sevgiden kaçıyor, romantik bağlantılarınızda güvensizlik, kaygı yaşıyorsanız, kendinizi sevilmeye paha görmüyorsanız probleminiz yakınlık korkusu olabilir. İkili bağlantılarımızı büyük ölçüde etkileyen yakınlık korkusunu DoktorTakvimi.com uzmanlarından Aile Danışmanı Ayşenur Aksu ile konuştuk.
Çoğumuz sevgi dolu bir partner bulmak istediğimizi söyleriz. Lakin hem de yakın bir ilgi ortasında olmayı zorlaştıran derinlere kök salmış yakınlık dehşetlere da sahip olabiliriz. Gerçek aşk tecrübesi ekseriyetle kendimizi savunmamızı tehdit eder ve savunmasız hale gelip kendimizi diğer birine açarken tasamızı artırır. Bu yakınlık korkusuna niye olur. “Aşık olmak yalnızca heyecan ve tatmin getirmez; beraberinde tasa ve reddedilme ve potansiyel kayıp dehşetleri yaratır” diyen DoktorTakvimi.com uzmanlarından Aile Danışmanı Ayşenur Aksu, bu niçinle birfazlaca insanın sevgi dolu ilgilerden çekindiğini söylüyor.
Yakınlık kaygısının kökeni çocukluğa dayanıyor
Yakınlık kaygısının hayatın erken devirlerinde gelişmeye başladığını anlatan Aksu, şu biçimde devam ediyor: “Çocukluk devrinde reddedilme ve/veya duygusal acı yaşadığımızda, ekseriyetle kendimizi kapatırız. Başa çıkma düzeneği olarak diğerlerine güvenmemeyi öğreniriz. Birinci bağlantılarımızda incindikten daha sonra yine incinmekten korkarız. Sevilmek için bir baht daha almaya isteksiz hale geliriz. Çocukken görünmediğimizi yahut yanlış anlaşıldığımızı hissettiysek; birinin bizi hakikaten sevebileceğine ve bedel verebileceğine inanmakta zorlanabiliriz. Birinci senelerımızda kendimize karşı geliştirdiğimiz olumsuz hisler; kim olduğumuza dair düşüncelerimizdeki buzdağının görünmeyen kısmıdır. Bu niçinle biri bizi sevdiğinde ve bize olumlu reaksiyon verdiğinde, kendi içimizde bir çatışma yaşarız. Bu yeni kişinin bize karşı nazik ve sevgi dolu bakış açısına mı yoksa eski, tanıdık kimliğimize mi inanacağımızı bilmiyoruz. Bu niçinle biri bizi sevdiğinde ekseriyetle kuşku ve güvensizlikle reaksiyon veririz, zira yakınlık kaygımız uyanmıştır.”
Kıymet verdiğiniz biri tarafınca seçilmek kaygıları uyandırabilir
Yakınlık korkusu yaşayan bireyler aşkı kasıtlı olarak reddetmez. Bunun yerine yakınlık ve yakınlık vakit içinderında bağda tansiyon yaratan ve sevdiklerimizi uzaklaştıran davranışlarla reaksiyon verir. Yakınlık dehşetinin sanılanın bilakis olumsuz değil olumlu hisler tarafınca tetiklendiğinin altını çizen Aile Danışmanı Ayşenur Aksu, şunları söylüyor: “Aslında nitekim paha verdiğimiz biri tarafınca seçilmek ve onların sevgi dolu hislerini yaşamak, birden fazla vakit derinlere yerleşmiş yakınlık dehşetlerini uyandırabilir ve yakın bir alakayı sürdürmeyi zorlaştırabilir. Yakınlık korkusu büyük ölçüde bilinçsiz bir müddetç olsa da davranışlarımızı tesirler. Partnerimizi duygusal olarak uzaklaştırdığımızda yahut sevgisinden geri çekildiğimizde, bu yakınlık korkusuna göre hareket ederiz. Sık sık kendimizi daha az sevilebilir yapmaya çalışırız, bu biçimdece sevilmekten korkmamıza gerek kalmaz. Endişelerimize nazaran hareket etmek, olumsuz benlik imajımızı korur ve sevginin getirebileceği büyük zevk ve neşeyi yaşamaktan bizi alıkoyar.”
Aksu, yakınlık korkusu yaşayanların kendilerini başka bireylerden duygusal olarak uzaklaştırmalarının yaygın yollarını ise şöyleki sıralıyor:
Çoğumuz sevgi dolu bir partner bulmak istediğimizi söyleriz. Lakin hem de yakın bir ilgi ortasında olmayı zorlaştıran derinlere kök salmış yakınlık dehşetlere da sahip olabiliriz. Gerçek aşk tecrübesi ekseriyetle kendimizi savunmamızı tehdit eder ve savunmasız hale gelip kendimizi diğer birine açarken tasamızı artırır. Bu yakınlık korkusuna niye olur. “Aşık olmak yalnızca heyecan ve tatmin getirmez; beraberinde tasa ve reddedilme ve potansiyel kayıp dehşetleri yaratır” diyen DoktorTakvimi.com uzmanlarından Aile Danışmanı Ayşenur Aksu, bu niçinle birfazlaca insanın sevgi dolu ilgilerden çekindiğini söylüyor.
Yakınlık kaygısının kökeni çocukluğa dayanıyor
Yakınlık kaygısının hayatın erken devirlerinde gelişmeye başladığını anlatan Aksu, şu biçimde devam ediyor: “Çocukluk devrinde reddedilme ve/veya duygusal acı yaşadığımızda, ekseriyetle kendimizi kapatırız. Başa çıkma düzeneği olarak diğerlerine güvenmemeyi öğreniriz. Birinci bağlantılarımızda incindikten daha sonra yine incinmekten korkarız. Sevilmek için bir baht daha almaya isteksiz hale geliriz. Çocukken görünmediğimizi yahut yanlış anlaşıldığımızı hissettiysek; birinin bizi hakikaten sevebileceğine ve bedel verebileceğine inanmakta zorlanabiliriz. Birinci senelerımızda kendimize karşı geliştirdiğimiz olumsuz hisler; kim olduğumuza dair düşüncelerimizdeki buzdağının görünmeyen kısmıdır. Bu niçinle biri bizi sevdiğinde ve bize olumlu reaksiyon verdiğinde, kendi içimizde bir çatışma yaşarız. Bu yeni kişinin bize karşı nazik ve sevgi dolu bakış açısına mı yoksa eski, tanıdık kimliğimize mi inanacağımızı bilmiyoruz. Bu niçinle biri bizi sevdiğinde ekseriyetle kuşku ve güvensizlikle reaksiyon veririz, zira yakınlık kaygımız uyanmıştır.”
Kıymet verdiğiniz biri tarafınca seçilmek kaygıları uyandırabilir
Yakınlık korkusu yaşayan bireyler aşkı kasıtlı olarak reddetmez. Bunun yerine yakınlık ve yakınlık vakit içinderında bağda tansiyon yaratan ve sevdiklerimizi uzaklaştıran davranışlarla reaksiyon verir. Yakınlık dehşetinin sanılanın bilakis olumsuz değil olumlu hisler tarafınca tetiklendiğinin altını çizen Aile Danışmanı Ayşenur Aksu, şunları söylüyor: “Aslında nitekim paha verdiğimiz biri tarafınca seçilmek ve onların sevgi dolu hislerini yaşamak, birden fazla vakit derinlere yerleşmiş yakınlık dehşetlerini uyandırabilir ve yakın bir alakayı sürdürmeyi zorlaştırabilir. Yakınlık korkusu büyük ölçüde bilinçsiz bir müddetç olsa da davranışlarımızı tesirler. Partnerimizi duygusal olarak uzaklaştırdığımızda yahut sevgisinden geri çekildiğimizde, bu yakınlık korkusuna göre hareket ederiz. Sık sık kendimizi daha az sevilebilir yapmaya çalışırız, bu biçimdece sevilmekten korkmamıza gerek kalmaz. Endişelerimize nazaran hareket etmek, olumsuz benlik imajımızı korur ve sevginin getirebileceği büyük zevk ve neşeyi yaşamaktan bizi alıkoyar.”
Aksu, yakınlık korkusu yaşayanların kendilerini başka bireylerden duygusal olarak uzaklaştırmalarının yaygın yollarını ise şöyleki sıralıyor:
- Sevgi esirgemek
- Sevgiye yahut olumlu kabule kayıtsız yahut olumsuz reaksiyon vermek
- Bir partnerden paranoyak olmak yahut şüphelenmek
- Cinselliğe ilgiyi kaybetmek
- Bir partneri çok derecede eleştirmek
- Korunmuş yahut yakın olmaya karşı dirençli hissetmek