Barcali
Active member
- Katılım
- 14 Şub 2021
- Mesajlar
- 1,145
- Puanları
- 38
Van Gölü’nde 30-40 metre uzunluğunda mikrobiyalitler görüntülendi Dünyanın en büyük sodalı gölü, 3 bin 712 kilometrekarelik yüzey alanıyla da Türkiye’nin en büyük gölü olma özelliği taşıyan Van Gölü’nde her geçen gün bilim insanlarını heyecanlandıran ve yeni araştırmalara sevk eden keşifler yapılıyor.
bir süre evvel 18 metre civarında ve 50 bin yaşında olduğu varsayım edilen dünyanın en büyük mikrobiyalitinin tespit edildiği Van Gölü’nde yeni bir rekora ve keşfe de imza atıldı. Adilcevaz Kültür, Sanat ve Turizm Derneği Lideri Cumali Birol’un araştırmaları yardımıyla keşfedilen mikrobiyalitler, belgeselci Ali Ethem Keskin tarafınca görüntülendi. Birol, 6 metre derinliğinde tespit edilen mikrobiyalitlerin uzunluklarının yaklaşık 30-40 metre uzunluğunda olduğunu söylemiş oldu.
Bitlis’in Adilcevaz ilçesi kıyılarında görüntülenen mikrobiyalitlerle ilgili açıklama yapan Van 100. Yıl Üniversitesi Su Eserleri Fakültesi Öğretim üyesi Dr. Mustafa Akkuş, dünyanın en büyük mikrobiyalitlerinin Van Gölü’nde olduğunu söylemiş oldu.
Dr. Öğrnetim üyesi Akkuş, “Van Gölü 3 bin 712 kilometrekarelik yüz ölçümü ile Marmara Denizi’nin 3’te 1’i büyüklüğünde devasa bir ekosistem. Kapalı bir göl olması ve ekstrem su kalitesi ile birlikte dünyanın tahminen de en eşsiz ekosistemlerinin başında gelmektedir. Göldeki ph düzeyi 9,8 civarlarında. Yani göl suyu alkalik karakterde. Göl tabanından çıkan tatlı sularla birleşen alkalik karakterdeki su çökermeyi oluşturuyor. Burada siyona bakteriler faaliyete geçiyor ve sonuçta dünyanın en büyük mikrobiyalitleri meydana geliyor. Yani yerin altında 30-40 metre uzunluğunda ağaç üzere yapılar düşünün dünyanın en büyük mikrobiyalitleri Van Gölü’nde. Van Gölü dalış severler açısından bulunmaz en bakir alanlardan birisini oluşturuyor ve dalış severlerin farklı yapılar görmek istedikleri seçkin ekosistemlerin başında geliyor. Uzun yıllardır Van Gölü’nün bu hoşluklarını ortaya çıkarmak için dalış grubumuzla birlikte dalışlar gerçekleştirmekteyiz. İşte şu anda bulunduğumuz Adilcevaz’ın çabucak kıyısındaki devasa mikrobiyalit alanda açığa çıkmayı bekleyen gizemli alanlardan birisi. Sizinle paylaşacağımız imajlarda nazaranceğiniz üzere suyun altında inanılmaz bir hoşluk var. Bu hoşluğu görmek için ülkemizdeki dalış severleri Van Gölüne bekliyoruz” dedi.
“BURADAKİ MİKROBİYALİTLER ÇOK FARKLI”
Televizyon ve mecmua için belgesel çekimleri yapan Ali Ethem Keskin ise, mikrobiyalitlerin fazlaca farklı olduğunu tabir etti. Keskin,“Diğer biroldukca bölgelerde dalışlarda yaptım. Ancak burası kadar hoş değil. Buradaki mikrobiyalitler epey farklı güya uzayda bir gezegende üzeresiniz hissini veriyor. Onun için epey hoş imajlar aldık. İnşallah ileride bilhassa su altı fotoğrafı yahut su altında sinema çekmek isteyen, hobi yapan bireyler için epey hoş bir yer olacak burası. İnşallah turizm ortasında hoş bir katkı sağlayacaktır diye düşünüyorum. 1 metreden başlayarak 6 metre derinliğe kadar gittik. 8 metreye kadar devam ediyor sıra sıra halinde. Bir sıra mikrobiyalitten daha sonra ardında kumluk bir bölge var ve devamında kademe kademe gidiyor. Tabandan gelen tatlı suyun ortasındaki kirecin gölün ortasında bulunan soda ile birleşmesiyle oluşan ötürüsıyla tatlı suların bulunduğu yerlerde oluyor. Taban çok berraktı” diye konuştu.
“YENİ MİKROBİYALİTLER TESPİT ETTİK”
bir süre evvel 18 metre civarında ve 50 bin yaşında olduğu varsayım edilen dünyanın en büyük mikrobiyalitinin tespit edildiği Van Gölü’nde yeni bir rekora ve keşfe de imza atıldı. Adilcevaz Kültür, Sanat ve Turizm Derneği Lideri Cumali Birol’un araştırmaları yardımıyla keşfedilen mikrobiyalitler, belgeselci Ali Ethem Keskin tarafınca görüntülendi. Birol, 6 metre derinliğinde tespit edilen mikrobiyalitlerin uzunluklarının yaklaşık 30-40 metre uzunluğunda olduğunu söylemiş oldu.
Bitlis’in Adilcevaz ilçesi kıyılarında görüntülenen mikrobiyalitlerle ilgili açıklama yapan Van 100. Yıl Üniversitesi Su Eserleri Fakültesi Öğretim üyesi Dr. Mustafa Akkuş, dünyanın en büyük mikrobiyalitlerinin Van Gölü’nde olduğunu söylemiş oldu.
Dr. Öğrnetim üyesi Akkuş, “Van Gölü 3 bin 712 kilometrekarelik yüz ölçümü ile Marmara Denizi’nin 3’te 1’i büyüklüğünde devasa bir ekosistem. Kapalı bir göl olması ve ekstrem su kalitesi ile birlikte dünyanın tahminen de en eşsiz ekosistemlerinin başında gelmektedir. Göldeki ph düzeyi 9,8 civarlarında. Yani göl suyu alkalik karakterde. Göl tabanından çıkan tatlı sularla birleşen alkalik karakterdeki su çökermeyi oluşturuyor. Burada siyona bakteriler faaliyete geçiyor ve sonuçta dünyanın en büyük mikrobiyalitleri meydana geliyor. Yani yerin altında 30-40 metre uzunluğunda ağaç üzere yapılar düşünün dünyanın en büyük mikrobiyalitleri Van Gölü’nde. Van Gölü dalış severler açısından bulunmaz en bakir alanlardan birisini oluşturuyor ve dalış severlerin farklı yapılar görmek istedikleri seçkin ekosistemlerin başında geliyor. Uzun yıllardır Van Gölü’nün bu hoşluklarını ortaya çıkarmak için dalış grubumuzla birlikte dalışlar gerçekleştirmekteyiz. İşte şu anda bulunduğumuz Adilcevaz’ın çabucak kıyısındaki devasa mikrobiyalit alanda açığa çıkmayı bekleyen gizemli alanlardan birisi. Sizinle paylaşacağımız imajlarda nazaranceğiniz üzere suyun altında inanılmaz bir hoşluk var. Bu hoşluğu görmek için ülkemizdeki dalış severleri Van Gölüne bekliyoruz” dedi.
“BURADAKİ MİKROBİYALİTLER ÇOK FARKLI”
Televizyon ve mecmua için belgesel çekimleri yapan Ali Ethem Keskin ise, mikrobiyalitlerin fazlaca farklı olduğunu tabir etti. Keskin,“Diğer biroldukca bölgelerde dalışlarda yaptım. Ancak burası kadar hoş değil. Buradaki mikrobiyalitler epey farklı güya uzayda bir gezegende üzeresiniz hissini veriyor. Onun için epey hoş imajlar aldık. İnşallah ileride bilhassa su altı fotoğrafı yahut su altında sinema çekmek isteyen, hobi yapan bireyler için epey hoş bir yer olacak burası. İnşallah turizm ortasında hoş bir katkı sağlayacaktır diye düşünüyorum. 1 metreden başlayarak 6 metre derinliğe kadar gittik. 8 metreye kadar devam ediyor sıra sıra halinde. Bir sıra mikrobiyalitten daha sonra ardında kumluk bir bölge var ve devamında kademe kademe gidiyor. Tabandan gelen tatlı suyun ortasındaki kirecin gölün ortasında bulunan soda ile birleşmesiyle oluşan ötürüsıyla tatlı suların bulunduğu yerlerde oluyor. Taban çok berraktı” diye konuştu.
“YENİ MİKROBİYALİTLER TESPİT ETTİK”