Barcali
Active member
- Katılım
- 14 Şub 2021
- Mesajlar
- 1,145
- Puanları
- 38
Uzay seyahati bilimsel olarak DNA mutasyonuna niye olabilir mi? Mount Sinai Sıhhat Sistemi Icahn Tıp Fakültesinde yürütülen ve çeşidinin birinci örneği olan çalışma, birtakım risklere ve mutasyonlara parmak basıyor. Kelam konusu mutasyonlar ise muhtemelen uzay seyahatiyle irtibatlı.
Popular Science Türkiye’de yayımlanan bir yazıda bilim insanlarından oluşan bir araştırma ekibi, ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesinde (NASA) çalışan ve 1998 ile 2001 yılları içinde uzay mekiği bakılırsavleri yürüten astronotlardan kan örnekleri topladı. Araştırmacılar incelenen 14 astronotun tamamının kan oluşum sisteminde (hematopoetik kök hücreler), somatik mutasyonlar olarak da bilinen DNA mutasyonları tespit etti.
Bulgular uzay seyahatinin mutasyonların hatalısı olduğu açıklanabilir
Nature Communications Biology bülteninin Ağustos sayısında yayımlanan bulgular, uzay seyahatinin kelam konusu mutasyonlarla ilişkilendirilebileceğini göstererek astronotların meslek hayatları boyunca devam eden kan taramasının ve emeklilikleri esnasında sıhhat durumlarının takip edilmesinin değerini vurguluyor.
Somatik mutasyonlar, bir insan hamile kaldıktan daha sonra sperm yahut yumurta hücrelerinin haricinde gerçekleşiyor. ötürüsıyla jenerasyona aktarılmıyor. Bu çalışmada belirlenen mutasyonlar, klonal hematopoez (CH) ismi verilen bir süreç olan ve tek bir klondan elde edilen kan hücrelerinin çok temsiliyle nitelendiriliyor.
Bu üzere mutasyonlar, morötesi radyasyon yahut belli kimyasallara maruz kalmak üzere çevresel etmenlerden kaynaklanıyor ve kanser kemoterapisi ya da radyoterapisinin bir kararı olabiliyor. CH ile ilişkilendirilen birtakım işaretler yahut belirtiler bulunuyor. Birçok hasta, diğer hastalıklar için yapılan genetik kan analizlerinden daha sonra belirleniyor. CH kesinlikle bir hastalığı göstermese de, kalp damar hastalığı ve kan kanseri tehlikesinin artmasıyla ilişkilendiriliyor.
Çalışmanın baş müellifi ve Icahn – Mount Sinai Sıhhat Sistemi Kalp Damar Hastalıkları Araştırma Enstitüsünde tıp profesörü olan David Goukassian şöyleki aktarıyor: “Astronotlar, en değerlisi de uzay ışınımu olmak üzere bir hayli etmenin somatik mutasyonlarla sonuçlanabileceği olağanüstü bir ortamda çalışıyor. Bu durum, kelam konusu mutasyonların klonal hematopoetize dönüşme tehlikesi olduğu manasına geliyor. Uzaya yapılan ticari uçuşlara ve uzayın derinliklerine yapılan keşif uçuşlarına olan ilginin arttığı ve Mars seyahati üzere yenidenlı ya da uzun periyodik uzay keşif vazifeleriyle alakalı olan çeşitli ziyanlı ögelere maruz kalmanın sıhhat üzerinde oluşturabileceği mümkün tehlikeleri düşündüğümüzde, 14 astronottan oluşan bu örnek kümesinde somatik mutasyonları geriye dönük incelemeye karar verdik.”
Popular Science Türkiye’de yayımlanan bir yazıda bilim insanlarından oluşan bir araştırma ekibi, ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesinde (NASA) çalışan ve 1998 ile 2001 yılları içinde uzay mekiği bakılırsavleri yürüten astronotlardan kan örnekleri topladı. Araştırmacılar incelenen 14 astronotun tamamının kan oluşum sisteminde (hematopoetik kök hücreler), somatik mutasyonlar olarak da bilinen DNA mutasyonları tespit etti.
Bulgular uzay seyahatinin mutasyonların hatalısı olduğu açıklanabilir
Nature Communications Biology bülteninin Ağustos sayısında yayımlanan bulgular, uzay seyahatinin kelam konusu mutasyonlarla ilişkilendirilebileceğini göstererek astronotların meslek hayatları boyunca devam eden kan taramasının ve emeklilikleri esnasında sıhhat durumlarının takip edilmesinin değerini vurguluyor.
Somatik mutasyonlar, bir insan hamile kaldıktan daha sonra sperm yahut yumurta hücrelerinin haricinde gerçekleşiyor. ötürüsıyla jenerasyona aktarılmıyor. Bu çalışmada belirlenen mutasyonlar, klonal hematopoez (CH) ismi verilen bir süreç olan ve tek bir klondan elde edilen kan hücrelerinin çok temsiliyle nitelendiriliyor.
Bu üzere mutasyonlar, morötesi radyasyon yahut belli kimyasallara maruz kalmak üzere çevresel etmenlerden kaynaklanıyor ve kanser kemoterapisi ya da radyoterapisinin bir kararı olabiliyor. CH ile ilişkilendirilen birtakım işaretler yahut belirtiler bulunuyor. Birçok hasta, diğer hastalıklar için yapılan genetik kan analizlerinden daha sonra belirleniyor. CH kesinlikle bir hastalığı göstermese de, kalp damar hastalığı ve kan kanseri tehlikesinin artmasıyla ilişkilendiriliyor.
Çalışmanın baş müellifi ve Icahn – Mount Sinai Sıhhat Sistemi Kalp Damar Hastalıkları Araştırma Enstitüsünde tıp profesörü olan David Goukassian şöyleki aktarıyor: “Astronotlar, en değerlisi de uzay ışınımu olmak üzere bir hayli etmenin somatik mutasyonlarla sonuçlanabileceği olağanüstü bir ortamda çalışıyor. Bu durum, kelam konusu mutasyonların klonal hematopoetize dönüşme tehlikesi olduğu manasına geliyor. Uzaya yapılan ticari uçuşlara ve uzayın derinliklerine yapılan keşif uçuşlarına olan ilginin arttığı ve Mars seyahati üzere yenidenlı ya da uzun periyodik uzay keşif vazifeleriyle alakalı olan çeşitli ziyanlı ögelere maruz kalmanın sıhhat üzerinde oluşturabileceği mümkün tehlikeleri düşündüğümüzde, 14 astronottan oluşan bu örnek kümesinde somatik mutasyonları geriye dönük incelemeye karar verdik.”