KesikÇayır
New member
- Katılım
- 26 Mar 2021
- Mesajlar
- 1,744
- Puanları
- 0
Sünnet olmak farz mı, vacip mi, sünnet mi? Diyanet’ten yeni fetva… İslam aleminin merak edilen hususlarından biri olan sünnet Diyanet İşleri Başkanlığı tarafınca yapılan açıklamanın akabinde araştırma konusu oldu.
Din İşleri Yüksek Şurası, çocukluk periyodunda sünnet olamayan lakin daha sonradan Müslüman olan yetişkin adamların sünnet olma mecburiliği olmadığını deklare etti.
Vatandaşlar sünnet olmanın farz olup olmadığını merak ediyor. Peki Sünnet olmak farz mı, vacip mi, sünnet mi? İşte Diyanet sünnet fetvası…
SÜNNET OLMAK FARZ MI, VACİP Mİ, SÜNNET MİDİR?
Sünnet, erkek üreme organının uç kısmında bulunan deri modülünün kesilmesine verilen isimdir.
Sünnet, Yahudi dini inancında büyük yer fiyat. Tanah’a bakılırsa YHVH, İbrahim’e ve soyundan gelenlere sünnet olmalarını emretmiştir. Bu inanışın gereği olarak Museviler, doğumdan daha sonra 8. günde erkek bebeklerini sünnet ederler.
İslam dünyasında adamların sünnet olmasının farz olup olmadığı konusu geçmişten günümüze kadar merak edilen bahislerin başında gelmiştir.
Kur’ân’da “sünnet ile ilgili rastgele bir âyet bulunmamakla birlikte, Müslümanlığın simgesi olarak kabul edilmiştir. Kimi Hadisi şeriflere baktığımızda ise sünnet olmanın farz değil sünnet olduğu tabir edilmektedir.
Sünnet olmak ile ilgili Hadis-i Şerifler şöyleki:
Din İşleri Toplumsal Hayat Komitesi tarafınca hazırlanan “Küçük yaşta sünnet olamayan yahut daha sonradan Müslüman olan yetişkin adamların sünnet olması gerekli midir?” sorusuna yönelik fetva yayınlandı.
adamların sünnet olmasının İslam’ın şiarlarından biri olduğu ve mazeret olmadıkça sünnet olunması gerektiğinin vurgulandığı fetva şöyleki:
“Din İşleri Yüksek Heyeti 02.06.2021 tarihinde Konsey Başkanvekili Dr. Mustafa Bülent DADAŞ başkanlığında toplandı. Toplumsal Hayat Komitesi tarafınca hazırlanan “Küçük yaşta sünnet olamayan yahut daha sonradan Müslüman olan yetişkin adamların sünnet olması gerekli midir?” başlıklı fetva metni müzakere edildi. Yapılan müzakereler kararında aşağıdaki metnin Heyet sonucu olarak kabulüne karar verildi:
adamların sünnet olması (hıtân), İslam’ın şiarlarından biridir. Hz. Peygamber (s.a.s.) sünnet olmayı fıtrat gereği yapılan işler içinde zikretmiştir (Buhârî, Libâs, 63, 64; İstizân, 51; Müslim, Tahâre, 49; Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 178).
İslam âlimlerinin çoğunluğu, sünnet olmanın vacip olduğunu söylerken Hanefiler bunun yasal bir mazeret olmadıkça terk edilmemesi gereken bir sünnet-i müekkede olduğunu vurgulamışlardır.
Bu prestijle daha sonradan Müslüman olan ya da küçükken sünnet olamamış bir kimsenin sünnet olması gereklidir. Lakin sünnet olmak İslam’ın şiarı olmakla birlikte, İslam’a girmek için bir ön koşul değildir. Bu sebeple geç yaşta sünnet olmak şahsa bedensel ve ruhsal açıdan kasvet verecekse ya da sıhhat açısından sakıncalar doğuracaksa kişi sünnet olmayabilir (Serahsî, Mebsût, X, 156; Mâverdî, el-Hâvi’l-Kebîr, XIII, 430-432; Karâfî, ez-Zahîre, XIII, 280; İbn Kudâme, Muğnî, I, 115; İbn Âbidîn, Reddu’l-Muhtâr, VI, 751).”
Din İşleri Yüksek Şurası, çocukluk periyodunda sünnet olamayan lakin daha sonradan Müslüman olan yetişkin adamların sünnet olma mecburiliği olmadığını deklare etti.
Vatandaşlar sünnet olmanın farz olup olmadığını merak ediyor. Peki Sünnet olmak farz mı, vacip mi, sünnet mi? İşte Diyanet sünnet fetvası…
SÜNNET OLMAK FARZ MI, VACİP Mİ, SÜNNET MİDİR?
Sünnet, erkek üreme organının uç kısmında bulunan deri modülünün kesilmesine verilen isimdir.
Sünnet, Yahudi dini inancında büyük yer fiyat. Tanah’a bakılırsa YHVH, İbrahim’e ve soyundan gelenlere sünnet olmalarını emretmiştir. Bu inanışın gereği olarak Museviler, doğumdan daha sonra 8. günde erkek bebeklerini sünnet ederler.
İslam dünyasında adamların sünnet olmasının farz olup olmadığı konusu geçmişten günümüze kadar merak edilen bahislerin başında gelmiştir.
Kur’ân’da “sünnet ile ilgili rastgele bir âyet bulunmamakla birlikte, Müslümanlığın simgesi olarak kabul edilmiştir. Kimi Hadisi şeriflere baktığımızda ise sünnet olmanın farz değil sünnet olduğu tabir edilmektedir.
Sünnet olmak ile ilgili Hadis-i Şerifler şöyleki:
- Sünnet olmak, erkekler için, sünnettir. (Taberani)
- Sünnetsiz adam, 80 yaşında da olsa, Müslüman olunca bir daha sünnet edilir. (Beyheki)
- -Resulullah, Müslüman olan erkeğe, 80 yaşında olsa bile, sünnet olmayı emrederdi. (Taberani)
- -Fıtri sünnet beştir: Sünnet olmak, kasıkları temizlemek, tırnak kesmek, koltuk altını temizlemek ve bıyıkları kısaltmak. (Buhari)
- -İbrahim aleyhisselam, 80 yaşında [sünnet buyruğu gelince gecikmemek için] balta ile kendisini sünnet etti. (Buhari)
Din İşleri Toplumsal Hayat Komitesi tarafınca hazırlanan “Küçük yaşta sünnet olamayan yahut daha sonradan Müslüman olan yetişkin adamların sünnet olması gerekli midir?” sorusuna yönelik fetva yayınlandı.
adamların sünnet olmasının İslam’ın şiarlarından biri olduğu ve mazeret olmadıkça sünnet olunması gerektiğinin vurgulandığı fetva şöyleki:
“Din İşleri Yüksek Heyeti 02.06.2021 tarihinde Konsey Başkanvekili Dr. Mustafa Bülent DADAŞ başkanlığında toplandı. Toplumsal Hayat Komitesi tarafınca hazırlanan “Küçük yaşta sünnet olamayan yahut daha sonradan Müslüman olan yetişkin adamların sünnet olması gerekli midir?” başlıklı fetva metni müzakere edildi. Yapılan müzakereler kararında aşağıdaki metnin Heyet sonucu olarak kabulüne karar verildi:
adamların sünnet olması (hıtân), İslam’ın şiarlarından biridir. Hz. Peygamber (s.a.s.) sünnet olmayı fıtrat gereği yapılan işler içinde zikretmiştir (Buhârî, Libâs, 63, 64; İstizân, 51; Müslim, Tahâre, 49; Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 178).
İslam âlimlerinin çoğunluğu, sünnet olmanın vacip olduğunu söylerken Hanefiler bunun yasal bir mazeret olmadıkça terk edilmemesi gereken bir sünnet-i müekkede olduğunu vurgulamışlardır.
Bu prestijle daha sonradan Müslüman olan ya da küçükken sünnet olamamış bir kimsenin sünnet olması gereklidir. Lakin sünnet olmak İslam’ın şiarı olmakla birlikte, İslam’a girmek için bir ön koşul değildir. Bu sebeple geç yaşta sünnet olmak şahsa bedensel ve ruhsal açıdan kasvet verecekse ya da sıhhat açısından sakıncalar doğuracaksa kişi sünnet olmayabilir (Serahsî, Mebsût, X, 156; Mâverdî, el-Hâvi’l-Kebîr, XIII, 430-432; Karâfî, ez-Zahîre, XIII, 280; İbn Kudâme, Muğnî, I, 115; İbn Âbidîn, Reddu’l-Muhtâr, VI, 751).”