Barcali
Active member
- Katılım
- 14 Şub 2021
- Mesajlar
- 1,145
- Puanları
- 38
Uzayda 204 gün geçirdi: Tecrübelerini İstanbul’da anlattı HUPALUPAEXPO tarafınca Metropol İstanbul ortasında 2.3 m2 büyüklüğünde alana kurulan NASA Uzay Standı, Astronot André Kuipers’i ağırladı. Avrupa Uzay Ajansı (ESA) astronotum Kuipers, NASA Uzay Sergisi’nde memleketler arası beşerli uzay uçuşunun perde gerisine dair tecrübelerini paylaştı, uzaydan dünyanın sürdürülebilirliğine bakışı anlattı.
André Kuipers “NASA Uzay Standı ile Türkiye’deki uzay meraklıları ile bir ortaya gelebildiğim için nitekim hayli memnunum. Bu sergiden epeyce etkilendim, hayalleri geliştiren bir stant. Toplum ile bir ortaya gelmek, onlara uzay ve uzay seyahatleri hakkında bilgi vermek astronot olarak değerli bir nazaranvimizdir. Binlerce bireyden oluşan büyük bir grubun kesimi olan astronotlar hem de yerdeki insanların elleri ve gözleridir. Astronotlar, bir uzay aracının pilotları, uzay istasyonunun bakım mühendisleri, dünyadaki profesörlere yardımcı olan laboratuvar çalışanları, birinci yardım vazifelileri, itfaiyeciler ve basın bakılırsavlileri olarak eğitilirler” dedi.
André Kuipers, beşerli ya da insansız uzaya yapılan seyahatlerin sıklaşacağını, bilimsel çalışmalar, Ay’ın doğal kaynaklarının gelecekteki madencilik faaliyetlerinde kullanılması ve Mars’a yapılan seyahatlere hazırlanmak için 2030’dan evvel insanların Ay’a yeniden gideceğini söylemiş oldu.
Sunumunda İstanbul, Ankara ve Antalya’nın uzaydan çekilen fotoğraflarını gösteren André Kuipers, şunları söylemiş oldu:
“Uzaydan Dünya’nın imgesi sözün tam manasıyla bu dünyada yaşanamayacak bir tecrübe. Dünya’yı, başka gezegenleri, bir kuyruklu yıldızı ve yıldızlarla dolu gökyüzünü uzaydan görmek, epeyce daha büyük bir şeyin modülü olduğumuzu anlamamı sağladı. Bana kozmik bir his verdi. Yüksüz ortamda süzülmek, uzayda olmanın eğlenceli yanlarından biri, suda yüzen bir balık hissi veriyor.”
Asıl mesleği doktorluk olan Hollandalı André Kuipers, 2004’te Delta bakılırsavi sırasında 11 gün, PromISSe nazaranvinde 193 gün olmak üzere toplamda 204 günü uzayda geçirerek Avrupa tarihinin en uzun uzay uçuşunu gerçekleştirmişti. NASA’nın 50 yıllık uzay çalışmalarını ve tecrübelerini yansıttığı NASA Uzay Standı, bünyesinde yer alan gerçek boyutlu ve tarihi kıymete sahip koleksiyon yapıtları, interaktif teknolojilerle zenginleştirilmiş VR alanları ile uzayı deneyimleme imkanı sunarken, ziyaretçilerini kainatın gizemine ışık tutan bir seyahate çıkarıyor. Ziyaretçilerin dokunabileceği gerçek Ay Taşı’nın da bulunduğu stantta, uzay roketlerinin kopyaları ve tam boyutlu uzay aracı modelleri, Saturn V roketinin 10 metre uzunluğundaki modeli, uzaya giden astronotlar tarafınca şahsen giyilen kıyafetler, astronot menüleri ve nazaranvlerde kullanılan ekipmanlar ile Apollo kapsülü, Sputnik 1 uydusunun ve Milletlerarası Uzay İstasyonu’nun (ISS) modelleri en hayli ilgi çeken kesimler içinde yer alıyor.
Stantta, Elon Musk’ın sahibi olduğu Space X tarafınca geliştirilen Starship’in prototip modeli de bulunuyor. Rehberli tipler ile VR ve simülasyon teknolojileriyle ziyaretçilerin uzay maceralarına interaktif biçimde dahil bulunmasına imkan sağlayan NASA Uzay Standı, atölye çalışmalarıyla da her yaştan meraklısına heyecan ve cümbüş dolu bir uzay tecrübesi vadediyor.
André Kuipers “NASA Uzay Standı ile Türkiye’deki uzay meraklıları ile bir ortaya gelebildiğim için nitekim hayli memnunum. Bu sergiden epeyce etkilendim, hayalleri geliştiren bir stant. Toplum ile bir ortaya gelmek, onlara uzay ve uzay seyahatleri hakkında bilgi vermek astronot olarak değerli bir nazaranvimizdir. Binlerce bireyden oluşan büyük bir grubun kesimi olan astronotlar hem de yerdeki insanların elleri ve gözleridir. Astronotlar, bir uzay aracının pilotları, uzay istasyonunun bakım mühendisleri, dünyadaki profesörlere yardımcı olan laboratuvar çalışanları, birinci yardım vazifelileri, itfaiyeciler ve basın bakılırsavlileri olarak eğitilirler” dedi.
André Kuipers, beşerli ya da insansız uzaya yapılan seyahatlerin sıklaşacağını, bilimsel çalışmalar, Ay’ın doğal kaynaklarının gelecekteki madencilik faaliyetlerinde kullanılması ve Mars’a yapılan seyahatlere hazırlanmak için 2030’dan evvel insanların Ay’a yeniden gideceğini söylemiş oldu.
Sunumunda İstanbul, Ankara ve Antalya’nın uzaydan çekilen fotoğraflarını gösteren André Kuipers, şunları söylemiş oldu:
“Uzaydan Dünya’nın imgesi sözün tam manasıyla bu dünyada yaşanamayacak bir tecrübe. Dünya’yı, başka gezegenleri, bir kuyruklu yıldızı ve yıldızlarla dolu gökyüzünü uzaydan görmek, epeyce daha büyük bir şeyin modülü olduğumuzu anlamamı sağladı. Bana kozmik bir his verdi. Yüksüz ortamda süzülmek, uzayda olmanın eğlenceli yanlarından biri, suda yüzen bir balık hissi veriyor.”
Asıl mesleği doktorluk olan Hollandalı André Kuipers, 2004’te Delta bakılırsavi sırasında 11 gün, PromISSe nazaranvinde 193 gün olmak üzere toplamda 204 günü uzayda geçirerek Avrupa tarihinin en uzun uzay uçuşunu gerçekleştirmişti. NASA’nın 50 yıllık uzay çalışmalarını ve tecrübelerini yansıttığı NASA Uzay Standı, bünyesinde yer alan gerçek boyutlu ve tarihi kıymete sahip koleksiyon yapıtları, interaktif teknolojilerle zenginleştirilmiş VR alanları ile uzayı deneyimleme imkanı sunarken, ziyaretçilerini kainatın gizemine ışık tutan bir seyahate çıkarıyor. Ziyaretçilerin dokunabileceği gerçek Ay Taşı’nın da bulunduğu stantta, uzay roketlerinin kopyaları ve tam boyutlu uzay aracı modelleri, Saturn V roketinin 10 metre uzunluğundaki modeli, uzaya giden astronotlar tarafınca şahsen giyilen kıyafetler, astronot menüleri ve nazaranvlerde kullanılan ekipmanlar ile Apollo kapsülü, Sputnik 1 uydusunun ve Milletlerarası Uzay İstasyonu’nun (ISS) modelleri en hayli ilgi çeken kesimler içinde yer alıyor.
Stantta, Elon Musk’ın sahibi olduğu Space X tarafınca geliştirilen Starship’in prototip modeli de bulunuyor. Rehberli tipler ile VR ve simülasyon teknolojileriyle ziyaretçilerin uzay maceralarına interaktif biçimde dahil bulunmasına imkan sağlayan NASA Uzay Standı, atölye çalışmalarıyla da her yaştan meraklısına heyecan ve cümbüş dolu bir uzay tecrübesi vadediyor.