- Katılım
- 25 Eyl 2020
- Mesajlar
- 2,594
- Puanları
- 38
Yeneroğlu TBMM’de Bütçe Görüşmelerinde Konuştu: ‘Verdiğimiz uğraş haysiyet mücadelesidir’
DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, 2022 Yılı Bütçe Kanun Teklifine ait Meclis Genel Kurulu’nda konuştu. Yeneroğlu şu tabirleri kullandı:
‘Güç sarhoşluğunun sonu geldi’
“Şu anda verdiğimiz uğraş haysiyet uğraşıdır. İktidar ülkeyi koyu karanlığa boğmuş olsa da bizler aydınlık günlerin ümidiyle tüm gücümüzle çalışacağız. Tek gayemiz vatandaşlarımızın insan onuruna yaraşır bir hayat sürmesidir. Adaletsizliklerin son bulmasının gayretini veriyoruz. İnsan onurunu müdafaayı ve yüceltmeyi varlık niçini olarak kabul eden özgürlükçü bir devlet anlayışını tesis edene kadar bu gayretimizi sürdürmeliyiz. Güç sarhoşluğunun sonu geldi. Bu iktidara artık kelam söylemenin bir manası kalmadı. Sıkıntımız ve tek gündemimiz keyifli yarınları inşa etmektir.”
‘İktidar yetkisiz ve sınırsız güç kullanmaktadır’
“Bugün bırakın anayasal bir devlet olmayı, anayasalı bir devlet olma argümanının dahi can çekiştiği bir ülkeyiz. İktidar kuvvetler ayrılığını reddetmekte, Cumhurbaşkanı Anayasa’ya karşıt olarak tüm gücü elinde toplamış, ‘Devlet benim’ anlayışı ile hem yürütme hem yasama tıpkı vakitte yargı pozisyonunda. Anayasal bir devlette, devlet gücü hukukla sonludur. Bizde ise iktidar, Anayasayı ayak bağı olarak görmekte, yetkisiz ve sınırsız güç kullanmaktadır.”
‘Hukuk devletinden uzaklaştıkça fakirleşiyoruz’
“Devleti, taahhütlerini yerine getirmeye zorlayan en temel aygıt bağımsız yargıdır. Bizde iktidar, yargıyı şahsen kendisine bağlamıştır. Herkesi tehdit eden, baskıcı otoriter bir anlayış ile şahısların ceza yaptırımları aracılığıyla ezildiği, kurumların itibarsızlaştırıldığı, yargı kararlarının uygulanmadığı bir devirden geçiyoruz. Demokratik hukuk devletinden uzaklaştıkça, millet olarak yoksullaşıyoruz.”
‘Sizin isminize kahroluyorum’
Konuşması sırasında AK Parti kümesinden kendisine laf atan milletvekillerine dönen Yeneroğlu, “Sizin isminize ben de kahroluyorum” dedi. Yeneroğlu kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
‘Üçüncü dünya ülkeleriyle tıpkı kategorideyiz’
“Dünya Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde 128 ülke içinde 117. sıraya geriledik. Memleketler arası demokrasi endekslerinde en gerilere düştük; Benin, Gambia ve Haiti üzere üçüncü dünya ülkeleriyle birebir kategorideyiz. Anayasa Mahkemesi’nin istatistiklerine göre, 2012-2021 yılları içinde temelden incelenen ferdi müracaatların 94,8’i hakkında ihlal sonucu verilmiştir. Bu bile bize, ben dahil hepimize utanç vesilesi olarak kâfi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 2020 yılı istatistiklerinde Türkiye 47 ülke içinde hak ihlallerinde ikinci sıradadır. Geçtiğimiz hafta Avrupa Kurulu Bakanlar Komitesi, Anayasamızın gereği olan AİHM’in kararlarının uygulanmasını iktidarın engellemesi niçiniyle başlatmış olduğu ihlal prosedürü ile hukuksuzluk karnemize bir utanç daha eklemiş olduk.”
‘AYM, iktidar ve ortağı tarafınca taciz edilmektedir’
“Hak ve özgürlüklerin bekçisi olan Anayasa Mahkemesi iktidar ve ortağı tarafınca daima taciz edilmektedir. Kararları reddedilen Mahkeme’nin kapatılması ya da yetkilerinin kısıtlanması tehditleri artık olağanlaşmıştır. İktidar ortağı hukuk devleti anlayışından o kadar kopmuş ki Anayasa Mahkemesi’nin kapatılmasını terörle uğraşın gereği olarak tanımlıyor. Anayasa Mahkemesi’nin Lider ve üyelerini itham ve tehdit edebilen ve “Kuşkulu ve hatalıların bacaklarını kırın, hatası bana atın” diyen bir İçişleri Bakanı, AİHM sonucu belirtildiğında “Karşı atağımızı yaparız” diyen ve kendi vatandaşını 4 yıldan fazla cezaevinde yokluğa mahkûm eden bir Cumhurbaşkanı. Hakikaten kahredici bir durum. Adalet hislerini geçtim, merhamet hislerinden da bu kadar kopulmamalıydı.”
Yeneroğlu, ayrıyeten Meclis Genel Kurulu’nda Yahya Efendi’nin Yasal Sultan Süleyman’a yazdığı şu cümleleri okudu:
“Bir yerde zulüm yayılırsa, haksızlık şayi olursa,
daha sonra, koyunları kurtlar değil çobanlar yerse,
Bilenler de bunu söylemeyip susarsa,
Yoksulların, fakirlerin, muhtaçların, kimsesizlerin feryadı göklere çıkarsa,
Bunu da taşlardan öbür kimse işitmezse,
Herkes, yalnızca “ben-ben” derse,
Ve tüm bunları görüp/işitenler, “Neme lazım be…” derse;
İşte bu biçimde, devletin sonu gelir.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, 2022 Yılı Bütçe Kanun Teklifine ait Meclis Genel Kurulu’nda konuştu. Yeneroğlu şu tabirleri kullandı:
‘Güç sarhoşluğunun sonu geldi’
“Şu anda verdiğimiz uğraş haysiyet uğraşıdır. İktidar ülkeyi koyu karanlığa boğmuş olsa da bizler aydınlık günlerin ümidiyle tüm gücümüzle çalışacağız. Tek gayemiz vatandaşlarımızın insan onuruna yaraşır bir hayat sürmesidir. Adaletsizliklerin son bulmasının gayretini veriyoruz. İnsan onurunu müdafaayı ve yüceltmeyi varlık niçini olarak kabul eden özgürlükçü bir devlet anlayışını tesis edene kadar bu gayretimizi sürdürmeliyiz. Güç sarhoşluğunun sonu geldi. Bu iktidara artık kelam söylemenin bir manası kalmadı. Sıkıntımız ve tek gündemimiz keyifli yarınları inşa etmektir.”
‘İktidar yetkisiz ve sınırsız güç kullanmaktadır’
“Bugün bırakın anayasal bir devlet olmayı, anayasalı bir devlet olma argümanının dahi can çekiştiği bir ülkeyiz. İktidar kuvvetler ayrılığını reddetmekte, Cumhurbaşkanı Anayasa’ya karşıt olarak tüm gücü elinde toplamış, ‘Devlet benim’ anlayışı ile hem yürütme hem yasama tıpkı vakitte yargı pozisyonunda. Anayasal bir devlette, devlet gücü hukukla sonludur. Bizde ise iktidar, Anayasayı ayak bağı olarak görmekte, yetkisiz ve sınırsız güç kullanmaktadır.”
‘Hukuk devletinden uzaklaştıkça fakirleşiyoruz’
“Devleti, taahhütlerini yerine getirmeye zorlayan en temel aygıt bağımsız yargıdır. Bizde iktidar, yargıyı şahsen kendisine bağlamıştır. Herkesi tehdit eden, baskıcı otoriter bir anlayış ile şahısların ceza yaptırımları aracılığıyla ezildiği, kurumların itibarsızlaştırıldığı, yargı kararlarının uygulanmadığı bir devirden geçiyoruz. Demokratik hukuk devletinden uzaklaştıkça, millet olarak yoksullaşıyoruz.”
‘Sizin isminize kahroluyorum’
Konuşması sırasında AK Parti kümesinden kendisine laf atan milletvekillerine dönen Yeneroğlu, “Sizin isminize ben de kahroluyorum” dedi. Yeneroğlu kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
‘Üçüncü dünya ülkeleriyle tıpkı kategorideyiz’
“Dünya Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde 128 ülke içinde 117. sıraya geriledik. Memleketler arası demokrasi endekslerinde en gerilere düştük; Benin, Gambia ve Haiti üzere üçüncü dünya ülkeleriyle birebir kategorideyiz. Anayasa Mahkemesi’nin istatistiklerine göre, 2012-2021 yılları içinde temelden incelenen ferdi müracaatların 94,8’i hakkında ihlal sonucu verilmiştir. Bu bile bize, ben dahil hepimize utanç vesilesi olarak kâfi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 2020 yılı istatistiklerinde Türkiye 47 ülke içinde hak ihlallerinde ikinci sıradadır. Geçtiğimiz hafta Avrupa Kurulu Bakanlar Komitesi, Anayasamızın gereği olan AİHM’in kararlarının uygulanmasını iktidarın engellemesi niçiniyle başlatmış olduğu ihlal prosedürü ile hukuksuzluk karnemize bir utanç daha eklemiş olduk.”
‘AYM, iktidar ve ortağı tarafınca taciz edilmektedir’
“Hak ve özgürlüklerin bekçisi olan Anayasa Mahkemesi iktidar ve ortağı tarafınca daima taciz edilmektedir. Kararları reddedilen Mahkeme’nin kapatılması ya da yetkilerinin kısıtlanması tehditleri artık olağanlaşmıştır. İktidar ortağı hukuk devleti anlayışından o kadar kopmuş ki Anayasa Mahkemesi’nin kapatılmasını terörle uğraşın gereği olarak tanımlıyor. Anayasa Mahkemesi’nin Lider ve üyelerini itham ve tehdit edebilen ve “Kuşkulu ve hatalıların bacaklarını kırın, hatası bana atın” diyen bir İçişleri Bakanı, AİHM sonucu belirtildiğında “Karşı atağımızı yaparız” diyen ve kendi vatandaşını 4 yıldan fazla cezaevinde yokluğa mahkûm eden bir Cumhurbaşkanı. Hakikaten kahredici bir durum. Adalet hislerini geçtim, merhamet hislerinden da bu kadar kopulmamalıydı.”
Yeneroğlu, ayrıyeten Meclis Genel Kurulu’nda Yahya Efendi’nin Yasal Sultan Süleyman’a yazdığı şu cümleleri okudu:
“Bir yerde zulüm yayılırsa, haksızlık şayi olursa,
daha sonra, koyunları kurtlar değil çobanlar yerse,
Bilenler de bunu söylemeyip susarsa,
Yoksulların, fakirlerin, muhtaçların, kimsesizlerin feryadı göklere çıkarsa,
Bunu da taşlardan öbür kimse işitmezse,
Herkes, yalnızca “ben-ben” derse,
Ve tüm bunları görüp/işitenler, “Neme lazım be…” derse;
İşte bu biçimde, devletin sonu gelir.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı