- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
Uzmanından kuvvetli bağışıklık teklifleri Virüs, bakteri, mantar ve parazit üzere mikroorganizmalarla, tıpkı vakitte tümör hücreleri ile savaşarak bedenin korunmasına katkı sağlayan bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için İmmunoloji ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Ömer Akçal, tavsiyelerde bulundu.
Sağlıklı ve istikrarlı beslenmenin tüm doku ve organlar için olduğu kadar bağışıklık sistemi için de ehemmiyetine değinen Akçal, “Bağışıklık sistemini destekleyen en değerli besin elbet anne sütüdür. Bilhassa hayatın birinci yılında bağışıklığı çabucak hemen olgunlaşmamış, antikor üretimi zayıf olan bebeklere bu eksik olan bağışıklık elemanları anne sütü ile temin edilir. Anne sütü hem canlı bağışıklık hücreleri, bağışıklık antikorları tıpkı vakitte immün modülatör (bağışıklık düzenleyici) moleküller ihtiva eder. Anne sütü haricinde, birtakım besin bileşenleri ise bağışıklık sistemimiz ile direkt olarak etkileşime girebilmektedir ve “İmmünonütriyentler” olarak isimlendirilmektedir” dedi.
YULAF EN ÂLÂ BATA-GLUKAN KAYNAĞI
Bağışıklık sistemini destekleyen beta-glukanın en âlâ kaynağının yulaf olduğuna vurgu yapan Akçal, “Karbonhidrat bileşenlerinden beta-glukan bakteri ve mantarlara karşı bağışıklık hücrelerimizi aktive eder. Tam tahıllı besinler, enginar, patates beta glukan içeren kaynaklar içindedır” sözlerini kullandı.
BALIK VE CEVİZ TÜKETİMİ DEĞERLİ
Omega 3’ün de bağışıklık sisteminde değerli rol oynadığına değinen Akçal, “Yağlardan omega-3’ün, immün sistem ortasında düzenleyici bir rolü vardır. Bu niçinle ayda 3-4 kere olacak biçimde nizamlı balık tüketimine ihtimam gösterilmelidir. Başka bir kuvvetli omega-3 kaynağı cevizdir” dedi.
D VİTAMİNİ ALIN
Vitaminlerden immün sistemi için tesiri âlâ kanıtlanmış vitaminin D vitamini olduğuna dikkat çeken Akçal, “Biroldukça bilimsel çalışmada bağışıklık sistemi için kuvvetli bir bileşen olduğu gösterilmiştir. D vitamini için açık alanda güneşlenmekle birlikte, besinlerden yumurta, inek yahut soya sütü, mantardan bedenimize temin edebiliriz” diye konuştu.
ÇİNKO BAĞIŞIKLIK İÇİN EN DEĞERLİ MİNERAL
Çinkonun bağışıklık sistemi için en kıymetli minerallerden olduğuna vurgu yapan Akçal, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Hücre yenilenmesinde rol oynar, bununla birlikte Hür radikallerin bedene hasar vermesini pürüzler. Kuru baklagiller, susam, fındık, fıstık, badem, ceviz, çinko bakımından zengindir. Bağırsak florasında bulunan yararlı bakteriler, bağışıklık hücrelerimiz üzere immün sistemimizin bir kesimi olarak bakılırsav yapmaktadır. Bu niçinle barsak floramızı desteklemek, bağışıklık sistemimizin güçlenmesine katkı sağlayacaktır. çoğunlukla tükettiğimiz besinlerden örnek verecek olursak, doğal bir probiyotik olan yoğurt, bir daha doğal prebiyotik olan soğan ve sarımsak bu flora elemanlarını zenginleştirmektedir.”
AĞIR ŞEKER TÜKETİMİNE DİKKAT
Ağır şeker tüketimi ve gereksiz yere sık kullanılan antibiyotiklerin bağırsak florasını bozduğunu lisana getiren Akçal, bağışıklığı düşüren besinlere ait şu ihtarlarda bulundu:
“Katkı hususu içeren, paketli mamüllerin içerisindeki besinlerden uzak durulması gerekmektedir. Kâfi ölçüde su birebir vakitte taze meyve ve zerzevat tüketimine dikkat edilmelidir. Yetersiz beslenme üzere obezitenin de bağışıklık üzerine olumsuz tesirleri biroldukca bilimsel çalışmada ispatlanmıştır. Günümüzde dijital aygıtlarla ilgilenen, bütün gün hareketsiz, fizikî aktiviteden mahrum bir hayat formu ile yetişen çocuklar için ailelerin kesinlikle bilgilendirilmesi gerekmektedir. Zira sistemli yapılan spor ve antrenmanlar, açık alanda yapılan yürüyüşler, oksijen alımı hem bedenimizde bağışıklık sistemini etkileyen bir kadro mediyatörlerin üretimini arttırmaktadır.”
GERİLİM VE UYKUSUZLUKTAN UZAK DURUN
Akçal, “Stres, uykusuzluk, beslenme yetersizliğinin bağışıklık sistemini zayıflatan değerli etkenler olduğu bilinmektedir. Bilhassa gerilim altındayken salgılanan hormonlar bağışıklık hücrelerimizin çoğalmasını engellemektedir. Kâfi bir uykunun sağlanamadığı vakitte birebir durum geçerlidir. Uyku esnasında üretilen birtakım moleküller uygun ölçüde üretilemeyecektir. Günde 5 saatten az uyku bağışıklık sistemimiz üzerinde olumsuz tesir yaratabilir. Unutulmamalıdır ki, çocukların günde 8-10 saatlik uykuya ihtiyacı vardır” diye konuştu.
Sağlıklı ve istikrarlı beslenmenin tüm doku ve organlar için olduğu kadar bağışıklık sistemi için de ehemmiyetine değinen Akçal, “Bağışıklık sistemini destekleyen en değerli besin elbet anne sütüdür. Bilhassa hayatın birinci yılında bağışıklığı çabucak hemen olgunlaşmamış, antikor üretimi zayıf olan bebeklere bu eksik olan bağışıklık elemanları anne sütü ile temin edilir. Anne sütü hem canlı bağışıklık hücreleri, bağışıklık antikorları tıpkı vakitte immün modülatör (bağışıklık düzenleyici) moleküller ihtiva eder. Anne sütü haricinde, birtakım besin bileşenleri ise bağışıklık sistemimiz ile direkt olarak etkileşime girebilmektedir ve “İmmünonütriyentler” olarak isimlendirilmektedir” dedi.
YULAF EN ÂLÂ BATA-GLUKAN KAYNAĞI
Bağışıklık sistemini destekleyen beta-glukanın en âlâ kaynağının yulaf olduğuna vurgu yapan Akçal, “Karbonhidrat bileşenlerinden beta-glukan bakteri ve mantarlara karşı bağışıklık hücrelerimizi aktive eder. Tam tahıllı besinler, enginar, patates beta glukan içeren kaynaklar içindedır” sözlerini kullandı.
BALIK VE CEVİZ TÜKETİMİ DEĞERLİ
Omega 3’ün de bağışıklık sisteminde değerli rol oynadığına değinen Akçal, “Yağlardan omega-3’ün, immün sistem ortasında düzenleyici bir rolü vardır. Bu niçinle ayda 3-4 kere olacak biçimde nizamlı balık tüketimine ihtimam gösterilmelidir. Başka bir kuvvetli omega-3 kaynağı cevizdir” dedi.
D VİTAMİNİ ALIN
Vitaminlerden immün sistemi için tesiri âlâ kanıtlanmış vitaminin D vitamini olduğuna dikkat çeken Akçal, “Biroldukça bilimsel çalışmada bağışıklık sistemi için kuvvetli bir bileşen olduğu gösterilmiştir. D vitamini için açık alanda güneşlenmekle birlikte, besinlerden yumurta, inek yahut soya sütü, mantardan bedenimize temin edebiliriz” diye konuştu.
ÇİNKO BAĞIŞIKLIK İÇİN EN DEĞERLİ MİNERAL
Çinkonun bağışıklık sistemi için en kıymetli minerallerden olduğuna vurgu yapan Akçal, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Hücre yenilenmesinde rol oynar, bununla birlikte Hür radikallerin bedene hasar vermesini pürüzler. Kuru baklagiller, susam, fındık, fıstık, badem, ceviz, çinko bakımından zengindir. Bağırsak florasında bulunan yararlı bakteriler, bağışıklık hücrelerimiz üzere immün sistemimizin bir kesimi olarak bakılırsav yapmaktadır. Bu niçinle barsak floramızı desteklemek, bağışıklık sistemimizin güçlenmesine katkı sağlayacaktır. çoğunlukla tükettiğimiz besinlerden örnek verecek olursak, doğal bir probiyotik olan yoğurt, bir daha doğal prebiyotik olan soğan ve sarımsak bu flora elemanlarını zenginleştirmektedir.”
AĞIR ŞEKER TÜKETİMİNE DİKKAT
Ağır şeker tüketimi ve gereksiz yere sık kullanılan antibiyotiklerin bağırsak florasını bozduğunu lisana getiren Akçal, bağışıklığı düşüren besinlere ait şu ihtarlarda bulundu:
“Katkı hususu içeren, paketli mamüllerin içerisindeki besinlerden uzak durulması gerekmektedir. Kâfi ölçüde su birebir vakitte taze meyve ve zerzevat tüketimine dikkat edilmelidir. Yetersiz beslenme üzere obezitenin de bağışıklık üzerine olumsuz tesirleri biroldukca bilimsel çalışmada ispatlanmıştır. Günümüzde dijital aygıtlarla ilgilenen, bütün gün hareketsiz, fizikî aktiviteden mahrum bir hayat formu ile yetişen çocuklar için ailelerin kesinlikle bilgilendirilmesi gerekmektedir. Zira sistemli yapılan spor ve antrenmanlar, açık alanda yapılan yürüyüşler, oksijen alımı hem bedenimizde bağışıklık sistemini etkileyen bir kadro mediyatörlerin üretimini arttırmaktadır.”
GERİLİM VE UYKUSUZLUKTAN UZAK DURUN
Akçal, “Stres, uykusuzluk, beslenme yetersizliğinin bağışıklık sistemini zayıflatan değerli etkenler olduğu bilinmektedir. Bilhassa gerilim altındayken salgılanan hormonlar bağışıklık hücrelerimizin çoğalmasını engellemektedir. Kâfi bir uykunun sağlanamadığı vakitte birebir durum geçerlidir. Uyku esnasında üretilen birtakım moleküller uygun ölçüde üretilemeyecektir. Günde 5 saatten az uyku bağışıklık sistemimiz üzerinde olumsuz tesir yaratabilir. Unutulmamalıdır ki, çocukların günde 8-10 saatlik uykuya ihtiyacı vardır” diye konuştu.